Nasıl da Kandırıldık! Son Günlerde Herkesin Doğru Sanıp Paylaştığı Ancak Yanlış Olduğu Ortaya Çıkan Haberler

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada viral olan, haber sitelerinde ve hatta gazetelerde kendine yer bulmuş bazı haberler gerçeği yansıtmıyor ancak ilk etapta hepimiz bunun tersi olduğunu düşündük.

Gelin, bu haberler neymiş ve işin aslı nasılmış hep birlikte öğrenelim.

1. "Zeytin yaprağının Covid-19'un bulaşını engellediği ve tedavisini kolaylaştırdığı iddiası"

25 Kasım 2020’de Yeni Şafak gazetesinin manşetinde yer alan bir haberde, zeytin yaprağının Covid-19’un bulaşını engellediği ve tedavi sürecinde iyileşmeyi kolaylaştırdığı iddia ediliyordu.

Ancak iddia doğru değil. Zeytin yaprağının koronavirüse karşı etkili olduğunu kanıtlayan bilimsel bir araştırma bulunmuyor. İddiada belirtilen kanıtlar, bilimsel verilere değil bireysel gözlemlere dayanıyor. Çok fazla zeytin yaprağı tüketimi, kronik rahatsızlığı olan kişiler için riskli olabilir.

Viral enfeksiyona iyi gelen bileşen Covid-19’a iyi gelmeyebilir.

Covid-19 ve zeytin yaprağı arasındaki ilişki üzerine yapılmış bir araştırma mevcut değil. Bazı araştırmalar zeytin yaprağının antiviral etkiye sahip olduğunu gösteriyor; bitkinin Covid-19’u önlediği iddiası da buradan kaynaklı olabilir. Ancak zeytin yaprağının bilhassa Covid-19’a iyi geldiği gibi bir çıkarım yapmak olası değil. Covid-19’a sebep olan SARS-CoV-2 virüsü, genom yapısı, semptomları ve ölüm oranıyla diğer viral enfeksiyonlardan farklı. Her antiviral nitelikli besin Covid-19’u önleyemeyebilir.

Kısacası, zeytin yaprağı çayının, bitki çayı olarak uygun dozda tüketilmesi durumunda vücuda faydası olabilir. Ancak “mucize” bir gıda olarak koronavirüse karşı etkili değil. Bu durumda zeytin yaprağı ilaç ya da tedaviden ziyade bir besin takviyesi olabilir.

Kaynak

2. "Kenan Işık'ın sağlığıyla ilgili yeni gelişmeler yaşandığı iddiası"

Altı yıldır yoğun bakımda tedavi gören Kenan Işık’ın sağlığıyla ilgili yeni gelişmeler olduğuna dair, eşi tarafından paylaşıldığı iddia edilen bir açıklama sosyal medyada yayıldı. İddialara göre Kenan Işık artık gözleriyle iletişim kurabiliyor ve vücudunun dengesini koruyabiliyordu.

Ancak iddialar doğru değil. Metindeki ifadelerin birebir aynıları 2014 yılından bu yana dolaşımda. Kenan Işık'ın eşi Beril Işık iddiaları yalanladı.

2015 yılı öncesi aramalarda aynı metinle yapılan haberlere ulaşılabiliyor. Vatan gazetesinden Gülşen Yüksel’in haberi olan metin, son altı yıldır ara ara paylaşıma girmiş.

25 Kasım 2020 tarihinde çıkan haberlerin ardından DHA’nın haberine göre Işık’ın eşinden de iddiaları yalanlayan yazılı bir açıklama geldi. Beril Işık, eşi Kenan Işık'ın durumunda değişiklik olmadığını söyledi ve 'Kenan'ın durumunda o zamandan bu yana önemli bir değişiklik olmadı' dedi. Sosyal medya hesapları bulunmayan Beril Işık’ın bu açıklamayı hangi yollar yaptığı belirtilmedi.

Kaynak

3. "Koronavirüs sürekli mutasyona uğradığı için aşının işe yaramayacağı iddiası"

Bütün dünyanın etkilendiği SARS-CoV-2 virüsünü yenebilecek potansiyel aşıların çalışmaları devam ederken, ümit kırıcı iddialar da ortaya atılıyor. Sosyal medyada koronavirüsün sürekli mutasyona uğradığı için, aşı bulmanın bir işe yaramayacağı da iddia edildi. 

Ancak iddia doğru değil. Virüsün mutasyona uğraması, aşılar için her zaman olumsuz olmayabilir. Koronavirüsün mutasyona uğrayıp uğramayacağı ve mutasyonun doğuracağı sonuç öngörülemiyor. Virüsün mutasyona uğradığı en kötü senaryoda bile, etkinliği kanıtlanan aşılar hastalığın yayılımını durdurma anlamında olumlu bir etki yaratma potansiyeline sahip.

Temmuz ayında yayınlanan bir araştırmaya göre, virüs mutasyona uğrasa bile, büyük olasılıkla etkinliği kanıtlanan aşı veya aşılar işe yarayacak.

Avustralya’da yürütülen başka bir araştırma, koronavirüste meydana gelebilecek herhangi bir mutasyonunun, olası herhangi bir aşıyı olumsuz olarak etkilemeyeceğini gösteriyor. Araştırmacılar, virüsün yeni türü olan G-suşu üzerinde, şu anda II. fazda çalışmaları devam eden Inovio aday aşısı ile testler yaptı ve alınan örnekler virüse karşı güçlü bir bağışıklık tepkisi gösterdi. Yani mutasyonların aşı adaylarının etkinliğini ortadan kaldıracağını gösteren bir bulgu elde edilmedi. 

Aslında, koronavirüsün yavaş ve ağır mutasyon geçirmeye elverişli doğası, aşı çalışmaları açısından bir avantaj. Kaldı ki aşı bulunduktan sonra rastgele mutasyonlar meydana gelme senaryosunun dahi, yaşamımızı tehdit eden bir hastalığa sahip olmaktan kötü olmayacağı belirtiliyor.

Kaynak

4. "Terlikten çıkan zorla çalıştırıldığını söyleyen ve yardım isteyen Uygur'a ait olduğu iddia edilen not"

Sosyal medyada ve haber sitelerinde paylaşılan bir iddiaya göre, Rusya’da yaşayan Arslan Gibadullin isimli kişi, giyim mağazası The North Face’den bir terlik satın aldı. Aldığı terlikte İngilizce “Çin’de hapisteyim, lütfen Uygurlara yardım edin” yazan bir not buldu. İddianın ardından Çin’de Uygurların zorla çalıştırıldıkları konusu yeniden gündeme geldi.

Ancak iddia doğru değil. Ürünün etiketli haline internet üzerinden ulaşılabiliyor. Bu etiketlerde terliğin Vietnam yapımı olduğu yazıyor. Open Source Map’te The North Face ürünlerinin büyük bir kısmının Vietnam'da üretildiği görülüyor. Teyit’in ulaştığı VF Corporation yetkilileri ürünün Çin’de hiç bulunmadığını açıkladı. Teyit, Instagram’da iddia görselini The North Face’in resmi hesabını etiketleyerek paylaşan zourab_malsagov kullanıcısına ulaştı, ancak henüz yanıt alamadı.

Terliklerin üretim yeri Çin değil, Vietnam.

Fotoğrafta yer alan terlik, The North Face’e ait bir çadır terliği. İddia paylaşımında terliğin etiketinde ürünün yapım yeri görünmüyor. Ancak internette ürün adıyla bir arama yapıldığında etiketli haline ulaşılabiliyor. Bu etiketlerde terliğin Vietnam yapımı olduğu yazıyor. Benzer başka bir terliğin etiketinde de “Made in Vietnam” bilgisi var. 

Açık tedarik zincirleri platformu olan Open Source Map’te, The North Face’in dağıtım merkezleri, fabrika ve tekstil fabrikaları, malzeme tedarik edilen bölgeleri görülebiliyor. Haritadaki bilgilere göre, North Face ürünlerinin büyük kısmı Vietnam’da üretiliyor. Çin’den yalnızca malzemeler tedarik ediliyor. Ham malzemelere böyle bir not iliştirilmesi ve bunun üretimde gözden kaçmış olması da olası gözükmüyor.

Kaynak

5. "Küba'da ilaç çalışmaları için tecavüzcülerin kullanıldığı iddiası"

Sosyal medyada paylaşılan iddiaya göre, Küba’da ilaç çalışmalarında denek olarak tecavüzcüler kullanılıyor. Bu tercihin sebebinin ise ülkede tecavüzcülerin deney hayvanlarından daha “aşağılık” görülmesi olduğu öne sürülmüş.

Ancak iddia doğru değil. Küba’da suçlular, aşı ve ilaç çalışmaları için denek olmaya zorlanmıyor. Klinik çalışmalara katılımda gönüllülük esası geçerli.

Küba’da ilaç ve aşıların tecavüzcüler üzerinde denendiğini gösteren hiçbir kanıt yok. Ülkenin en büyük ilaç üreticisi BioCubaFarma’nın üzerinde çalıştığı Covid-19 aşısı da gönüllüler üzerinde denenmiş.

Aşının birinci ve ikinci fazlarında 19 ila 80 yaş 676 gönüllünün yer aldığı belirtiliyor. Ayrıca üç bilim insanının da çalışmalara katıldığı söyleniyor. Dolayısıyla Soberana 01 isimli aday Covid-19 aşısının denemelerinde tutuklu ya da hükümlülerin kullanıldığına dair bir bilgi yer almıyor. 

Kurumun internet sitesinden de, aşı denemelerine katılmak için birçok gönüllünün başvurduğu belirtiliyor. Bu bilgi Küba’daki Finlay Aşı Enstitüsü’nün internet sitesinden de teyit edilebiliyor. 

Kaynak

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Dosyayı Açıyoruz: İki Dirhem Bir Çekirdek Deyiminin Hepsi Aynı Ağırlıkta Çıkan Keçiboynuzu Tohumlarına Dayandığı Doğru mu?
Fahrettin Koca'nın Yoğun İstek Üzerine Açıkladığı Sayılara Ne Kadar İtimat Edeceğimizi Sorgulatan Haklı 7 Soru
Pandemi Sürecini Verimli Geçirmek İsteyenlerin Yararlanabileceği Ücretsiz Çevrimiçi Kütüphane, Arşiv ve Sertifikalı Eğitimler

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı