Narsist, sosyopat ve psikopat insanlar sevmediğiniz konularda şakalar yapmayı kendilerine görev bilirler. Tepki gösterdiğinizde 'Ne var bunda, sadece küçük bir şakaydı.' diyerek işin içinden çıkmaya çalışır, hatta espri anlayışınızın olmadığını belirtirler.
***
Lütfen bu tip davranışlarla karşı karşıya kaldığınızı düşünüyorsanız, en ufak şüpheleriniz dahi varsa hislerinize daima güvenin ve uzaklaşın. Kimseye kendinizden çok güvenmeyin, kimsenin mutluluğunu kendi mutluluğunuzdan öne koymayın. Hayat kısa, manipüle edilmek için daha da kısa.
Kendisine bağlayıp 180 derece dönenler genelde ilişkilerde yaşanır. Sevilmeyi elde ettikten sonra anında klişeleşen, umursamaz olan tipler... İnsanı sevmekten soğuturlar. Kendimden utandıran biri olmadı ama bu da ayrı bir bela. 'Sana yakıştı mı bu?' deyip beni düşündüğünü, beni tanıdığını belli ediyor ama bu da tabi gösteriden, şovdan ibaret. Hem beni haksız duruma düşürüyor hem de ekstradan utandırıyor hem de etraftakileri etkileyip benim kendimden farklı davrandığımı aşılamaya çalışıyor. Berbat bir silsile. Abartılı şakaları da hiç sevmem. Bazen kolay kolay alınmam ama sırf alınmıyorum diye işin dozunu kaçıranlar beni deli ediyor. Sırf böyle tipler yüzünden insanlara yüz vermeye, tevazu göstermeye korkuyorum arkadaş. Alınmadığımı söylüyorum ve abartıyor. Sonra sinirlenince de 'Hani alınmıyordun?' diyor. E her şeyin bir hududu var pezevenk! Bir de 'Ya ben sevdiğime böyle davranırım lan kızmadın değil mi?' diyenler var bir araba hakaretten sonra. İnsanlar çok ilginç. Oh be! Rahatladım.
Çok sağlam bir içerik gerçekten. Harika kavramlara değinilmiş. Çok var böyle insanlar ve bu davranışlar çoğunlukla soyut, gizli olduğu için de zor anlaşılıyor tabii. Buradakilerin neredeyse hepsini yaşadım diyebilirim. Bazılarını ben de yapmadım değil :) Bir hesap verme anında 'Onlar zorladı, onlar da şunu bunu yaptı' deyip karşı tarafın da boş olmadığını söylerler ya da 'Şu da vardı, Bunlar da benimleydi' deyip yalnız olmadıklarını ifade ederler ama sonuçta kendilerinin de bir haltlar çevirdiğini belli ederler. 'Gaslighting' de nadir bir kavram ama çok rastlanan bir davranış. Anlaşılması zor ama ben çok hissettim. Mesela bir konuda yanlış bir şey söyleyen birisine 'O öyle değil lan, doğrusu şudur' dersin ve hemen 'Yok ben zaten bu bu anlamda söylemiştim' falan der ve aslında karşı tarafın yanlış anladığını enjekte etmeye çalışır. Hata kabullenmeyen, işine gelene odaklanan tipler işte. Konuyu çarpıtanlar, duygu sömürüsü yapanlar, demagoji yapanlar, tribünlere oynayanlar zaten gani.
Laf kalabalığı yapanlar zaten kendisini en çok belli edenlerdendir. Karşı taraf doğruyu söylediğinde ya da haklı bir konuya parmak bastığında hemen 'Ya he he ya saçmalama ya aman be bi sus ya sus' havasında yardırırlar. Dikkat çekici bir söz söylediğinde de tekrara düşerler ''Atı alan Üsküdar'ı geçti! Geçti geçti! Geçti canım geçti!'' gibi. Atlar tepsin seni inşallah! Yalanlarını kapatmak için ya da diyecek bir şey bulamadıklarında böyle aynı şeyleri tekrar ederler ve genelde bağırarak konuşurlar. Seslerini gittikçe yükseltirler. Tartışma esnasında işine gelenleri ayıklayıp onlar üzerinden konuşup üste çıkma joker hakkını kullananlar da var bol bol. Bunların büyük bir çoğunluğu, özür dilemeyi eziklik olarak gören kişilerdir. Halbuki erdemli bir şekilde özür dilemen, salyalar saça saça yarım saat konuyu fuzuli uzatmandan evladır. Gel de anlat bu kafalara şimdi bunları! Mümkünatı yok.