Yas bir kayıp sonucu oluşan doğal tepkileri içerir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, bu sadece bir kişiyi kaybetmemiz sonucu ortaya çıkmaz. Temelde bir kayıp olması yeterlidir.
Yasın Evreleri
1. Evre: Birkaç saat ve hafta arasında değişen bir evredir. Kaybın gerçekliğini algılamakta zorluk çekeriz ve şaşkın, donuk, tepkisiz kalırız. Olayları hatırlamada güçlük ve bedensel belirtiler görülebilmektedir.
2. Evre: Birey kaybının acısını daha fazla hissetmeye başlar. Üzüntü ve özlem hisseder. Öfke, huzursuzluk, eskiden keyif alınan durumlardan keyif almama ve isteksizlik eşlik eder.
3. Evre: Kaybedilenin geri dönmeyeceği fark edilir ve çaresizlik hissedilir. Buna bağlı olarak, yorgunluk, bitkinlik ortaya çıkar.
4. Evre: Aylar içinde kaybedilişin kesinliği ve sonuçları kabul edilir. Özlem ve üzüntü duygularının yoğunluğu giderek azalır. Yaşanılan kaybın anıları unutulmamakla birlikte kişiler günlük hayatlarına geri dönerler. Yaşamını yeniden düzenler ve yine geleceğe dair planlar yapmaya çalışır.
Saydığımız evreler bireysel bazdaki yas sürecinin nasıl geçtiği ile ilgiliydi. Bunu toplumsal bazda yorumlarsak; kaybettiğimiz özgürlüğün, adaletin, kadınların, çocukların, hayvanların madencilerin vs. yasını tutuyoruz. Yas sürecindeki bir bireye mümkün olduğunca yatıştırıcı ilaç verilmez. Çünkü yası doğal sürecinde yaşaması ve bitirmesi gerekir. Aksi halde durum uzayan yas süreci ile sonuçlanır. Peki, biz kaybettiklerimizin ve yaşadığımız yasın farkında mıyız, yoksa Much’un Çığlık tablosundaki gibi kulaklarımızı kapatmış çığlık mı atıyoruz?
Instagram
Bizler 4. evreye geçmeden tekrar yeni bir travma yaşıyoruz ne yazık ki hatta aynı anda bir kaç travmayı da yaşayabiliyoruz. Sonra kaygı bozukları özgüven kayıpları umutsuzluk çaresizlik son nokta kaderine razı olan modern köleler. Bunları düzeltmek bile yüzyıla yakın bir zaman alacakken kimse bir yerden bile başlamıyor