Murat Arda Yazio: Kıymet Verdiğim İnsanlara Tavsiyeler

Merhaba. Bu platformda ilk yazımı yayınlıyor olmanın heyecanı içerisindeyim.

Aynı zamanda bir “merhaba” niteliği de taşıyan bu yazı vesilesiyle, önümüzdeki günlerde yazacağım yazıların da tohumlarını buraya serpiştirmiş olayım istiyorum.

Bunu yaparken de önce kendim başta olmak üzere, kıymet verdiğim tüm insanlara ve elbette ki siz değerli okurlara kişisel ve “felsefi” bazı tavsiyelerimi sunarak yola koyulmayı düşündüm.

İşbu “felsefi” tavsiyeler ve devamında oluşturulacak yazılar, aynı zamanda buraya yollayacağım risalelerin şekil ve şemallerini, kaleme alacağım makalelerin izleklerini de belirleyecek, süreç içerisinde sizlerin de katılımını, olumlu olumsuz eleştirilerinizi, bazen kavga ve dövüşlerimizi de zorunlu kılacaktır…

-Elbette ki Bob Dylan ustamızın da dediği gibi “Savaşma Seviş” felsefesi bizim için mühim bir motto ve her daim şiarımız olacaktır ve fakat şu hayatın özü de son kertede çatışkılardan ibaret değil midir?- Binaenaleyh, atalarımız “gerektiğinde kavga ilişkinin tuzu ve biberidir” demiş ve bilge bir insan da fi tarihinde şöyle bir laf etmiştir: “En güzel aşklar kavga ile başlar!”

Sözü çok da dolandırmadan, işte gündelik hayata yönelik “felsefi” ve mütevazı bazı önerilerim, işte önümüzdeki haftalarda işleyeceğim bazı temalardan küçük fragmanlar…

Daha az safsata, daha fazla bilim!

Daha az kanepede kıç büyütmek, daha fazla seyahat…

Daha az politika analizi, daha fazla Sait Faik!

Daha az Twitter; daha fazla Mark Twain...

Daha az sosyal medya, daha fazla dergi!

Daha az hurafe, daha fazla realite…

Daha az “boş yapmak”, dafa fazla sanat!

Daha az whatsup, daha fazla yârin yanağı...

Daha az akıllı telefon, daha fazla yürüyüş!

Daha az televizyon, daha fazla Yaşar Kemal...

Daha az pop müzik, daha fazla hard rock!

Daha az haberler, daha fazla Jack London…

Daha az Tiktok, daha fazla Dostoyevski!

Daha az İbrahim Tatlıses, daha fazla Rahmaninov…

Daha az Facebook, daha fazla Sabahattin Ali!

Daha az nefret, daha fazla arkadaşlık…

Daha az nostalji, daha fazla carpe diem!

Daha az lafügüzaf, daha fazla edebiyat…

Daha az gündelik olan, daha fazla kalıcı olan!

Ve elbette ki…  Daha az partileme, daha fazla sosyal mesafe… Şimdilik burada duruyoruz. Çünkü hayat kısa, kuşlar uçuyor.

Popüler İçerikler

Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
02.09.2020

Daha az pop müzik, daha fazla hard rock! <3

13.09.2020

İşte bu! Beklemedeyim.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ