Müşteri hizmetlerini aramak için çok düşünmelisiniz. Çünkü bir çok çeşitli engelli aşmanız gerekir. Hat düşmeli, telesekreterin anlattıklarını dinlemeli, anlamazsanız '9' tuşuna basıp tekrar dinlemeli ve yönlendirmelerini doğru uygulamalısınız. Sonunda robotla konuşma sınavını geçip, insanı hakettim demelisiniz.
Monoton bir hayatınız varsa hemen bir müşteri temsilcisini arayın. Renkli bir gün sizi bekliyor.
Izdırap dolu serüvenin başındayken bu kelimeleri dikkatle okumalısınız. 'Bize ulaşın!' bu kelimeler içinde gizli bir mesaj barındırır. Bunun açılımı; 'Sıkıysa ulaş bakalım'dır. Bir çok kişi, kimseye ulaşamadan vazgeçmiştir.
Aradığınızda oluşabilecek krizleri öngören firmalar, karşılamaya
rahatlatıcı bir ses tonu olan bir bayan sesiyle başlar.
Telesekreter sizi ses tonuyla etkiler ve çaktırmadan adeta hügo oynatır. Ona bas, buna bas, bir de buna bas diye uzar gider.
Telefonda hügo oynamış çocukların hepsi şu an bu sektörde ciddi bir mevki edindi.
Sesli yanıt sisteminde bilgisayarla tartışabilir. İkili dialoglara girebilirsiniz. En nihayetinde müşteri temsilcisine ulaştığınızda niye aradığınızı bile unutabilirsiniz.
Bu kısımda klasik müzik şöleni yaşanır. Sizi sakin tutmak için elinden geleni yaparlar. Ve 'şu an tüm temsilcilerimiz başka müşterilerle görüşmektedir' diyerek topu size atarlar.
İster bekle ister kapat!
Bu yüz, çağrı merkezi denilince akla gelen ilk yüzdür. Ve bunun sonucunda konuşmalar yapılırken bu yüz akılda bulundurulur. Nice kaba adamın kibarlığı diline vurabilir.
Hatta hayal gücünün verdiği yetkiyle kur yapan bir çok kişi de olmuştur.
Fakat freelance diye birşey var. Bu müşteri temsilcisi evde burnunu karıştırırken size ne kadar yardımcı olabilir ki?
Dakikalarca telefonun başında biri açsın diye bekleyen öfkeli bir erkek, karşısına bir bayan çıktığında haşamat edebilir. O yüzden bu kelimeyi söyleyebilir. Çünkü rahat küfür edebilmek için adam adama olmak istenir.
Nasıl yardımcı olabilirim diyerek telefonu açan bu temsilci sizin sorununuza aynı cevapları vererek hiç bir şekilde yardımcı olmaz.
Adın, soyadın, yaşın, telefon numarası, anne adı, baba adı, tc kimlik numarası, kredi kartı numarası, son kullanma tarihi derken baya baya en yakın arkadaşınızın bile bilmediği şeyleri öğrenir.
Bunun üzerine anne kızlık soyadının 2. ve 5. harfini istediğinde tamamını söyleyip kurtulabilirsiniz.
Çekinmeyin artık o sizden biri!
Sizi bir an önce başından savmak için ezber cevaplar verir. Sorunu kendi de anlamaz ama cevabı biliyormuş gibi davranır.
Bu temsilci sizi dinlemekten çok konuşur! Ne dediğini anlarsınız ne de derdinizi anlatabilirsiniz.
Sinir harbi yaşarken;
Oranın sahibi kim?
Senin adın, soyadın ne?
Oranın adresini ver!
Müdürünü ver!
gibi sözler ağızdan çıkabilir.
Sizi çileden çıkaran temsilciye ne söylerseniz söyleyin. O telefonun diğer ucunda rahat rahat takılır. Ve tek söylediği 'görüşmelerimiz sesli kayıt altında'dır. Onun bu rahatlığı daha da can sıkıcıdır.
Çözülemeyen problemler, sinir harbi ve yüklü telefon faturası...