Kültürümüzde, dilimizde okumuş eğitimli kişileri anlatmak için farklı sözler var. Dirsek çürütmek, kitap kurdu olmak...Bunlardan en popüleri de hiç şüphesiz 'mürekkep yalamış' deyimi. Deyimlerin mecazi anlamlar taşıdığını, çıkış hikayelerinin de oldukça farklı olduğunu biliyoruz. Fakat mürekkep yalamak deyimi, aslında pek de mecazi değilmiş. Mürekkep yalamış deyiminin nereden geldiğini öğrenince, bu fikrimize hak vereceksiniz.
Dirsek çürütmek, kitap kurdu olmak, mürekkep yalamak...Bütün bunların nereden geldiğini anlamak zor değil. Peki ya mürekkep yalamak ne alaka?
Mürekkep koklamak desek daha mantıklı değil miydi?
Fakat bu durum eskiden böyle değildi. Kitaplar, mektuplar çoğunlukla mürekkeple yazılır, okullarda çocuklara 'güzel yazı dersinde' mürekkep kullanması öğretilirdi.
Eskiden hat sanatı ustaları, yanlış yazdıkları kısımları bir miktar pamuğu ıslatarak silerlermiş.
İşte çok mürekkep yalamış deyimi de tam buradan çıkmış.