Araştırmacılar, Hollandalı çocukların refah ve mutluluk açısından uluslararası akranlarının çok ötesinde olduğunu kanıtladı. Bakalım Hollandalı annelerin sırları nelermiş!
Araştırmacılar, Hollandalı çocukların refah ve mutluluk açısından uluslararası akranlarının çok ötesinde olduğunu kanıtladı. Bakalım Hollandalı annelerin sırları nelermiş!
Diğer dünya ülkelerindeki ailelerin yaptığının tersine Hollandalı aileler çocuklarının aktivitelerini olabildiğince kısıtlamamaya çalışıyor. Bu sayede çocuklar daha sakin hissediyor ve daha düzenli bir uyku düzenleri oluyor.
Bazı araştırmalar gösteriyor ki 6 aylık Hollandalı bebekler Amerikalı bebeklere göre günde 2 saat daha fazla uyuyor. Daha iyi bir uyku çektikleri için de anneleri de daha iyi uyuyup daha dinlenmiş bir şekilde çocuklarıyla ilgilenebiliyor.
Hollandalılar düşük bütçeli aktivitelerle özlerine dönük, sade bir hayat yapısına sahipler. Çocuklar genellikle ikinci el oyuncaklarla oynuyor bu sayede eğer bir şeye sahip olmak istiyorlarsa çalışıp kazanmaları gerektiğini öğreniyorlar. Bu sayede Hollandalı çocuklar daha pragmatik ve kendinden emin oluyor, finansal durumları hakkında da endişeye kapılmıyorlar.
Hatta doğum günlerinde bile pahalı hediyeler ya da süslü kıyafetler beklentileri yok. Çoğu zaman hediye fiyatlarında üst limit bile oluyor.
Hollandalı ailelerde en küçük çocukların bile söz hakkı var. Her ne kadar 3 yaşındaki bir çocukla anlaşmaya varabilmek zor da olsa, anneler bu durumun çocuklarının sınırları koyabilmesine ve kendilerini en iyi şekilde ifade edebilmelerine yardımcı olduğunu söylüyor.
Ayrıca Hollandalı ebeveynler kurallar koyarken çocuklarıyla birlikte hareket ediyor. Örneğin, televizyon ya da bilgisayar başında geçen zamana birlikte konuşarak limit getirebiliyorlar.
Diğer Ülkelerdeki ebeveynlerin aksine Hollandalı aileler kurallar koymak ve çocuklarının üzerinde baskı kurmak yerine çocukların çocuk olmasına izin verir. Örneğin yürümeleri ya da konuşmaları için ekstra alıştırmalar yaptırmazlar ve üzerlerinde baskı kurmazlar. Sadece sevgilerini göstererek olayları akışına bırakırlar.
Akademik anlamda da çocukların üzerinde baskı kurmazlar, alfabeyi öğrenmeleri için zorlamaz ekstra ödevlerle çocukları sıkmazlar. Hollanda, Finlandiya ve Singapur'dan sonra dünyada eğitim konusunda en iyi 3. ülkedir. Bunun sebebini ise stressiz öğrenme ortamı ve sağlıklı bir öğrenme süreci olarak görürler. Çünkü bu sayede çocuklar okula severek ve isteyerek gider.
Hollandalı aileler, ebeveyn müdahelesi ile çocukları ihmal etmek arasında çok sağlıklı bir denge kurar. Anneler çocuklarının etrafında dört dönmez bunun yerine olabildiğince çocukları kendi hallerine bırakır ve müdahale etmekten kaçınırlar.
Aileler çocuklarının birlikte oynamaları için günler oluşturur. Ebeveynler çocuklarını bir eve bırakır ve çocuklar birlikte oyun oynar, yemek yer ve vakit geçirir. Çocuklar bu sayede başlarında bir sürü ebeveyn olmadan tek başlarına eğlenir ve vakit geçirirler.
Çocuklarını sürekli kontrol etmek yerine ve onlar adına endişelenmek yerine küçük yaştan itibaren gelecekte ihtiyaçları olacak bazı şeyleri onlara öğretirler. Örneğin 2 yaşlarından itibaren çocuklara temel trafik kuralları öğretilir. 5 yaşına geldiklerinde ise yüzme sertifikaları vardır.
Mutlu bir aile mutlu çocuklar demektir. Hollandalı anneler oldukça realistik bir ebeveynlik anlayışına sahiptir. Kendilerini ya da çocuklarını kesinlikle mükemmel olmayacağını bilirler. Rekabete asla girişmez ve hataları görmezden gelme ya da affetme konusunda oldukça iyidirler.
Hollandalı anneler işleri ve hayatları arasındaki dengeyi çok iyi kurarlar. Çoğu anne yarı zamanlı işte çalışır. Böylece hem kendileri için bir şeyler yapar hem de çocuklarıyla vakit geçirirler. Bu onlara daha güçlü bir güven ve refah duygusu verir.
Ailelerin genellikle çok büyük arabaları yoktur, çocuklar çoğu zaman okula bisikletle gider. Bu konuda ufak bir pürüz vardır o da hava koşulları. Hollanda'da sık sık yağmur yağar ve güçlü rüzgarlar oluşur. Ancak bu durum onların bisiklet sürmesine engel olmaz.
Her türlü hava koşulunda hayatta kalmayı başarırlar ve kıyafetlerini de ona göre seçerler. Çocuklarına genellikle sıcak tutacak kıyafetler, su geçirmez ceketler ve yağmur botları giydirirler. Çocuklar yağmur altında bisiklet sürer ve bu sayede dünyanın hep toz pembe ve günlük güneşlik olmadığını kavrarlar. Bu sayede de pes etmemeyi öğrenirler.
Dünya çapında birçok aile çocuklarından akademik anlamda büyük başarılar beklese de Hollandalı anneler sadece onların mutluluğuna ve iyi birer insan olmasına odaklanır. Bağımsız, özgür ve kendilerinden emin insanlar olmalarına önem verir, arkadaşları ve aileleriyle sıkı ve güçlü bağları olmalarını sağlarlar.
Gelecekte başarılı olmalarının mutluluktan geçtiğine inanırlar. Güçlü ve özgür birer birey olmalarını sağlayıp, çocuklarını kendi hayalleri ve değerleri peşinde koşmaları için motive ederler.
hollandalı anneleri bu konuda uzman yapan ne acaba? sahip oldukları refah düzeyi, sosyal devlet anlayışı belki bebeklerini 2 saat daha fazla uyutmaya olanak veriyor ama çalışmak zorunda olan o yüzden prensesler gibi devletten çocuk yardımı alıp bebeğinin uyanmasını uyuyarak bekleyemeyen beyaz ya da mavi yakalı emekçi anne dolu ülkemiz. anneler çalışmak zorunda eve geldikten sonra dayak yememek için yemek ütü yapmak zorunda sonra kendilerine yardımcı olan kocaları olmadığı için bulaşık yıkamak, çocukların öz bakımlarını yapmak zorunda bunlardan sonra tahmin edersiniz ki aktivite yapmaya zaman kalmaz. hollandalı annelerin bir bok bildiği yok hollandadaki sistemin annelere mutlu bebekler için sağladığı olanaklar var. bizdeki olanaksızlıklara rağmen mutlu bebeklerini mutlu yetiştirebilen annelere selam olsun
her şeyin para olduğu bir ülkede çocuğa en fazla okula başlayana kadar her şey para değildir anlayışı aşılayabilirsin. Arkadaşındaki 48 renkli pastel boya setini babasından isteyip aldıramadıgında ya da bırak aldırmayı isteyemediğinde mutluluğun bile parayla olduğunu zannedecek çünkü. Burdan Tüm Velilere Sesleniyorum Özellikle Devlet Okulunda Çocuğu Olanlara Lütfeeeeen çocuklarınıza en güzelini en iyisi evde verin lütfeeeeen. Çocuklarınızla Sidik yarışına girmeyin.
Bende hollandalı ana tip var. :D Yeğenlerimin çoğu benden cesaret alarak bir iş yapıyorlar Abim ve ablamın yanında rahat değiller. Ufak yeğeni annesi dövmüştü nedeni yağmur altında ıslanmak istemesiymiş giydirdim yağmurluğunu çık dedim o günü o kadar mutlu olmuştu ki anlat anlat bitiremedi. Dayak şu bu çözüm değil çocukların gözüyle yaşamak lazım herşeyi çocukla çocuk olmak lazım