Alçı, öngördüğü sistemin Türkiye’nin eski parlamenter rejimine göre farklarını “Benim çizdiğim çerçevedeki sistemde bu başbakanlık modelidir. Siz buna parlamentarizm de diyebilirsiniz ama öyle deyince genelde ben eskiyi işaret ediyormuşum gibi anlaşılıyor. Erklerin dağılımının iyi oturduğu, meclisin güçlü olduğu, başbakanlığın güçlü olduğu ve eski sistemin aksine cumhurbaşkanının bir vesayet odağı olmadığı, temsil pozisyonunda olduğu ama güçsüz ve yetkisiz olduğu bir modelden bahsediyorum. Böyle olursa hem meclis iyi işler hem 301’i alan hükümeti kurar. Geçtiğimiz sistemdeki en büyük problemlerden biri hükümet düşürmenin kolay olmasıydı. Bu bahsettiğim sistemde hükümet, alternatifi kurulana kadar gensoru ile düşürülemez hale geliyor. Diyelim ki kriz çıktı, mevcut iktidar devam edemeyecek hale geldi ama sistem hükümetsiz kalmıyor. Alternatif hükümet kurulana kadar sorunlu da olsa mevcut hükümet devam ediyor. Böyle bir sistemde istikrarsızlıktan da bahsedemezsiniz” diye anlattı.
Alçı, yeni bir sistem için iktidar ve muhalefetin 2023 öncesinde konuşmasının getireceği faydayı “Türkiye’de bu kadar sert tartışmalar yaşanırken şayet sistem değişikliğini 2023’te planlanan seçimlerin sonrasına atma hedefinde olursanız o zaman bu tansiyonu 2023’e kadar taşımak çok zorlaşır. Türkiye’de ciddi bir kutuplaşma var. Her türlü süreç yaşanabilir. Yumuşak bir şekilde diyalogdan ayrılmadan iktidar ve muhalefetin temasını sürdürdüğü bir dönüşümdür. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarına uzlaşarak, konuşarak Türkiye için en iyisi konusunda buluşmanın herkes için daha iyi olacağını düşünüyorum” diye açıkladı.
kimse şimdi kendini kandırmasın ne bu sistemi getiren de ne de bunu savunan da suç var. kek karşılığında sistemin değişmesine onay veren halkın suçudur bu. ekonomi biraz iyi olsa ya bu başkanlık olmadı şeriat getirelim deseler ona da onay verir bu halk, nihayetinde beynini kullanan bi toplum değiliz cebimize girene bakıyoruz.
Gazeteciyim mi yok artık
Fareler gemiyi terk etmeye basladi...