İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in amcasının soyundan gelen Haşimi ailesi Abbasiler'in, 750 yılında halifeliği ele geçirmesinden sonra Antik Yunan başta olmak üzere eski dönemlere büyük bir ilgi başladı. Yunanca'dan Arapça'ya çeviri hareketi, Bağdat şehrinin kurucusu olan ikinci Abbasi Halifesi Mansur ile başlamıştır. Çeviri faaliyetleri daha önce Emevi başkenti Harran'da da yapılıyor olsa da bu, Bağdat'taki gibi büyük ve genel ölçüde değildi.
İlk Abbasi çevirilerinin ana konusu olan Yunan eserleri, bu çeviri faaliyetleri sayesinde korunmuş ve İtalyan Rönesansı'ndan önce Avrupa'ya ulaşmıştır. Bağdat'ta yapılan çeviriler Helenizm'e yeniden hayat vermiştir. Halife Mansur'un çeviri faaliyetlerini başlatmasının nedenlerinden birisi, en önemli kaynakları Yunanca olan astrolojiye olan derin ilgisidir.
Moğolların yaptığı caniliğin dünya medeniyetini yüzyıllarca geri götürdüğünde tüm dünya tarihçileri hemfikirdir Yıkım öncesinde o topraklarda çalışıp, bilim üreten alimler, canlarını kurtarmak için batı topraklarına gittiler ve günümüzdeki modern batının temelini oluşturdular. Yağma ile, İslami düşünceyi gerçek, net ve saf olarak yaşayıp, özümsemiş olan modern toplum yıkıldı, yerine ise meydanı artık boş bulan cahil cühela kesim geldi ve bu gelenler tahtlarını sağlama almak için bir daha o topraklarda medeniyetin olmasını istemediler, bugün o topraklar halen o yıkımın sonucunu yaşıyor maalesef.
Sadece Bağdat'ta değil Endüslüs'te de büyük bir birikim vardı zaten bu birikimin Osmanlı gibi diğer İslam devletlerine değilde Avrupa'ya geçmesinin sebebi de bağdattaki eserlerin tamamen yok edilip endüslüste ki eserlerin en azından hatrı sayılır bir kısmının kurtarılmış olmasıdır eğer 2.bayezid'in başında cem sultan belası olmasaydı ve endülüsteki Müslümanların yardım çağrılarına cevap verebilseydi büyük ihtimal ile o eserler tekrar ait olduğu yere dönüp tarihin akışını tamamen değiştirebilirdi ama olmadı
her sey yeni iken guzel. yeni kurulan bir medeniyet icin her sey yeni oluyor, geleneksellesmis kemiklesmis burokrasi tore dini ritueller olmuyor, her sey yeni kesfediliyor yeni bir sistem kuruluyor. bu yuzden bilgiye arastirmaya cok buyuk bir aclik oluyor, toplum her turlu yenilige acik oluyor. bunun yaninda zenginlikde olursa bilimde sanatta her alanda bir patlama yasaniyor. ama medeniyetler devletler eskidikce ayni rutinler, ayni fikirler kemiklesiyor arastirma ogrenme istegi kayboluyor yeni fikirlere yer olmuyor, bir gun yikilana kadar ayni seyleri tekrar etmekden ote gidemiyor, tipki hep ayni seyleri anlatan yasli insanlar gibi.