Murat Arda Yazio: Bir Düzen Karşıtı Fenomen Olarak Taner Öngür

Hippiler dünyaya ve düzene özgürce meydan okudular. Yenildiler.

Komünistler kapitalizmi sarsacak müthiş deneyimler yaşadılar, işçi devleti bile kurdular. Çözüldüler.

Anarşistler “başka türlü bir devrim mümkün” dediler, önce kendi içlerindeki devrimi tamamlayamadılar.

Sosyal demokratlar… Onları boş verelim şimdi.

Tüm bu yukarıdaki tespitleri 70’ler, 80’ler ve 90’lar boyunca ve şu andaki yazının muhteviyatında da görüldüğü gibi bol bol tüketti dünya entelijansiyası, batı cephesinde yeni bir şey yok!

Ve fakat 2000’lerle birlikte bir şeyler olmaya başladı.

“Başkaldıran insan”, bezginlik ve yenilmişlik halini sorguladı, üzerindeki ölü toprağını silkelemeye başladı.

San Fransisco’daki bir eşcinseli, 

Güney Afrika’da bir zenciyi, 

San Ysidro’da bir Chicano’yu, 

İspanya’daki bir anarşisti, 

İsrail’de bir Filistinli’yi, 

San Cristobal sokaklarında bir Maya yerlisini, 

Mexico City’nin Teneke Mahallesi Neza’da bir çete mensubunu, 

Folk müziğinin kalesi Ulusal Üniversite’de bir rocker’ı, 

Almanya’da bir yahudiyi, 

Savunma bakanlığı’nda bir uzlaştırıcıyı, 

Soğuk savaş sonrası çağda bir komünisti, 

Ne galerisi, ne müşterisi olan bir sanatçıyı, 

Bosna’da bir barışçıyı, 

Meksika’nın herhangi bir kentinde bir ev kadınını, 

Grev yapmaya asla yeltenmeyen bir sendikada grevciyi, 

Başkaları için kitap yazan bir gazeteciyi, 

Gece saat 10’da metroda yalnız başına bir kadını, 

Topraksız bir köylüyü,

İşsiz bir işçiyi, 

Mutsuz bir öğrenciyi, 

Serbest piyasacılar arasında bir muhalifi, 

Ne kitabı, ne okuyucusu olan bir yazarı ve Güneydoğu Meksika Dağlarında bir Zapatacıyı (*) birleştiren bir ruh galebe çalmaya başladı.

“Artık yeter!” diyenlerin sesini daha fazla duymaya başladık.

İşte Türkiye’de de neo-liberal rüzgarın asla eğemediği çınarlardan, Taner Öngür de 60’lardan bu yana döneklik rüzgarına asla kapılmayan bir düzen karşıtı fenomen olarak karşımıza çıkıyordu.

Taner Öngür’ün mütevazı ama heyecan verici “rock’n’roll hikâyesi” çok ilgimi çekiyordu. Soğuk Savaş sonrası çağda bir komünist, dönmeyen bir hippi, boyun eğmeyen bir punk olarak kalan bu ilginç adamı daha yakından tanımak istedim ve yaşadığı adada ulaştım ve ilginç bir buluşma gerçekleştirdik.

DeliKasap Dergi'nin bünyesinde bulunduğu ZİHİN AÇIKLIĞI ENSTİTÜSÜ'nün katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz bu eğlenceli röportajda heavy metalin sağ ve sol politik kanatlardaki yansımalarından Taner Öngür'ün Almanya'da yaşadığı döneme, sanatçının punklarla serüvenlerinden “Anadolu pop ve rock”ının evrimine, Türkiye rock tarihinin bilinmeyen detaylarından sistem karşıtı rock ve metal akımlarına, Türkçe rocktan Guns N' Roses'a evladiyelik bir belgesel-röportaj oldu bu.

Onu daha yakından tanımak gerek. Söyleşimizi izlemek isteyen için linki buraya da bırakıyorum:

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?