Mısır denilince aklınıza ilk olarak ne geliyor? Hayır hayır, konumuz patlamış mısır değil; piramitler! Mısır'daki piramitleri çekici yapan ve dünya harikaları arasına sokan şey şüphesiz gizemleri. Bu yapılar o kadar gizemli ki 21. yüzyıl teknolojisi bile onları anlamamıza tamamen yetmiyor. Bu yazımızda Mısır piramitlerinin bilim insanlarını bile şaşırtan sırlarını sizler için derledik. Haydi, gelin başlayalım!
Şüphesiz Mısır piramitlerinin en gizemli yanı onların nasıl yapıldığı. Milattan önce ortada teknolojinin t'si dahi yokken 'Bu insanlar milyonlarca bloğu nasıl taşıdı?' diye düşünmemek elde değil. Komplo teorisyenleri bir yanda dursun, Mısır piramitleri inşa edilirken elbette insan gücü kullanılıyordu. Örneğin, 20 yıldan uzun sürede inşa edilen Gize Piramitleri'nin yapımında başta 100 bin kişinin çalıştığı düşünülüyordu. Günümüzde ise bilim adamları, yeni bulgular ile 200 bine varan kişinin çalıştığını varsayıyor. Taşların o yüksekliğe nasıl çıktığı konusunda da bilim insanlarının bazı fikirleri var: İşçilerin taşları sırtında veya rampalar yardımıyla kızaklı bir sistemle taşıdığı düşünülüyor.
Mısır piramitleri demişken mumyalara da değinmezsek olmaz. Eski Mısır'da insanlar, ölümden sonra da bir hayatın var olduğuna inandıklarından mumyalama yöntemini tercih ediyordu. Ayrıca Mısırlılar, mumyalama işleminden sonra yanlarına değerli eşyalarını koymayı da ihmal etmiyordu. Piramitler, krallar için yapıldığından buralardaki mumyalar genelde üst kademedeki kişilere ait. Komplo teorisyenleri, bu mumyaların lanetli olduğunu düşünüyor. Kanıt olarak ise mumyaları inceleyen bilim insanlarının ölmesini gösteriyorlar. Neyse ki günümüz teknolojisi ile bu fikrin yanlışlığını ortaya koymak mümkün oluyor. Araştırmalara göre bilim insanlarının ölme sebebi lanet değil, yüksek radyasyon seviyesi olarak karşımıza çıkıyor. Bilim insanlarının çoğu, bunu daha önceden bilmediğinden yüksek radyasyona maruz kalıp maalesef can verdi. Şu ana kadar mumyaları araştırırken ölen bilim insanı sayısı 12.
Küçükken bir fidan diktiyseniz muhtemelen hemen şunu düşündünüz: 'Ne zaman bir ağaca dönüşecek?' Mısır piramidinin bir diğer sırrı, bu soruya da el atıyor. Mısır piramidinin içinde yer alan bitkileri inceleyen bilim insanları, onların normalden daha hızlı geliştiğini gözlemledi. Kim bilir, ileride modern insanlar olarak aynı teknolojiyi öğrenebilirsek belki de bu bilginin yerleşmeye karar vereceğimiz gezegenlerde kolonileşirken bize katkısı olabilir!
Bildiğiniz gibi Mısırlılar, inanışlarından dolayı kendilerini mumyalıyor. Peki, ölü bir mumya koku yaparsa? Mısırlılar bunu da düşünmüş olacak ki krallar için inşa ettikleri bu muhteşem yapılarda hiç kötü koku bulunmuyor. Diyelim ki piramidin içinde kötü kokan bir şey var. O koku, hiçbir yere yayılmadan olduğu yerde kalıyor. Bu sayede pencere açarak ortamı havalandırma olanağının olmadığı bir yerde bile kötü kokularla başa çıkmanın bir yolunu bulduklarını görebiliyoruz.
Devasa Mısır piramitlerinde bir sürü oda bulunuyor. Bu kapıların çoğu keşfedildi fakat bilim adamlarının, gizemlerini hâlâ çözemediği bazı kapılar da bulunuyor. Kapıların bazıları açılamıyor, bazılarının ardında ise adeta labirent kadar karmaşık yollar bulunuyor. Bu odalara girmeyi başaran bazı araştırmacılar, bir daha asla geri dönemedi. Şansı olup dönmeyi başaranlar ise başladığı yere geri geldi.
Eski zamanlarda Dünya'nın geoit şeklinde olduğu bilinmiyordu. Hatta bu gerçeği dile getiren insanları katlettiler. Belki eski Mısırlılar da düz dünyaya merak duyuyor olacak ki bu şekilde düşünüldüğünde piramitlerin dünyanın tam da merkezinde olduğu görülüyor! Bunu bilinçli mi yaptılar bilmiyoruz ama bilinçli olması gayet olağan duruyor.
Anlaşılan Mısırlıların zamanında kozmetik sektörü şimdiki gibi gelişmemiş olacak ki 'Buna da bir çözüm getirelim!' demişler. Piramitlerin özel dizaynı sayesinde 5 hafta içeride bekletilen su, muhteşem bir losyona dönüşüyor. Bu losyonu satıyorlar mı bilmiyoruz ama muhtemelen çoğu kişi denemeyi hayal ediyor.