Nakit Avans, Ek Hesap, Dövizde Kurumsallara Kısıtlama Derken "Sermaye Kontrolü Gelir mi?" Sorusu Soruluyor

Kısıtlamalar, bireysellere TCMB eliyle ancak bankalar üzerinden yapılınca, altın, döviz almasın denilen vatandaşın ay sonunu getiremediği anlaşılmıştı. Karar alınırken, birçok soru işareti de beraberinde geldi. Seçim sonrasında ekonomi yönetimi aynı şekilde devam ederse, daha sıkı önlemler gelir miydi? Kimisi hayır, kimisi de 'geliyor gelmekte olan' diyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Sermaye kontrolü gelir mi?" sorusunu yanıtladı.

Canikli, '2022 yılında döviz harcamaları ve döviz çıkışı açısından zor bir yıl olmasına rağmen kur şoku yaşanmadı ve sermaye kontrolü gelmedi. Bundan sonra da kur şoku yaşanmaz ve sermaye kontrolü gelmez' dedi.

Merkez Bankasının brüt döviz rezervlerinin 115 milyar dolar seviyesinde olduğuna dikkati çeken Canikli, 'Bu rezervler içinde yaklaşık 800 tonluk altın rezervleri de bulunmaktadır. 2002 yılında Merkez Bankasının altın rezervi 130 ton civarında idi. 800 tonluk altın rezervinin tamamı da fiziki olarak Türkiye'ye getirilmiş olup Merkez Bankasının kasalarında muhafaza edilmektedir' de dedi.

Ancak geçen hafta Merkez Bankası'nın para çekip altın ve döviz alındığı iddialarıyla nakit avans ve ek hesap denilen KMH kararıyla sorunlar oluşmuştu.

Bankacılık İşlemleri Kilit! Seçim Sonrası Yapılan Düzenleme Günler Sonra Anlaşıldı: Kredi ve Avans Aranıyor

Ertesi gün "istikrarlı" bir ekonomi yönetimi ile karar geri alınmıştı.

Merkez Bankası Duyurdu: Kredi Kartı Nakit Avans Kararı Kaldırıldı

Piyasalarda seçime doğru yeni haftaya başlarken, karışıklık birçok alanda sürüyor.

Ekonomim'den Merve Yiğitcan'ın haberine göre, döviz bulamayan firmalar, serbest piyasadan yüksek maliyetle döviz toplamaya razı olurken, yetkililer, piyasada sıkıntıların devam ettiğini, özellikle fiziki dövize talebin karşılanması noktasında sıkıntının büyük olduğunu kaydetti.

Dövizin sabah saatlerinde alınabildiğini belirten ihracatçılar, 'Kendi dövizimizi ucuza satıp pahalıya alıyoruz” derken, seçim sonrası bu politikaların 'sermaye kontrolü endişelerini' artacağını söyledi.

"Kimse Türkiye’nin Arjantin olmasını istemeyecektir" denilirken, seçim öncesinde bankaların son iki işlem gününde hiç döviz vermediğini, şu anda da 1.000 ila 5 bin dolar arası döviz ödeme yaptıkları iletildi.

Döviz yanında bir de çıkmış kredilerde sorunlar yaşandığı da belirtiliyor. “Finansal döngümüz normal hale gelmezse sıkıntı büyük, fabrikalar kilitlenmek üzere. Böyle devam ederse seri iflaslar görebiliriz” uyarısında bulunuldu.

Döviz talebinin "nedeni" görmezden gelinince, imalat durma noktasına gidiyor.

Paraanaliz'de Erol Taşdelen, 'Siyasette bilmem ama Reel Piyasalarda Geliyor Gelmekte Olan!' başlıklı yazısında, döviz talebinin kredi verilmesi kaynaklı görülmesinden bahsediyor. 

100 yıldır kredi veren bankalara karşın, ithalatının %80’ni hammadde olan bir ülkede, sanayicinin döviz talebini kesmenin “imalatı durdurmak' olduğunu belirtiyor ve buna da az kaldığı konusunda uyararak, ekliyor:

Önemli olan döviz talebinin olup olmaması, az ya da çok olması değil, talebin NEDENİDİR! Bunun da çözümü GÜVEN ve BELİRSİZLİK ortamını ortadan kaldırmaktır!

Döviz çekmek isteyenler günler sonrasına randevu alabilirken, yurt dışına 50 bin doların üzerinde para göndermek için gerekçe ve belgenizin ikna edici olması gerekiyor.

10haber.net'te Barış Soydan da durumu krediler üzerinden 'adeta toptan durduruldu' şeklinde anlatırken, şirketlerin krediye erişemediğini, bir de bankaların şirketlerden kredileri vadeden önce kapatmalarını (bir nevi geri çağırma) talep etmeye başladığını söylüyor. 

Döviz almak isteyen şirketlerin çalıştıkları banka şubesinin genel müdürlükten izin alması gerektiği, bankalar arası piyasadan döviz alım limitlerinin yüzde 25 düşürüldüğünü anlatarak 'tek hedefi var' diyor ve açıklıyor: 

Döviz talebini baskılamak, seçim öncesinde dövizde yaşanacak olası bir yükselişin önüne geçmek. Ekonomi yönetimi bunun için ticari hayatın sekteye uğramasını, ekonominin yavaşlamasını göze aldı. Adını koyalım: Bunun adı finansal OHAL

Kredi kartlarında azami faiz aylık olarak TCMB tarafından belirlendiğinden, son aylarda sabit kalsa da aylık yüzde 1,36 maliyetle nakit avans kullanımı imkanı sunuyor.

TCMB'nin kararını geri çekmesine karşın, bankacı kaynaklarının nakit avansı eskisi kadar yoğun kullandırmayacakları da konuşuluyor. 

Nakit avanstan ucuza finansman sağlayanların, yüzde 40'a yaklaşan mevduata parasını yatırdığı belirtilirken, bankaların da zarar etmemek amacıyla sınırlı kullandırdıkları iletiliyor.

"Piyasalarda anormal şeyler oluyor. Belli ki dövizde bir rahatsızlık var"

Ekonomim'de Servet Yıldırım, politika faizini artıramayan TCMB'nin farklı yöntemlerle yaptıkları kontrollerin bırakıldığı anda TL'nin değer kaybedeceğini söylüyor. 

TCMB eski baş ekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara'nın kamunun döviz açık pozisyonunun '300 milyar doları geçtiğini' tahmin edildiğini, 'kurdaki her 1 TL artışın kamuya (halka) yükünün yaklaşık 300 milyar TL olacağı' anlamına geldiğini de hatırlatıyor.

Sosyal medyada da yorumlar birbirini izliyor.

Döviz çekimlerinde tüzel/kurumsal limitler şirketleri zorlarken,

Bireysellerde henüz kısıtlama olmaması "sermaye kontrolü" olmadığını gösterirken,

Geleceği dair de umut vermiyor.

Siz ne dersiniz?

Seçimden sonra Canikli'nin dediği gibi bir şey olmaz mı?

Yoksa yabancı yatırımcı aynı şekilde ekonomi modeli sürdürülürse son yıllarda olduğu gibi Türkiye'den uzak durur mu?

Yorumlarda buluşalım.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

İçimiz Karardı! CHP'li Aykut Erdoğdu Ekonomide Durumu Anlattı
Borsa'dan Sonra TCMB ve Bankalar Hedefte! AKP'li Eski Vekil Metin Külünk Uyardı: "Kendinize Gelin"
İhracatçılar Üzerinden Dolar Kuru İddiası Seçim Sonrası Yükseliş Sorgulamalarını Canlandırdı
Verilerle Konuşan Hazine Bakanı Adayı Bilge Yılmaz Sordu: "Böyle Devam Etmek İstiyor musun?"

Popüler İçerikler

Terörist Fethullah Gülen’in Cenazesinde Yeni Skandallar: Protestan Şirket, 25 Bin Dolarlık Tabut, Doğum Tarihi
Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"