Hepiniz SüngerBob çizgi filmini biliyorsunuzdur. Su altındaki bir kasabada bir deniz süngeri, bir deniz yıldızı ve ahtapotun eğlencelerini anlatır. Ancak bu yazının konusu çizgi film değil mutluluk! Evet, çizgi filmin bir bölümünde mutluluğa getirilen eleştiriyi sizin için yazıyorum. Ahtapot Squidward karakteri üzerinden mutluluk nedir ve nasıl mutlu olunur sorusunu gelin hep birlikte cevaplayalım.
İyi okumalar dilerim. 😄
Mutluluk, kişiden kişiye göre değişebilen ve herkesin arayıp da bulmaya çalıştığı bir şeydir. Çoğu insan mutluluktan bahsettiğinde şu anda nasıl hissettiklerini ve yaşama dair neler düşündüklerini göz önüne alır. Mutluluk kelimesinin tanımına baktığımızda neşelenme, memnuniyet duyma ve bir şeylerden tatmin olma gibi duygusal durumları ifade eden bir kavramdır. Kişinin duygularını ve yaşam doyumunu içerir.
Mutluluğun tanımı çok geniştir. Psikologlar ve sosyal bilimciler bu duygusal durumdan bahsederken 'öznel iyi oluş' terimini kullanıyor. Bu terim, insanın şu andaki yaşamıyla genel kişisel duygularına odaklanma eğilimidir. Öznel iyi oluşun iki temeli vardır. Bunlar;
Duyguların dengeli olması
Yaşamdan memnuniyet
Herkes hem olumlu hem de olumsuz duyguları ve ruh hallerini bir arada yaşar. Mutluluk genellikle olumsuz olanlardan çok olumlu duygulara odaklanmakla ve yaşamakla bağlantılıdır. Ayrıca ilişkilerde, işte, önemli olduğu düşünülen şeyler de dahil olmak üzere hayatın farklı alanlarından ne kadar memnuniyet duyulduğuyla da ilgilidir. Bugüne kadar birçok dizi ve film insan ilişkilerinden, insanın ruh halinden ve karşılaştığı zorluklardan bahsetmiştir. Ama hiçbiri mutluluğa bir çizgi filmin baktığı açıdan bakmamıştır.
SüngerBob, su altında yaşayan SüngerBob ve arkadaşlarının Bikini Kasabası su altı şehrinde başına gelen maceraları ve olayları anlatıyor. 1999 yılında başlayan ve 13 sezon süren bu uzun soluklu çizgi film daha çok SüngerBob ve arkadaşı Patrick'in yaramazlıkları ve eğlenceleri ekseninde ilerliyor. Ama çizgi filmde bir bölüm var ki belki de serinin en anlamlı bölümü diyebiliriz. Çizgi filmde Squidward karakteri üzerinden mutluluğa çok farklı bir bakış açısı sunuluyor.
Squidward, çizgi filmde SüngerBob ve Patrick'in hem arkadaşı hem de komşusudur. Ahtapot türünde olan Squidward, çizgi film aleminin Yengeç Restoran'ında kasiyer ve sipariş görevlisi olarak çalışır. Karakterin özelliklerine bakacak olursak Squidward, hayatından memnun olmayan, mutsuz, çalışmaya istekli olmayan, iş arkadaşları ve etrafındakilerle sorunlar yaşayan, sanatı seven ama sanatsal anlamda başarısız olan, restoranın yemeklerinden nefret ediyormuş gibi görünüp aslında tadına bayılan, günlük hayatında titiz olup çalışırken buna hiç önem vermeyen, iş yerinde uyuyan ve genelde müşteriler dahil herkesi tersleyen bir karakterdir. Çizgi filmin ana karakterlerinden genelde nefret eder. SüngerBob ve Patrick'in yaramazlıklarına ve eğlence anlayışlarına karşı sinirlenir. Onlarla uğraşmaktan hep yorgundur. Genelde mantıklı konuşsa da hep huysuzdur.
Yine SüngerBob ve Patrick ile uğraştığı bir bölümde Squidward'ın önüne yukarıdan bir televizyon düşer. Ekranda Squidville diye bir yerin reklamı vardır. Reklamda 'Squidward' gibilerin toplandığı, istediği her şeyi yapabildiği ve mutlu olduğu bir yerden bahsedilmektedir. Squidward zaten hayattan, işinden, arkadaş çevresinden ve sevdiği şeyleri yapamamaktan mutsuz olduğu için oraya gider.
Squidward artık burada çok mutludur. Etrafındaki herkes aynı kendi gibidir. Sevdiği aktivitelere, dans etmeye, sanatla uğraşmaya ve güzel yemeklere vakit ayırabiliyordur. Üstelik etrafta hiç yaramazlık yapıp onun sinirlerini bozacak kimse de yoktur. Nefret ettiği işe gitmesine de gerek kalmaz. Ancak çizgi filmde görüyoruz ki Squidward giderek bu durumdan sıkılır. Hayatı monotonlaşmıştır, her şey aynıdır, yaptığı şeyler eskisi gibi zevk vermez. Herkes ona benziyordur, bu yüzden özgünlüğünü yani kendi benliğini kaybetmiştir.
Gel zaman git zaman Squidward'ın mutlu olduğu şeyler bu sefer giderek mutsuzluğuna yol açar. Squidville'de aynı SüngerBob ve Patrick'in yaptığı gibi yaramazlıklar yaparak ortalığı karıştırır, onları çok özler ve Bikini Kasabası'na, aslında hiç sevmediğini sandığı o insanların ve işin olduğu yere geri dönmek ister. SüngerBob çizgi filmin senaryosunu yazanlar izleyiciye aslında bu bölümle harika bir çıkarımda bulunmuştur.
Mutluluk aslında bir şeylerin güzel olmasını beklemek ya da mutluluğu ararken şimdiki zamanı kaçırmak değildir. Mutluluk, asıl şimdiki anı yakalamaktır. Tıpkı SüngerBob'un yaptığı gibi. SüngerBob da Squidward gibi restoranda çalışır, çok başarılı değildir bunda ama mutlu olmayı beklemez, sadece mutludur. İki karakter de aynı şarkıyı dinlerler; SüngerBob müzikten zevk alırken Squidward şarkının bir sonraki sözünü bekleyip güzelleşmesini umar. İkisi arasındaki fark da budur aslında. Biri mutludur, diğeri mutlu olmayı bekler.
Squidville bölümü, insanın mutluluk yanılgısına ve sorunlardan kurtulup huzurlu bir hayat sürerse mutlu olacağı inancına bir eleştiridir. Tıpkı Squidward gibi insanlar da mutluluğu hep olmadığı yerlerde, kendileri gibi olanlarla çevrili olduğu yerde arar ama bu yanlıştır. Mutluluk, aslında seni sen yapan ve olduğun yerdedir. Mutlu olmak için beklemeye gerek yok oysaki.
Tıpkı Profesör Albus Dumbledore'nun da dediği gibi '“Mutluluk en karanlık zamanlarda bile vardır. Yeter ki ışığı açmayı unutmayın.”
Siz mutluluğu nasıl tanımlıyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.
Squidward yetişkin hayatı yaşamış gerçeklerini görmüş,süngerbob ise çocuğu temsil ediyor zaten çocuklar her zaman mutlu büyüdükçe mutsuz olurlar…Süngerbob izleyince hala mutlu oluyorum orası ayrı ama 😅😅