Mustafa Kemal Paşa'nın Saray Casusu Teşkîlât-ı Mahsûsadan Mustafa Razi, Vahdettin'i Anlatıyor

Savaş dönemlerinde kimin hangi tarafta olduğunu kestirmek oldukça zordur. Kim düşman kim dost birbirine girer. İşte bu gibi durumlarda casusluk müessesi oldukça iyi çalışmalı ki düşmanınızdan bir adım önde olabilin. Atatürk de bunun farkındadır elbette ve savaş halinde elindeki kartları oynamaktan hiç çekinmez.

Kaynak: Necmi Uyanık, Ümit Doğan

Mustafa Razi Yalkın 1886'da İstanbul'da doğar ve 1953'te hayata gözlerini yumar. 67 yıllık bu hayatı ise oldukça hareketlidir. Ticaret eğitimi alan Mustafa Razi ayrıca Farsça, Arapça ve Fransızca'dan özel dersler alır.

1915'te askere gider ve 1918'de terhis olur. Ancak istihbarat çalışmaları askerlikten 2 sene önce 1913 yılında Teşkilat-ı Mahsusa ile başlar. Ve kendi yazılarından anladığımız kadarıyla Celal Bayar'dan Rauf Orbay'a birçok önemli isimle iletişim halindedir.

Bilgilerden anlaşılacağı üzere, Türk tarihinin çok hareketli bir kesitinde yaşamış olan M. Razi Yalkın'ın dikkat çeken yönlerinden bir tarafı da Mütareke döneminde Milli Teşkilat adına gizli ajan olarak çalışmış olmasıdır

Vatansever bir şahıs olan M. Razi Bey, Balkan Harbi yıllarından itibaren önce Hürriyet ve İtilaf Fırkasının 'Nigehban Cemiyeti'ne dahil olur, bu vesileyle daha sonraları Beyoğlu İnzibat Karakoluna tayin edilir.

İngilizler de Mustafa Razi Bey'i İstanbul Hükûmeti'ne sadık bir subay sandıklarından onu kendi istihbaratlarına sokarlar. Mustafa Razi Bey ise buradan elde ettiği bilgileri Esad Furgaç'a bildirir.

Sadrazam Ahmet İzzet Bey'in kardeşi olan Esad Bey de bu bilgileri muhtemelen Teşkilat-ı Mahsusa içindeki Mim Mim grubuna iletir.

Hatta 1923 Temmuz'unda bu faaliyetleri sonucu İngilizler tarafından hapsedilerek Kroecker hapishanesinde (günümüzde İstanbul Galata Üniversitesi) işkenceye maruz kalır.

Bu işkence sonucunda önce kısmi felç geçirir. Gördüğü tedavi sonucunda ise sol göz ve kulağında işlev kaybı kalıcı olur ve hayat boyu bu arazlarla yaşar. Mustafa Razi'yi İngilizlerin elinden kurtaran ise Üçüncü Kolordunun girişimleri olur.

1931 yılında emekli olan ve "Mim Sıfır" kod adını kullanan Mustafa Razi, 1953'te ölene kadar "bildiğimiz kadarıyla" sakin bir hayat yaşar.

Gelin isterseniz Mustafa Kemâl Pasa hesabına çalışan Mim Mim grubuna dahil olan Mustafa Razi Yalkın'ın kendi kaleminden Kurtuluş Savaşı yıllarında sarayın  Milli Mücadele'ye bakışına göz atalım.

"Damat Ferit ve İstanbul'daki Yunan heyeti nezdinde sarayın gizli elçiliğini yapan Refik Bey, Vahdettin'in en sadık adamlarıdır. Ancak Vahdettin bu iki sadık kölesini yeterli bulmaz."

'Bu yüzden meşhur Yüzbaşı Bennett’i elde eder. Gözbebeği gibi sevdiği Bennett’i kendine siyasi bir müşavir, daha doğrusu bir saray nazırı edinmişti. Her şeyde ona güveniyor ve inanıyordu. Ona danışmadan hiçbir işe girmiyordu.'

Bu arada Bennett'in kim olduğundan kısaca bahsedelim: Kendisi İngilizlerin İstanbul’daki istihbarat şefidir. Meclis-i Mebusanın İngiliz askerlerince basılmasında ve vatansever milletvekillerin tutuklanmasında başroldedir.

Ve onların Malta Adası’na gönderilmesi operasyonunun başında yer alır. Ayrıca Bennett’in Mustafa Kemal’i öldürmek için suikast planladığı ve bunu öğrenen Ankara’nın Anadolu’nun birçok yerinde tedbir aldırdığı arşiv belgeleriyle sabit.

Mustafa Razi Yalkın'a göre padişah, Milli Mücadele yanlılarına karşı İngilizlerden bile merhametsizdir. Şöyle aktarır Mim Sıfır:

İki saray mensubu Topçu Yarbay Eyüp Bey ile Yüzbaşı Arif'in İstanbul'daki silah ambarlarından teçhizat ve silahları çıkarıp Anadolu’ya gönderdiklerini hafiyenin birinden öğrenirler ve Vahdettin'e bildirirler.

İngilizler bu gibi olaylar karşısında kabineyi suçladığından Vahdettin olaya oldukça sinirlenir ve sadrazamdan gizli olarak General Harrington ile görüşme talep eder.

Hatta bu görüşmeye Yüzbaşı Bennett de gelir. Padişah, bu depolardaki subaylara kesinlikle güvenmediğini ve silah ambarlarının İngiliz askeri birlikleri tarafından tamamen işgal edilmesini ister.

Hatta Padişah, Eyüp Bey ile arkadaşlarının derhal tutuklanarak, diğerlerine ibret olmak üzere idam edilmelerini ister.

Mustafa Razi Yalkın'In anlattığına göre General Harrington her nedense Vahdettin’in bu arzularını aynen yapmayı uygun bulmaz. Yalnız gizlice yapılmakta olduğu anlaşılan sevkiyata set çekilmesini Gizli Hizmetler Grubu Komutanlığı’na emreder.”

Yazdığı yazılardan anlaşıldığı üzere Mustafa Razi Bey sarayın ve padişahın davranışlarından hiç hoşnut değildir. Ve hatta Vahdettin'i bir hayli suçlar görünür.

Ve görünen o ki Anadolunun bağımsızlığı için Enver ve Mustafa Kemal Paşalar gibi çokça çalışır, hayatını riske atarak.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Padişah ve Hükûmetinin Yarattığı Anarşiye Karşı Bir Savunma Hareketi: Hıyanet-i Vataniye Kanunu
Mustafa Kemal'i Samsun'a O mu Gönderdi: Vahdettin İle İlgili Hangi Tarihçi Ne Diyor?
Yıl Dönümünde Utançla Andığımız Sevr Antlaşması Gerçekten Yürürlüğe Girmemiş miydi?
Savaş Sadece Meydanda ve Kuvvetle Kazanılmaz: Büyük Taarruz Öncesi Başkomutan Mustafa Kemal'in Taktikleri
Başkomutanlığı Kabul Etti, Padişah Vahdettin'e Tavsiye Verdi; Atatürk'ün Günlükleri: 1-7 Ağustos Haftası

Popüler İçerikler

Ali Atay'dan Türkiye'deki Linç Kültürüne Tepki: "Bu Ülkenin Seliyle, Yangınıyla Ben Niye Mücadele Ediyorum"
Yönetmen İlker Canikligil'in "Kaçak Film" Çıkışına Röportaj Adam'dan Aşırı Haklı Tepki
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
YORUMLAR
28.10.2022

Geçen biri güzel demişti: "vahdettinin adı caddeye değil, kaçış rampasına verilmeli." Sevr'deki keyfi işgal maddesini kabul etmiş bir lider ülkesini satmış demektir. Ülkesini ermeni yunan işgal ederken halkı katlediliken vahdettin efendi 5inci evlilğiyle meşgüldü. Ülkeyi kurtarmaya çalışanların üzerine ordu göndermiş, defalarca idamları istemiş gerçek vatan haini dönekti. Vugün vahdettine sahip çıkan guruh açık şekilde onun gibi vatan hainleridir, bu şekilde muamele görmelidir.

28.10.2022

Kısacası durum şu; Vahdettin bir vatan hainiydi

28.10.2022

Mustafa Bey'in toprağı bol, mekânı cennet olsun.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ