Nasıl da Kandırıldık! Son Günlerde Herkesin Doğru Sanıp Paylaştığı Ancak Yanlış Olduğu Ortaya Çıkan Haberler

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada viral olan, haber sitelerinde ve hatta gazetelerde kendine yer bulmuş bazı haberler gerçeği yansıtmıyor ancak ilk etapta hepimiz bunun tersi olduğunu düşündük.

Gelin, bu haberler neymiş ve işin aslı nasılmış hep birlikte öğrenelim.

1. "Fotoğrafın İzmir depreminde ulaşılamayan Ahmet Demir’e ait olduğu iddiası"

30 Ekim İzmir depreminin ardından, sosyal medyada 9 Eylül Üniversitesi tıp öğrencisi Ahmet Demir isimli kişiye ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraf hızla yayıldı.

Ancak iddia doğru değil. Fotoğraftaki kişi Ahmet Demir değil, İstanbul’da yaşan Alper Turgut isimli İTÜ öğrencisi. Bölgeye en yakın Carrefour yetkilileri ise yakınlarında enkaz bulunmadığını belirtti.

Fotoğraftaki kişi kayıp değil ve İzmir’de yaşamıyor.

Deprem sonrası yıkılan binalarda enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken sosyal medyada da bazı kullanıcıların kayıp olduğu ve o kişilere ulaşılmaya çalışıldığına ilişkin birçok paylaşım yapılıyor. Tıp öğrencisi Demir’le ilgili fotoğraflı paylaşımlardan birinin altındaysa AlperTrgt isimli kullanıcının mesajı yer aldı. Hesabın sahibi Alper Turgut, fotoğrafın kendisine ait olduğunu ve İzmir’de bulunmadığını belirtti.

Kaynak

2. "Videonun 30 Ekim 2020 İzmir depremindeki kurtarma çalışmalarından olduğu iddiası"

Sosyal medyada paylaşılan videonun 30 Ekim 2020’de İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen depremin ardından kaydedildiği iddia edildi. Konuya ilişkin etiketlerle paylaşılan video hızla yayıldı ve birçok kullanıcı görüntülerin İzmir’den olduğu düşüncesiyle yorum yaptı.

Ancak iddia doğru değil. Video 30 Ekim İzmir depreminden değil. Eski tarihli olan video 24 Ocak 2020’deki Elazığ depremi sonrası çekildi. Bahsi geçen videoyu kaynakta bulabilirsiniz.

İddia konusu video enkaz altında kalmış bir kişi ile arama kurtarma görevlisi arasında geçen konuşmaları gösteriyor.

Görevlinin “Tamam kurtaracağız seni” sözlerini aradığımızda videonun Ocak 2020’den bu yana dolaşımda olduğunu görüyoruz. Yani video eski tarihli ve 30 Ekim İzmir depremi sırasında kaydedilmedi.

Kaynak

3. "7 ve üstü büyüklükte deprem olduğunda OHAL ilan edilmesi gerektiği iddiası"

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremin ardından birçok yanlış bilgi sosyal medyada dolaşıma girdi. Bunlardan biri de “7.0 üstü depremde olağanüstü hal ilan edileceği” iddiasıydı. Bazı kullanıcıların paylaştığı ifadelere “7.0 üstü deprem olan bölgelerin normalde afet bölgesi ilan edildiği” iddiası da eşlik etti. 

Ancak iddia doğru değil. OHAL koşulları arasında “7.0 büyüklüğünde deprem” yok. İlgili kanunlarda “afet bölgesi” ilanı şartları arasında da deprem gösterilmiyor.

Olağanüstü hal ilan edilebilmesine ilişkin bilgiye Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Anayasası’nın 119. ve 120. maddelerinden ulaşılabiliyoruz. “Olağanüstü hal yönetimi” başlığını taşıyan 119. maddede olağanüstü halin koşulları şöyle sıralanmış:

Sayılan koşullar arasında “tabii (doğal) afet” de var. Ancak her depremin afet sayılacağı ya da afet sayılması için gereken büyüklükle ilgili bir düzenleme anayasada yok. 

Kaynak

4. "Fotoğrafın Bayraklı’daki kaymakamlık binasının yıkıldığını gösterdiği iddiası"

30 Ekim 2020’de İzmir Seferihisar’da meydana gelen depremin ardından sosyal medyada paylaşılan gönderilerde, fotoğrafın deprem sonrası İzmir Bayraklı’da yıkılan kaymakamlık binasını gösterdiği iddia edildi.

Ancak iddia doğru değil. İzmir depreminde Bayraklı'daki kaymakamlık binası yıkılmadı. Yıkılan bina Manavkuyu'da bulunuyor.

Yıkılan bina kaymakamlık binası değil.

Google Haritalar üzerinden İzmir Bayraklı’da bulunan kaymakamlık binasını ve çevresini incelediğimizde, iddialarda kullanılan fotoğraf ile kaymakamlık binasının bulunduğu çevrenin uyuşmadığını görüyoruz. İddialarda kullanılan fotoğrafta yıkılan binanın arkasında sarı renkte farklı binalar görülürken, Bayraklı Kaymakamlığı etrafında bina görülmüyor.

Kaynak

5. "Fotoğrafların 30 Ekim 2020 İzmir depreminde kaydedildiği iddiası"

Sosyal medyada paylaşılan bazı gönderilerde, fotoğrafların 30 Ekim 2020’de Ege'de meydana gelen depremden olduğu iddia edildi.

Ancak iddia doğru değil. Her iki fotoğraf da 30 Ekim 2020 İzmir depreminde çekilmedi. İlk fotoğraf 2020’de gerçekleşen Elazığ depremi sonrasında çekildi. İkinci fotoğraf ise 1999 Düzce depreminden.

Fotoğraflar eski tarihli...

İlk olarak, iddia görselinde yukarıda yer alan fotoğrafı tersine görsel arama yöntemi ile aradığımızda fotoğrafın eski tarihli olduğunu görüyoruz. Anadolu Ajansı arşivinden olan fotoğraf, 25 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen deprem sonrası Malatya’da Volkan Kaşık tarafından kaydedilmiş.

İddiada yer alan ikinci görseli de aynı şekilde tersine görsel arama yöntemi ile aradığımızda fotoğrafın 30 Ekim 2020 İzmir depreminden sonra değil, 1999 yılında meydana gelen Düzce depremi ardından kaydedildiği bilgisine ulaşıyoruz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

İzmir'de Yaşanan Depremle Birlikte Akıllara Gelen Malum Soru: Büyük İstanbul Depremi Tetiklenir mi?
Doğal Afetler Sonrasında Sosyal Medyada Dolaşıma Giren Yanlış Bilgilerden Korunmak İçin Bazı İpuçları
İzmir'de Önümüzdeki Günlerde Yağış Olmadığını Müjdeleyen Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'nin Açıklamaları Tepkilerin Odağında

Popüler İçerikler

Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Dünyanın En Güzel 100 Kadını Listesine Türkiye'den 3 Ünlü Oyuncu da Girdi!
Dilber Yine Yürek Hoplattı: Yeni Pavyon Dansı Geldi!
YORUMLAR
31.10.2020

Yalnız OHAL muhabbeti cidden çok komik değil mi? 15 Temmuz sonrası ilan edilen ohal kaldırılmadı devam ediyor deseler inanırım şuan, attığı twite bak...

Ohal için büyük sallamışlar zaten öyle bir şey olsa 4 büyüklüğündeki depreme 8 derler hiç merak etmeyin. 2 yıl ohal altında kaldık ohalde seçime gidildi Türkiye'de şuan öyle bir imkanları olsa yine ohal ilan ederler. KHK nın gücü adına dimi.

Pasif Kullanıcı
01.11.2020

Ohal değil de afet bölgesi ilan edilmesi demek istemiş sanırım ama kelime dağarcığı yetmemiş. Doğruluğunu bilmiyorum ama bu yeni bir iddia değil. Simav depreminde de aynı iddia atılmıştı 6.9 dediklerinde. İddia şu ki: "Afet bölgesi ilan edilen bölgede devlet belli bir süreliğine o bölgeden vergi almıyor. Bunun alt sınırı da 7.0 şiddetindeki depremler. Bu yüzden 7 üzerindeki depremlere hep 6.9 diyorlar." Dediğim gibi ben doğruluğunu bilmiyorum ama bu epey eski bir iddia. Depremlerin hep 6-7 sınırında olması bu iddiaların ortaya atılmasına sebep oluyor.

31.10.2020

Yine bi kamyon palavra...

TÜM YORUMLARI OKU (9)