Türkçemize yerleşen 'İçimizdeki İrlandalılar' ifadesi 'bizden gözüküp de aslında bizden olmayan' 'kendi içimizdeki casus, kendi içimizdeki düşman' anlamlarında kullanılıyor.
Literatüre geçen bu ifadelerin kökeni ise aslında çok eskiye değil sadece 24 sene önceye dayanıyor.
A Milli Futbol takımımızın EURO 2000'e katılma günlerinde Milli Takım Teknik Direktörü Mustafa Denizli tarafından söylenmiş bir söz bu.
Öyleyse gelin, bu sözün hikayesini yeniden hatırlayalım.
Belçika ve Hollanda'da düzenlenecek şampiyona öncesi Türkiye'nin de dahil olduğu 49 takım elemeleri geçmek için mücadele verdi.
Eleme grubunda Almanya, Finlandiya, Kuzey İrlanda ve Moldova ile aynı gruba düşen Türkiye, başarılı bir grafik sergilemesine rağmen Almanya'yı geçemeyerek grubunu ikinci sırada tamamladı.
Bu da finallere katılabilmek için baraj maçı oynamamız anlamına geliyordu.
Deplasmandaki ilk maçtan 1-1'lik beraberlikle ayrılmak kötü bir sonuç değildi.
Türkiye'deki rövanş maçında Türkiye avantajlı gözüküyordu zira o yıllarda deplasman golü kuralı olduğu için ikinci maçta 0-0'lık beraberlik bile Türkiye'ye yarıyordu.
Buna rağmen Türkiye'deki bazı çevreler sert şekilde takımı eleştirmeye başladı.
Türkiye'nin eleme grubunda favori olarak çıktığı Finlandiya maçını kendi evinde 3-1 kaybetmesi ve güçsüz Moldova'ya puan kaptırması; takımın grubu ikinci bitirip baraj maçı oynamak zorunda kalmasının sebebi olarak kabul ediliyordu.
İrlanda ile oynanacak baraj maçları öncesi de ortalık gergindi. Dublin'den avantajlı skorla dönülmüş olması bile eleştirileri engellemedi.
Bursa'da sadece dört gün sonra oynanacak rövanş maçı öncesi ortalık hala çok gergindi.
Müthiş bir gerginlik içinde kıran kırana geçen maçta her iki takım da müsait pozisyonlardan yararlanamadı.
Karşılaşma 0-0 sona erdi ve Türkiye deplasman golü kuralıyla turu geçen taraf oldu.
Yaklaşık 2 senedir devam eden sinir harbi sona ermiş, Türkiye zor da olsa EURO2000'e katılma hakkını elde etmişti.
Ancak teknik direktör Mustafa Denizli'nin söyleyecekleri vardı.
'Bir içimizdeki İrlandalılar var bir de dışımızdaki İrlandalılar. Dışımızdaki İrlandalıları yendik ama asıl önemli olan içimizdeki İrlandalılar yenmemiz.'
Mustafa Denizli'nin bu sözleri uzun zamandır kendisini sert şekilde eleştiren medya ile hesaplaşma anlamı taşıyordu. Ertesi gün de benzer açıklamalarını sürdürdü.
'İçimizdeki İrlandalılar' ifadesi artık tarihe geçmişti.
İtalya ile birlikte grubundan çıkmayı başaran Türkiye, tarihinde ilk kez bu turnuvada çeyrek final oynama başarısı gösterdi.
Çeyrek finalde Portekiz'e elensek de adımızdan söz ettirmeyi başardık.
Ancak akıllarda hala baraj maçı öncesi Mustafa Denizli'nin söylediği 'İçimizdeki İrlandalılar' ifadesi kaldı.
İşin en enteresan tarafı ise; böyle olumsuz bir ifade yüklenen cümlenin, tarih boyunca hiçbir sorun yaşamadığımız, tam tersine her zaman çok güzel ilişkilerimizin olduğu İrlandalılar ile ilişkilendirilmesi.
Mevzuunun aslında onlarla ilgili olmadığını ifade etmek için ise hikayenin tamamını bilmek gerekiyor.
Rahmetli Hıncal Uluç, grup maçlarında Almanyayi geçebilecek gücümüz olduğunu fakat uzun yıllar ev arkadaşı olan Mustafa Denizlinin korktuğunu, İrlanda maçının ikisini de alamayabilecegimizi ve aynı korkak futbolu oynatirsa iki maçta da galibiyet alamayacagimizi yazmıştı. İlk maç 1-1 bitince de eski ev arkadaşım Mustafa'yi Derwall'in yardımcısı Mustafayi tanıyamıyorum demişti. Mustafa Denizli de Hıncal Ulic'a içimizdeki Irlandali demişti. Hıncal Uluç ta ben içimizdeki Irlandali olayım onemli değil benim uyarılarım sayesinde Mustafa son maça çıktı da Euro 2000'e kaldık yoksa bu uyarılarım olmasaydı kalamazdık demişti.. Biraz ego'luydu rahmetli 😄
Aslında "İçimizdeki Araplar" demek bize daha uygun olur ama Diyanet değiliz ki ihtiyaç halinde bir şeyleri güncelleyelim.
çok önemsiz ve saçma sapan bir laftı, hala hatırlanıyor olması bile üzücü. sen altın jenerasyon oyuncuları elindeyken moldova'ya puan verir, finlandiya'ya da yenilirsen babalar gibi eleştirilirsin. irlanda'yı da anca deplasman golü avantajıyla geçmişin, neyin atarını yapıyorsun amq.