Müşterilerini Bir Tuzakla Hapsettikten Sonra Parçalara Ayıran ve Turta Yapması İçin Sevgilisine Veren Seri Katil Berber

Başrollerinde Johnny Depp ve Helena Bonham Carter’ın döktürdüğü, yönetmenlik koltuğunda Tim Burton’ın oturduğu Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street filminin aslında gerçek bir hikayeye dayandığını, 1700’lü yılların sonunda yaşayan bu çiftin yaklaşık olarak 160 kişiyi öldürüp bir kısmını da etli turta yaptığını biliyor musunuz?

Sweeney Todd 1748 yılında, on sekizinci yüzyıl İngiltere’sinin sefil Londra’sında doğdu. Henüz on iki yaşındayken, alkolik olan anne ve babası ortada kayboldu.

Dönemin Londra’sında yaşayan pek çok işçi gibi yoksulluk içinde yaşayan Todd ailesi sefil bir hayat sürüyordu. Sweeney Todd henüz 12 yaşındayken birdenbire anne ve babası ortadan kayboldu. Alkolik oldukları bilinen çiftin bir yerlerde öldüğü sanılırken, yalnız kalan Sweeney Todd bıçak ve ustura yapan bir ustanın yanında işe girdi.

Hırsızlık şüphesiyle on dört yaşındayken Newgate Hapishanesi’ne girdi ve hikayesi de tam olarak burada başladı.

Çocuk yaşta olmasına rağmen katiller ve hırsızlarla birlikte mahkum olan Sweeney Todd, hapishane berberi Elmer Plummer’ın çırağı oldu. Dönemin İngiltere’sinde berberler bazı cerrahi uygulamaları da yaptıkları için berberliğin yanı sıra anatomi de öğrendi; ayrıca müşterilerin cebinden para çalma konusunda ustalaştı.

Beş yıl kaldığı hapishaneden çıktıktan sonra Londra’da seyyar berberlik yaptı, para biriktirdi ve şimdilerde köklü İngiliz gazetelerinin bulunduğu Fleet Sokağı’nda dükkan açtı.

Fleet Sokağı 186 numarada bulunan ve altında cemaat üyelerinin gömülü olduğu unutulmuş yer altı tünelleri ve mezarları barındıran St. Dunstan Kilisesi’nin yanında bir berber dükkanı açtı.

Dükkanın tabanından yer altı tünellerinin bulunduğu geçit ve mağaralara bir delik açan Sweeney Todd, zeminde 360 derece dönebilen bir tuzak kapı yarattı.

Her iki tarafına da berber koltuğu monte ettiği bu tuzak kapıyla müşterisini ters döndürerek kafasının bodrum zemine çakılmasını sağladı. Kapı, turu tamamladığında boş berber koltuğu tekrar yerine döndüğü için her şey yolundaydı.

Tuzak kapının dönmesiyle birlikte müşterinin ölüp ölmediğini kontrol etmek için aşağı iniyor, ölmediyse usturasıyla son darbeyi vuruyordu.

Cesetleri kilisenin altındaki bedenlerin yanına saklayan Sweeney Todd, değerli eşyaları da alıyordu elbette… Hem hırsızlığı hem berberliği hem de anatomiyi öğrendiği hapishaneden bir seri katil olarak çıkmıştı.

Bu arada kendisinden yaşça büyük olan Margery Lovett’le tanıştı ve kısa sürede suç ortağı oldular: Margery Lovett, Sweeney Todd’un öldürdüğü kişileri pişirdiği etli turtalarda kullanıyordu.

Cerrahi yeteneklerini konuşturan Sweeney Todd, cesetleri parçaladıktan sonra etlerini turtalarda kullanmak üzere sevgilisine veriyordu. İki katlı dükkanında Londra’nın en lezzetli etli turtalarını yaptığı söylenen Margery Lovett, ustalıkla işlediği etleri neredeyse tüm halka yediriyordu.

Ta ki St. Dunstan Kilisesi’nin altında bir taşkın oluncaya kadar…

Mağara ve geçitlerin bulunduğu mahzenden rahatsız edici kokular yükseldi, kaynağı bulunmaya çalışıldı ve karanlık dehlizlerdeki kokunun cesetlerden kaynaklandığı fark edildi. Taşkının da etkisiyle yükselen rahatsız edici koku rahipler tarafından fark edilmişti ve kısa sürede polis teşkilatı araştırma yapmaya başladı.

Sweeney Todd’la tartışan birinin bir anda ortadan kaybolması, berber dükkanına girenlerin sırra kadem basması ve berber ile sevgilisinin bir anda lüks içinde yaşamaya başlaması fitili ateşledi.

Araştırmaya başlayan Sir Richard, parçaları birleştirdi ve dükkanı gözlem altına aldı. Mahzende üst üste yığılmış cesetler, kemikleri yarı sıyrılmış bedenler, çürüyen parçalar bulunduktan sonra müşteri kılığında dükkana giren polisler kurbanlardan birinin mücevherleri ve giysilerine rastladı. Yeterince kanıt bulunmuştu.

Sweeney Todd olaysız bir şekilde tutuklanırken, öldürülen insanların cesetlerinden yapılan turtaları yediklerini öğrenen insanlar Margery Lovett’i linç etmek istedi.

İdamın kaçınılmaz olduğunu fark eden Margery Lovett, her şeyi itiraf ettikten sonra intihar etti.

1800’lü yılların hemen başında görülen mahkemedeki sağlam kanıtlarla yaklaşık olarak 160 kişinin öldürüldüğü ortaya çıktı.

Doktorlarca teşhis edilen kemikler, görgü tanıklarının ifadeleri, kaybolan insanlar ve Sweeney Todd’un evinde bulunan değerli eşyalar yaklaşık 160 insanın canice öldürüldüğünü ortaya koydu.

Kayıplardan sorumlu olmadığını, kanıtların kendisini suçlu yapmayacağını, kilisenin kokusunun kendisini ilgilendirmediğini söylese de Sweeney Todd 1802 yılında idam edildi.

Henüz 14 yaşındayken girdiği ve seri katil olmaya hazırlandığı Newgate Hapishanesi’nde idam edildi ve ardından kendisiyle ilgili anlatılan efsaneleri bıraktı.

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR

filmin sonu üzmüştür

02.09.2018

Bakınız tam bir düdük.

02.09.2018

johnny depp bu filmdeki haliyle witcher 3deki regis e benziyor https://vignette.wikia.nocookie.net/witcher/images/0/03/Regis-sad.jpg/revision/latest?cb=20161026223523

02.09.2018

https://scontent-sit4-1.cdninstagram.com/vp/468187296cefd80ec999a9f2388bfa1d/5C3B2188/t51.2885-15/sh0.08/e35/c172.0.695.695/s640x640/37553115_2175661849425987_9136898127389786112_n.jpg Makas Eller'in devamı gibi olmuş.

03.09.2018

ha bu akan derelar da denizlere dolacak söylesana sevduğum sonumuz ne olacak

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ