Mustafa Kemal Atatürk'ün, Sivas Kongresinden Önce Annesi Zübeyde Hanım'a Yolladığı Telgraf

Zübeyde Hanım 1919 yılında, geleceği gayet parlak bir Osmanlı generalinin annesiyken, bir anda oğlu Mustafa Kemal'i, ordudan istifa ederek düşman işgaline karşı direnen bir Milli Mücadele lideri olarak karşısında buldu.

Her anne gibi onun da evladının geleceği için endişeleri vardı.

Orduda general olan oğlunun önce askerlikten istifası, daha sonra ise hükumetin onun hakkında yakalama ve idam kararı çıkartması, şüphesiz ki Zübeyde Hanım üzerinde fevkalade bir korku ve endişe hali doğurmuştu.

O günlerin tanıklarından Makbule (Atadan) Hanım, abisinin Samsun'a gidişini şu cümlelerle anlatıyor:

Arkadaşlarının refakatinde arabasına binip kapıdan uzaklaştığı zaman, biz pencerelere yığılmış gözyaşı döküyorduk. Bizi gene annem teselli etti, sert bakışlarını bana çevirerek: ''Sen asker kardeşisin'', dedi. ''Ayıp ağlanır mı hiç askerin ardından? Üzüntünü kimseye belli etme. Memleketi için giden insan ölse bile ardından ağlanmaz.''

Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkar çıkmaz Genelkurmay'a gönderdiği raporun hemen ardından, ailesine de durumunu haber verdi.

Telgrafta yazan birkaç kelime ''Samsun'a çıktım, sıhhatteyim merak etmeyin''  evdeki üzüntünün yerini sevince bırakmıştı. Oysa ilerleyen günlerde endişeler yeniden canlanacaktı.

Bu günlerde ailesi Mustafa Kemal Paşa'dan, gönderdiği telgraflar ve mektuplar aracılığıyla haber almaktaydı.

Biz de Şişli Atatürk Müzesinin Kütüphanesinde mevcut olan ''Atatürk ve İsmet Paşa'' adlı özel bir fotoğraf albümünde keşfettiğimiz bu telgraflardan birisini, burada aynen yayınlayarak sizlere sunuyoruz.

Bu belge bir telgraf olduğu için gördüğünüz yazı Mustafa Kemal Paşa'ya ait değildir. Telgrafın çekildiği şubedeki memur tarafından yazıya dökülmüş halidir. Bir yanlış anlamanın önüne geçmek için bu hususu özellikle belirtmeliyiz.

Mustafa Kemal Paşa, annesi Zübeyde Hanım'a kısa ve öz bir şekilde şu cümleleri söylüyor:

Anne

Pekâlâ bilirsiniz ki ben ne yaptığımı bilirim. Netice görmeseydim başlamazdım. Bütün Anadolu halkı ve tekmil (bütün) millet hakkımda büyük bir itimat gösterdi. ''Seni bırakmayız'' dediler. Filhakika vatan ve milletimizi kurtarabilmek için yegane çare askerliği bırakarak milletin başına geçmek ve milleti yek vücut hale getirmekle hasıl olacak kudret ve hareket-i milliyeyi (milli hareketi) hüsn-i istimal eylemekten (iyi bir şekilde kullanmaktan) başka çare yoktur. Binaenaleyh (dolayısıyla) ben de öyle yaptım. 

Pek yakında netice-i medeniyeyi cihan görecektir.

Mustafa Kemal

27 Ağustos 1919

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
YORUMLAR
17.09.2017

Gözyaşı sebebisin Ata'm..

17.09.2017

Tarifi yok ki..

17.09.2017

Atam'a her fırsatta küfür eden,iftira atan orospu evlatlarına sesleniyorum.bu insanın hakkını yedikleri,hainlik yaptıkları için, o kırılasıca bellerini doğrultamasınlar.

17.09.2017

Ey büyük Atatürk ! Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.Varlığım Türk varlığına armağan olsun.Ne mutlu Türk'üm diyene !

TÜM YORUMLARI OKU (11)