'Güneş seyri' ismi verilen pratiğin, tarih boyunca Maya, Mısır, Aztek, Tibet ve Hindistan medeniyetleri tarafından hastalıkları iyileştirmek ve insanüstü güçler geliştirmek için kullanıldığı iddia edilmiştir.
Son çalışmalar da bu iddiayı kanıtlar nitleikte...
Bu yazıyı sizden önce bir sitede de okumuştum ve denemeye karar verdim. İlk aylarda çok büyük bir değişim yaşamadım. Daha sonraları ise derimin yeşile döndüğünü fark ettim. Vücudum güneşten gelen ışığı enerjiye çevirmek için hücrelerime kloroplast oluşturmuş. Çıplak ayak toprağa bastığım bir gün oradan hiç ayrılamadığımı fark ettim. Meğerse toprağa da kök salmışım. Şu anda Gülhane Parkından bir ağaç olarak kablosuz ağdan bağlandım ve bunları yazıyorum. Umarım mutlusunuzdur NASA ve İsviçreli bilim adamları :(
Bu tekniği uygulamıştım. İlk 3 ay sonrasında ayranla beslenebiliyordum 6. ay sonrasında ise sadece su yeterli gelmeye başladı. 9 ay sonra ona da gerek kalmadı. Aralık 2013'ten bu yana ise havaya da ihtiyaç duymuyorum. Bahsi geçen NASA biriminden 3 kişilik bir ekip Uşak'a geldi. "Ratan Manek'i araştırıyoruz, adam adeta sır odası, seni de araştırmak istiyoruz" dediler. Ben önce küçük bi düzeltme yaptım. Sır odası değil sır kapısı olacak dedim. Sonra, bu kadar akıcı Türkçe'yi nereden öğrendiklerini sordum. Her sabah 08:08'de ve her akşam 20:20'de, 1 dakika boyunca GoogleMap'ten Türkiye'ye baktıklarını söylediler. "8-20 Seyri" adını verdikleri bu yöntemle Türkçe öğrendikleri gibi zamanla tavla da öğrenmişler ama ben pek bilmediğim için oynayamadık. Ben hala NASA'dan gelip de nasıl bu kadar iyi Türkçe konuştuklarını çözmeye çalışıyordum onlarsa benim diyetimi. Neden sonra annemle tarhana çorbası üzerine muhabbete başladılar, işte o zaman Tamam dedim, Adamlar çözmüş bu işi.
hocam bizim insanüstü özelliklerle işimiz olmaz, ceku'yu kurtaracak kadar yükle yeter.