Mümtazer Türköne hakimlik sorgusunda, 'En son darbe olayından sonra çoğunluk gibi ben de hayal kırıklığı yaşadım ve o camiayla birlikte olmaktan dolayı pişman oldum' dedi. 'Keskin bir darbe karşıtı' olduğunu ifade eden Türköne, 'Darbecilerin idam edilmesinin ve en ağır cezalar ile cezalandırılmasının caydırıcılık anlamında önemli olduğunu düşünüyorum' diye konuştu.
Türköne hakimlik sorgusunda tüm suçlamaları reddetti. Türköne, 'Ben yaklaşık 30 yıldır siyaset biliminin çok geniş alanlarında yazılar yazan bir akademisyenim. Yayınlanmış 16 kitabım mevcuttur. Bu kitaplardan ikisi doğrudan darbeler hakkında yazılmıştır. Diğer kitaplarımda da eksiksiz ve istisnasız demokrasi müdafaası yapılmaktadır. Bu uzmanlık birikimiyle darbe tehdidi konusunda toplumu cesaretlendirmek ve darbecileri caydırmak konusunda çok ciddi katkılarım olmuştur' dedi.
'Halkı sokağa çağırma patenti bana ait bir tezdir'
'Darbe günü sayın Cumhurbaşkanı'nın halkı sokağa çağırması hem gazetede, köşemde ve televizyon programlarında defaatle dile getirdiğim ve patenti bana ait olan bir tezdir' diyen Türköne, 'Bunu darbe konusu gündeme geldiği zamanda dile getirmiş ve tavsiyelerde bulunmuşumdur. Nitekim emniyette alınan ifademde kanıt dosyası olarak bana sunulan 5 makalenin hiçbirinde teşbih, mecaz, metafor ve hatta eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek kabilinden darbe iması addedilecek tek kelime yoktur. Tersine hükümeti eleştirirken çözüm olarak dosyada yer alan her yazıda da demokratik çözümler, alternatifler, sandık ve seçim gösterilmiştir' diye konuştu.
'Keskin bir darbe karşıtıyım'
Hükümete karşı eleştirileri de olduğunu ve eleştiri özgürlüğünün geniş tutulmasının darbe iklimini de yok edeceğini bildiği için sürdürdüğünü dile getiren Türköne, 'Ben radikal hatta keskin addedilebilecek bir darbe karşıtıyım. Bunun tek bir istisnası yoktur. Nitekim darbe gecesi de meşru hükümetin yanında yer aldığımı belirten, akabinde darbenin ihanet ve şerefsizlik olduğunu belirten tweetler attım. Sonrasında da darbe tehdidi devam ederken hükümeti destekleyen, darbeyi lanetleyen ve bütün toplumun dikkatini ve darbe sonrası toplumu restore edecek bu travmanın geçmesini sağlayacak uyarılarda bulundum. Benim kadar radikal bir darbe karşıtının darbeci ithamına maruz kalmasını, gördüğüm muamelenin ötesinde çok onur kırıcı buluyorum. Özellikle darbe gündemi sonrasında ülkenin duyduğu birlik, beraberlik için çaba harcama zamanı varken şahsımın bilhassa uluslararası camia da 'iktidarı eleştirenler darbe karşıtı olarak tutuklanıyor' şeklinde aleyhe bir propagandaya konu edilmesinden ülkem ve milletim adına derin bir üzüntü duyarım' şeklinde konuştu.