Nargile yüz yıllardır sadece bizim topraklarımızda değil tütün illetine bulaşan her toplumda sürdürülen bir gelenek. Ancak son yıllarda ülkemizde adeta mantar gibi türeyen nargile cafe'ler vasıtasıyla da bu tütün içme alışkanlığı kendi alt kültürünü doğurdu. Gelelim bunun altında yatan sebeplere.
Efendim, son 16 yılda birçok yeni akım çıktı ama bunlardan en çok yükseliş gösteren akım iktidarın söylemlerine paralel olarak (ve tabii medya ve ticaret kollarının da üzerinden çok kolay ekmek yediği için) Osmanlıcılık. Araç arkalarına yapıştırılan tuğralar, diziler, filmler derken nargilecilik de ecdadın geleneklerini yaşatmanın kodları gibi bir algı oluştu.
Yine son 16 yıllık dönemde alkol tüketimine dair alınan kararlar, yasaklar, kısıtlamalar hatta dünyanın pek çok yerinde rahatlıkla alınabilecek şişelerin ülkemizde fahiş fiyatlara satılması insanların ve özellikle gençlerin sosyalleşme alanlarını da geliştirdi. Nargile cafeler bir anlamda meyhanelerin, birahanelerin yerini doldurdu.
Bu da önemli bir sebep. Bir kahveciye gittiğinizde veya restoranda yemek yemek istediğinizde bu eylemleri sürdürebileceğiniz vakit nargileden kısadır. Ancak nargile közüydü osuydu busuydu derken tek siparişle birkaç saat o mekanda oturabilmenizi sağlıyor. Bu da pek çok nargile severin işine geliyor.
Marpuçu olsun, gövdesi olsun nargileler pek çok kişi için şık bir aksesuar. Görünüşü ve ergonomisiyle adeta size bir saat boyu duman verecek sadık bir dost. Bu yüzden belli başlı bu yeni trend erkek modasının da vazgeçilmezi. Şimdi düşünün. Dar paçalı, bağrı açık gömlekli, yelekli stil ikonu kardeşlerimizi mojito kadehiyle hayal edebilir misiniz? Hayır. Ancak bu nargile denen meret harika bir aksesuar. Kenara koy, poz ver. Eline al, poz ver. Her türlü gideri var.
Milletçe bu tip ritüelleri severiz. Yok çayı demlerken bardak şöyle olmalı, şu balığa limon sıkılmamalı, rakı içerken yaşça büyük olan kadehi 65 derece açıyla tutmalı vs. İşimiz gücümüz ritüel ve racon uydurmak. Bu tabii ki nargilede de geçerli. Durum böyle olunca herkese çekici geliyor.
Ünlüler, şarkıcılar, futbolcular ne yaparsa trend oluyor. İyi alışkanlıklar olduğu kadar kötü alışkanlıklar da buna dahil. 1 milyon takipçisi olan birinin pozunun ne kadar özendirici olduğunu bir hayal edin.
Sigara bağımlıları bilir. Eğer bir mekanda içeride sigara içmek yasaksa orada yediğiniz, içtiğiniz çok tat vermez. Dışarıya yapılan nikotin kaçamakları o ortamdan tam keyif alamamanızı sağlar. Ancak nargile cafelerde böyle bir dert yoktur. Nikotin ihtiyacınızı bir çatının altında dilediğiniz gibi dindirebilirsiniz.
Objektif olmak gerekirse insana kendini evindeymiş gibi hissettiren mekanların başında nargileciler var. Kendi köşeniz, ev tipi dizilmiş koltuklar, bacak bacak üstüne atma konforu derken bu cafeler yayılmanıza imkan sağlıyor.
Biliyorsunuz çağımızın en büyük fenomeni sıradan insanların bile farklı olduklarını göstermek için girdikleri çaba. Kişisel zevklerimiz bizi diğerlerinden nasıl ayırsa diye uğraşıp duruyoruz. Nargilenin ürün ve servis çeşitliliği de bu konuda insanları cezbediyor. Elmalısından, cappuccinolusuna onlarca çeşidi olan nargile de bu konuda insanların imdadına yetişiyor.
İnsanoğlu sosyal bir varlık olduğundan mütevellit sürekli bir yerlere ait olma, kendini o noktada tanımlamak ister. 'Cehennem buz tutana dek Çemişgezeksporluyuz.' diyenle başına İsmail YK bandanası takanın da ortak noktası ait olma duygusu. Belli bir zümre oluşturmak istiyorsanız bir jargonunuzun olması veya kendi aranızda anlayabileceğiniz kavramlar olması bu zümrenin üyelerinin birbirine tutunması için önemli ve gerekli.
Seri madde getir karşim kuruduk burada diyorsanız bir sonraki maddeye geçelim.
Nargileye mesafeli olanlar için nargileci uzaktan Karaköy vapuru gibi gözükebilir. Eyvallah. Ancak dumanı estetik bulan milyonlar var. Üstelik story atmak olsun, bir fırt çekip havaya bırakınca çıkan görüntü olsun. Bu tip şeyler vatandaşımızı cezbediyor.
Ortadoğu'daki karışıklıkların Avrupa'ya en büyük etkisi şüphesiz göçmenler oldu. Göçmenler de geleneklerini sürdürüp ticaret yapmak için atalarının topraklarında en iyi bildikleri işe atıldılar. Bu da çok kültürlüleşen Avrupa'da nargile için kendine yeni kitleler yarattı.
'Ne alaka?' diye soranlar olacaktır elbette. Şöyle anlatalım; üst mevkilerden nargile kullananlar için 'Bunlar dumancı, seri közcü!' nidaları duyamazsınız. Toplumun bir kısmı nargile içtiğiniz için sizin hakkınızda kötü düşünceler beslemez veya nargilenizi içerken tedirgin olmazsınız. Sosyal medyada paylaştığınız nargile görseli sizin kariyerinizi veya üstlerinizin düşüncesini pek değiştirmez. Nargile her ne kadar sağlık açısından zararlı olsa da kariyer ve genel geçer toplum kuralları için pek zararlı değildir. Bir siyasetçi için nargileli poz içki masasındaki poz kadar yankı uyandırmaz. Rezalet başlığıyla verilmez. Marpuçu masanın altına gizleyip poz verme gibi komedilerle karşılaşmazsınız. E bu kadar güvenli ve risksiz bir kötü alışkanlığın başka kötü alışkanlıkların alternatifi olması gayet normal.
Osmanlıcılık arabanın arkası tuğra yapıştırmakla, kafede tembel tembel oturup nargile içmekle olmaz editör bey bunu sen de ben de çok iyi biliyoruz. bu adamlar soytarı, Osmanlıcı değil
kapalı alanlarda nargile içmek içirtmek yasaktır.
Ben Türkiyedeki nargileye olan düşkünlüğü anlatayımmı?.Bu ülkenin gençleri kısa yoldan,üretmeden her köşe başına kahveci,nargileci açıyor.bunuda iyi bir bokmuş gibi tüttüren kısa pantolonlular içiyor.