Narsistin Gizli Stratejisi: Köpek Islığı (Dog Whistle)

Köpek ıslığı, sadece köpeklerin duyabileceği bir frekansta çıkarılan bir sestir. Etrafındaki insanlar bu sesi fark etmeden, köpek bu sesi duyup sahibine doğru hareket eder ve verilen komutu yerine getirir. Bu yöntem, genellikle sirklerde hayvanları kontrol etmek için kullanılan birçok özel fısıltı gibi işlev görür.

Bir narsist de benzer bir strateji izler; köpek ıslığı tekniğini sinsice kullanır. Şimdi, narsistin bu tekniği nasıl geliştirdiğine, ne zaman ve nasıl kullandığına ve mağdurlar üzerindeki etkilerine bakalım:

Narsist bu tekniği ilişkinin başlarında kullanmaz çünkü o aşamada sizinle ilgili yeterli bilgiye sahip değildir. Ancak zamanla, narsist sinsice sizin zayıflıklarınızı, travmalarınızı, hassas noktalarınızı ve güvensizliklerinizi gözlemler ve not alır. Bu, kıyafetinizin altındaki yaranın yerini bilip hafifçe dokunarak canınızı yakması gibi bir durumdur. Ancak bunu yaparken masum ve bilinçsiz bir tavır takınır. Çevrenizdeki insanlar ise bu istismarın farkına varmaz.

Toplum içinde kimsenin fark etmediği ancak sizin istismar edildiğinizi hissettiğiniz bir an yaşadınız mı? İstismarcı, sorumluluktan kaçmak için ve dikkati başka yöne çekmek için stratejik olarak küçük düşürür. Acıyı sadece mağdur hisseder, diğerleri ise eğlencelerine kaldıkları yerden devam eder. Karşılaştığınız bu tehlikeli stratejinin adı 'köpek ıslığı'dır.

Ne zaman ve nasıl kullanılır?

1) Acılarınıza, geçmiş yaralarınıza ve travmalarınıza göndermede bulunmak için köpek ıslığını çalar:

Narsist, geçmişte neyin sizi tetiklediğini, yaralarınızı ve travmalarınızı öğrendikten sonra bir tartışma sırasında veya toplum içinde bu konuları açarak huzursuz olmanıza neden olur.

Funda Hanım’ın yaşadığı bir örneğe bakalım:

“Arkadaşlarımız ve eşimle oturup yemek hakkında sohbet ederken bir anda ağlamaya başladım. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Kimse durumu fark etmedi. Eşime hakaret edip histerik bir şekilde bağırarak odadan çıktım. Herkes benim çıldırdığımı düşünmüştü; oysa konu musakka yemeğine denk gelmişti. Musakka benim aşırı hassas olduğum bir konu. Babam ölmeden önce son kez musakka yemek istemişti ve en sevdiği bu yemeği, her yıl ölüm yıldönümünde yaparak babamı anıyorum. Geçen hafta eşimle bu yüzden büyük bir tartışma yaşamıştık. Babamın ölüm yıldönümünde her yıl musakka yemekten bıktığını, hatta nefret ettiğini söyleyerek bana hakaret etmişti. O gün masada eşimin en sevdiği yemeği de yapmıştım. Musakkayı ise kendim için yapmıştım. Eşim, dünyayı kıskandığı gibi ölmüş babamı da kıskanmıştı. O gün tüm mutfağı dağıtarak günümü mahvetmişti. Arkadaşlarımızla yemek sohbeti sırasında musakka konusu açılınca, yaşadığımız anılar tekrar aklıma geldi ve canım çok yandı. Etrafımızdaki insanlar bu yaşadıklarımızı bilmiyor; ancak eşim ve ben biliyoruz, bu konuyu açarak beni çok üzdü. Dikkatlice düşündüğümde babamı çok kıskandığını fark ettim. Babamın çok sevdiği şeyleri eşim nefret ederdi ve bunu toplum içinde sürekli dile getirirdi. Bu son ana kadar yaptığının çok insani, her şeyi sevmemenin normal olduğunu sanıyordum. Canım yansa da alttan alırdım.”

Dışarıdan bakıldığında normal görünebilir. Ancak biri yaranıza tuz basarsa, çok acı çekersiniz. Narsist ise bu tuzu 'şaka yaptım' ya da 'tuz iyidir' diyerek, toplum içinde kendini masum göstermeye çalışır.

2) Tehdit amacıyla köpek fısıltısını kullanır

Bir danışanım, babasının başını okşamasından korktuğunu söyleyince şok oldum.

Ahmet Bey, baş sevmenin nasıl bir tehdit olduğunu babasından öğrenmişti.

“Bir keresinde, milli futbolcunun saçı gibi saçımı kestirmiştim ve eve geldiğimde babam saçımı okşayıp önce beni sevdi. Heyecanlanıp sevildiğimi düşündüm. Ancak sonra saçım yüzünden beni dövdü. O günden sonra, babam bir şeyi istemediğinde ya da sevmediğinde başımı okşar, uyarıda bulunurdu. Eğer onun istediği olmazsa döverdi. Biz de başımızın okşanmasını dayak yiyeceğimizin işareti olarak kodladık. Sevdiğim biri saçımı okşadığında bile bundan nefret ederim. Eşim, bu hassas noktamı çok iyi bildiği için, toplum içinde istediği olmadığında saçımı okşardı. Ben de çılgına döner, ona bağırırdım. Ancak bunda benim bir suçum yok; eşim bunu bildiği halde kasıtlı yapıyordu.”

Boşanma davasında, kocasıyla anlaşmalı şekilde boşanmak için iki tarafın avukatıyla görüşürken, Şükran Hanım çılgına döndüğünü anlatmıştı:

“Eşim, çocuğum konusunda aşırı hassas olduğumu bilir. Ben de onun paraya taptığını çok iyi bilirim. Parası umurumda değil, tek istediğim çocuğumun sağlıklı büyümesiydi. Sadece çocuğun okulu için biraz para istedim. Başka bir beklentim yoktu. Çocuk bende kalacaktı ama eşim istediği zaman onu görebilecekti. Anlaşmamız ortaklaşa olmasına rağmen, avukatların yanında 'çocuk kimde kalacak?' diye sorduğunda, beynime kan sıçradı. Bunca konuşup anlaşmamızı yok sayıp saçma şekilde konuşması beni delirtti ve avazım çıktığı kadar bağırıp çemkirdim. Herkes orada deli olduğuma inandı. Birden onun paraya taptığını hatırlayıp 'ben de nafaka istiyorum' dediğimde hemen geri adım attı. Sonra çocuğun okul parası maddesini ağlayarak çıkartıp imzalamaya zorladı. Çocuk aslında bir tehditti ve okul parasını çıkartmak için hassas noktama bastı. Ben de aslında parayı köpek ıslığı olarak kullanıp onu tetikledim, ama çocuğum konusunu o başlattı ve beni tetikledi. Ben de ona etkiye tepki olarak bağırdım. Bu sayede kendimi daha fazla suçlu hissetmiyorum.”

Çoğu zaman, ayrılma korkusu olan kişilerin, partnerlerine köpek ıslığı tarzında işaretlerle terk etmeyi ima ettiklerine rastlıyoruz. Güneş Hanım, kocasının sürekli yüzüğüyle kendisini tehdit ettiğini geç fark etmişti:

“Büyük bir tartışmamızdan sonra eşim yüzüğüyle çok sık oynamıştı ve sonrasında 'artık ayrılıyorum' dediğinde beni terk edeceğinden çok korkmaya başladım. Aile ortamında, eşim sessizce yüzüğüne dokunduğunda sesimi kapatıp onun sözünü dinlerdim, sorun çıkarmazdım. Her istediğini yaptırmak için sürekli yüzüğüne dokunurdu. O yüzüğüne her dokunduğunda kalbim yerinden çıkacakmış gibi panik olurdu. Bir gün arkadaşlarımızın içinde tartışırken yüzüğüne dokunup 'bak, bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyorsun' deyip beni susturdu. O gün anladım ki yüzüğü, terk edilmeyle kodlamışım. Eşim daha tehlikeli; bunu benden önce fark edip bana karşı kullanmış hep. Dönüp baktığımda farklı kodların da olduğunu fark ettim ama terk edilme korkum benim sorunumdu ve her ilişkimde bunu yaşıyordum. Ama sayenizde kurtuldum.”

3) Kıskandırmak ya da küçümsemek için kullanır

Köpek ıslığı, kurbanını başkasıyla kıyaslayarak kıskandırmak ve aşağılamak için kullanılır. Bir narsist, sizdeki eksiklikleri hatırlatmak için başkalarının güzelliğini, başarısını veya yeteneklerini överek gizlice imalarda bulunur.

Vedat Bey, eşinin sürekli kıyaslamasından bıktığını şöyle anlatmıştı:

“İşim gereği sürekli firma sahipleriyle, eşimi de yanıma alarak yemeğe çıkmamız gerekir. Her müşteriyle eşim özel ilgilenir. Güven kazanıp satışı benim yapmam gerekirken, eşim müşterilerimle sanki arkadaşmışız gibi konuşup insanların ilgisini kazanmayı çok sever. Her müşteriyle, erkeğin çok çalışıp sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini anlatan bir sohbet yapar. Başlarda bunun sadece muhabbet konusu olduğunu düşünsem de eşimin aslında bana gönderme yaptığını anlamam uzun zaman aldı. Halimiz vaktimiz yerinde, eşimin istediklerini de yerine getiriyorum ama karım asla doymuyor. Her zaman marka, en pahalısı ve lükse düşkün şekilde yaşıyor. Sürekli lüks hayat yaşamak istediği konusunda tartışma çıkarır ve benim yetersiz olduğumu dile getirir. Müşterilerime de çok başarılı olduklarını söyleyip sürekli onları över. Hatta benim en çok sevdiğim 'kalbime dokundu' sözünü söylediğinde beni gerçekten kıskandırmaya çalıştığını anlamıştım. Aynı şekilde, erkeklerle flörtleşip onların ilgisini kazanmaya çalışıyordu. Yapmamasını istediğimde ve rahatsız olduğumu söylediğimde ise abarttığımı, müşterileri bağlamak için güven kurduğunu söylerdi. Oysa, bu işi benim bağlamam gerekiyordu. Müşteriler de gereksiz yakınlıktan rahatsız oluyordu.”

4- Sosyal medya köpek ıslığı

Narsistler, sosyal medyayı kullanarak size mesaj iletmek ve tetiklemek konusunda oldukça ustadır. Sosyal medya, sizi kışkırtmak için mükemmel bir oyun alanıdır. Narsistler, sosyal medyayı farklı yollarla kullanarak sizin üzerinizde köpek ıslığını devreye sokarlar. Örneğin, sizi dövdükten sonra ilişkide saygı ve nezaketin ne kadar önemli olduğunu anlatan bir video veya alıntı paylaşabilir. Size tartışmada saygısızlık ettiğiniz için şiddet uygulamıştır ve bu paylaşımıyla size daha fazla saygı göstererek itaat etmeyi öğrenmeniz gerektiğini ima eder. Sizden başka kimse bu paylaşımın gerçek anlamını fark edemez.

Ayrıldığınızda ise sık sık paylaşım yaparak ilişkide olması gereken nitelikleri dile getirir. Karşı cinsle yaptığı paylaşımlar ise sizi delirtir. Rahatsız olduğunuzu bildiği halde birçok kadının hesabını takip eder, hatta sinirlenmeniz için müstehcen tipte kişileri takip etmeye başlar. Başkalarının fotoğraflarını, sizin görebileceğiniz şekilde beğenir ve yorum yapar. Dışarıdan bakıldığında nötr bir etkisi olan video ve alıntılar, aslında kurban için oldukça anlamlı mesajlar içerir.

Köpek ıslığı tekniği, narsistin isteklerini daha kolay yerine getirmeniz ve onun onayını almak için rekabet etmenizi sağlamak amacıyla kullandığı gizli bir taktiktir.

Instagram

Youtube

X

Tiktok

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi