DAKKA (AA) - Myanmar'ın, Bangladeş'teki Arakanlı Müslümanları (Rohingya) ülkeye almak istediği bildirildi.
Bangladeş Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Abul Kalam Abdul Momen, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile telefonda görüştü.
Wang, görüşmede, Myanmarlı yetkililerin, yerlerinden edilen Arakanlı Müslümanların ülkelerine dönmesi konusunda yakın zamanda yeniden güvence verdiğini iletti.
Myanmar'ın en kısa zamanda Arakanlı Müslüman mültecilerin yurda dönüşleri konusunda Bangladeşli yetkililerle görüşmelere başlayacağını söyleyen Wang, Pekin'in Rohingya krizinde Myanmar ile temasta olmayı sürdüreceğini kaydetti.
Wang, Myanmar'da gelecek ay düzenlenecek seçimlerin ardından Dakka ile Nepido arasında temsilci düzeyinde görüşmeler yapılacağını dile getirdi.
Bunun ardından 3 ülkenin bakan düzeyinde görüşme yapacağını aktaran Wang, mevkidaşı Momen ile yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşı çalışmaları ile salgın sonrası ekonomik iyileşme gibi konuları da ele aldı.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
Ontario Uluslararası Kalkınma Ajansının Ağustos 2018'de yayımladığı rapora göre, 25 Ağustos 2017'den bu yana en az 24 bin Arakanlı Müslüman, Myanmar ordusunca öldürüldü. 34 binden fazla Arakanlı Müslüman ateşe atılırken, 114 bin civarında kişi de fiziksel şiddet gördü.
Rapora göre, ordu mensupları 18 bin kadına tecavüz etti.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti 'etnik temizlik' ya da 'soykırım' olarak adlandırıyor.