Murat Tavlı Yazio: Doğruya Doğru

Herkese kucak dolusu sevgiler selamlar sunarken yeni bir yazı dizisine başlamış olmanın, yeni güzel insanlarla tanışacak olmanın heyecanı içindeydim. Elimden geldiğince Onedio sayfalarında sizlerle birlikte muhabbetin dibine vurmaya çalışacağım, belki dedikodu bile yaparız.

Yakından tanıyanların daha iyi bilmesiyle beraber okurlarımın da huyumu, suyumu kavradığına inanıyorum.

Doğru bildiğimden şaşmam, babam bile olsa susmam, en son söyleyeceğimi en önce söyleyerek haklıyken haksız duruma düşmekte üzerime yoktur. Bu sayfada da sizlerle konseptimiz bu olacak. Doğruya doğru!

Ülkemizde son zamanlarda yaşanan kadın cinayetleri, tacizleri, şiddet görüntüleri ve zorbalık sizin de bildiğiniz üzere hepimizi rahatsız etmekte. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde hemen hemen her gün onlarca bu tarz haberlere maruz kalıyoruz. Birine üzülmemiz bitmemişken bir diğeri yerini dolduruyor ve artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Belki eskiden de bu denli zorbalıklar vardı ama sosyal medyanın ve teknolojinin hayatımızda olmamasıyla unutulup gidiliyor, belki de hiç dile bile gelmiyordu.

Herkesin dilden dile dolaştırdığı bir cümle var: ‘’Bu devirde kadın olmak kolay mı?’’

Ben bu yazımda size olaya başka bir açıdan bakacağım ve zorbalığın ve zulmün dili, dini, cinsiyeti olmadığını göstermek için size ‘’bu dönemde erkek olmak kolay mı?’’ diyeceğim.

Tacizlerin çoğu zaman erkekler tarafından gerçekleştiriliyor olması sadece erkekler tarafından gerçekleştiği anlamına gelmemekle birlikte, her taciz haberinden sonra potansiyel bir tacizci gözüyle bakılan, tabiri caizse kurunun yanında yanan ben gibi yaşlardan bahsedeceğim.

Mesela bir kadınla asansöre binmekten son derece çekinir oldum ve kendimi rahatsız hissediyorum.Toplu taşımaya bindiğimde her ne kadar kalabalık olursa olsun, iki büklüm dahi durmam gerekse de kendimi en uzak bir köşeye atıyorum. Sürekli bir rahatsızlık, sürekli bir çekinme ve sürekli bir yanlış anlaşılmama çabası öylesine yorucu ve sinir bozucu ki, artık bu duruma ses vermek istedim.

Evet, buna sebebiyet veren benim hemcinslerim ama unutmamak gerekir ki bu zorbaların yaptıklarının bedelini kadınlar en ağır hâliyle öderken, biz erkekler ise potansiyel zanlı durumuna düşerek ödüyoruz.

Mesela bugün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Yazlığımın bulunduğu bölgeye yakın bir yerde koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler gibisinden kendisine beach diyen bir işletme var. Tam otuz yıldır bu sahil hattı üzerinde oturuyoruz ve tüm yazı ailecek bu bölgede geçiriyoruz. Kuzenimle beraber hem bir şeyler yemek, hem de denize girip dinlenmek için hafta içi bu beache gittik.

Tam içeri girmeye niyetlenirken bir görevli “iki erkek almıyoruz” dedi. Neden?

Biz anlamsızca suratına bakıyorken kuzenim ‘’ben sürekli geliyorum’’ diyerekten haklı bir cevap verdi. Çünkü kuzenim söylemeden önce burada böyle bir işletme olduğundan bile haberim yoktu.  Görevli pişkinliğini ukalalığa evirerek ‘’ama şimdi almıyorum’’ dedi ve devreye ben girdim. Tabi nasıl girdiğimi, hangi cümlelerimi kurduğumu burada söylemeyeceğim ama kısacası kuzenimle canımız sıkkın bir halde evimize döndük. Ağabey, kardeş bir beachte bir şeyler içmemiz bile artık mümkün gözükmezken olaya bir de bu açıdan bakar mısınız? İnsan temelinde en doğal olan, en hakkım olan şeye bile sahip olamıyoruz. Ama bizim yanımızdan üç kız içeri girdi ve hiçbir sorun yaşamadılar.

Feminizm; kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik muhtelif ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan harekete denir. Amacı kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkeklerle eşit olmasıdır. Mesela artık eşit değiliz, üç erkek yan yana geldiğinde yemek bile yiyecek yer zor bulacak gibi. Sorumlusu mu kim? Tabi ki yine biziz! Erkek zorbalığından biz de muzdaribiz! 

Şiddetten, tacizden, zorbalıktan uzak günler insan ile olsun…

Popüler İçerikler

İlk Buluşmada Alman Usulü Hesap Ödediği İçin Buluştuğu Kişinin Cimriliğinden Dem Vuran Kadın Tartışma Yarattı
MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
Evde de Yapsak Ucuz Değil: Fatih Altaylı Evde Yaptığı Patlıcan Musakkanın Maliyetini Hesapladı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
09.09.2020

talihsiz bir yazı olmuş he hafta onlarca kadın ya öldürüp ya da taciz edilirken sizin ''beach''lere gidememeniz gerçekten çok da önemli değil üstelik emin olun orası bu uygulamayı yapan tek yerlerdendir.Keşke ben de erkek olsaydım da tek derdim kuzenimle beach gidememek olsaydı

10.09.2020

Sayın Yazar.. çok üzüldüm beach e gidememenize.. 12 yaşına girdiğimde beni sokağa bile çıkarmıyorlardı neden mi? kadınım ya kadın olacağım ya...

09.09.2020

Hemcinslerinizin kadınlardan aldıklarının yanında sizin herhangi bir mekana girememekle eşit tutuyor olamazsınız umarım bu kadar artan kadın cinayetlerinden sonra mümkünse sizde toplu taşımalarda mekana girmede yaşadığınız küçük sorunları dert olarak görmeyin çünkü abartı bir durum yok seçici olmalı mekan sahipleri toplu taşımalarda zaten kadınlara temastan kaçınılmalı biraz dikkat edilmeli bu feminizmin yarattığı bir durum değil saygı kuralıdır zaten

TÜM YORUMLARI OKU (15)