Kimimiz başarımızın kaynağı olarak görürüz, kimimiz en sevmediğimiz özelliğimiz olarak. Açık yahut örtük, mükemmeliyetçilik dikkat edilmediğinde bizi kendi içerisinde kaybedebilecek boyutlara ulaşabilir. Peki ya sonra?
Kimimiz başarımızın kaynağı olarak görürüz, kimimiz en sevmediğimiz özelliğimiz olarak. Açık yahut örtük, mükemmeliyetçilik dikkat edilmediğinde bizi kendi içerisinde kaybedebilecek boyutlara ulaşabilir. Peki ya sonra?
Yani mükemmel seviyesindeki sonuç bir başarı göstergesi gibi algılanmasa da mükemmeli teğet geçen herhangi bir sonuç en büyük başarısızlığın adıdır mükemmeliyetçiye göre. Öyle ki içsel bir cezalandırma mekanizması bile gelişmiştir kişinin bünyesinde.
Mükemmeliyetçiliği ortaya çıkaran temel etken hayal gücümüz ve onun 'gücü'. Bir işi tasarlarken onu öyle iyi bir çerçevede, yöntem içerisinde tanımlarız ki bir noktadan sonra uygulanabilirliği olmayan, ideal dünyada sıkışıp kalan bir fikir kalır elimizde.
Yani zihnimiz en iyisini tasavvur ederken gerçekliğimiz ortalamayı yaşıyorsa aradaki bu boşluğu doldurabilmek pek de mümkün olmaz.
Kalkışılacak işlere vakfedilmesi gereken vakit ve emek doğru algılanamadığında bir sanat eserini bir günde, bir romanı bir haftada yazabileceğimiz fikrine kapılabiliriz. Dolayısıyla içsel bütçemizi doğru hesaplayamamak bir yana bazı hedeflerin sadece uzun süre, aralıksız emek vermeyle gerçekleşmeyeceğinin bilincinde olmak gerek.
İlerlemenin bir alışkanlık, vücut adaptasyonu sonucunda ortaya çıkacağı spor gibi etkinliklerde anlık yoğun eforun mükemmele ulaşmayı sağlamaktan uzak olduğu artık malumun ilamı. Bu tip etkinliklerde kendimize zaman tanımak gerekse de mükemmeliyetçi için zaman tanımanın zorluğunu hepimiz biliyoruz.
Kolay olmayan şeyleri basit parametrelerle kolaymış gibi görmek, ilk fırsatta başarısızlığı garantilemeyi de sağlıyor. 'Süreç' anlayışı zihinlerde yer almadığı sürece de sürekli vazgeçişler hayatımıza yapışıp kalıyor.
Yani bir ayrıma gidersek, mükemmeliyetçilik en iyiyi isteme güdüsü değil, zorlukları ölçememe hali.
Çünkü yanlış planlama, süreç yerine an odaklı yaklaşma bizi hedeflerimizden uzakta tutarken biz tüm bunlara 'mükemmeliyetçiliğin yan etkileri' olarak yaklaşıyoruz. Bu da başarıyla önümüze koyduğumuz engelleri gittikçe yükseltiyor.
Kısa sürede başarıya ulaşmanın gerçekliğine inandığımızda onlarca yılın sağladığı tecrübeyi görmezden gelerek bir anda başarıya ulaşabilme hayali kurabiliriz. Hesaplar tutmadığında da başarılı fikirlerin uykusuz gecelerin, ter ve gözyaşının eseri olduğunu unutarak hayal ettiğimiz başarıyı bir başkasına hediye ederiz.
Hepsinin kolay olduğunu düşünerek, en iyisine erişebilmeyi bekliyoruz. Ufak bir çabayla hedefe ulaşılamayacağını düşündüğümüzde de terk ediyoruz. Bu döngü kalıcı başarısızlık döngüsüne bizi soktuğunda elimizde mükemmeliyetçilik bir sebep olarak bulunsa da kayıp çok daha büyük olabilir.
Mükemmeli ararken gerekenleri yapabilme, sebat gösterebilme gücüne sahip olmanın önemini gösteriyor. Aksi taktirde iyiye yönlendirecek olan mükemmeli arayış bir anda bizim aleyhimizde çalışabilir.
Teknoloji bizi hızlı yaşamaya alıştırsa da başarının kuralları binlerce yıldır bu kod üzerinden işliyor, kendi sonumuzu hazırlamamak için hedefleri iyi hesaplamak şart.
Romanlarında bir ütopya yaratan Aldous Huxley'nin kendi ütopyamızda kaybolmamamız gerektiğini anlattığı şu sözlerle sonlandıralım:
Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlayamayabilirsin. Şimdi başla, şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
Konu başlığı: Exchange B coin for peypal Konu metni: Changed pay pal once more. little payment; fine cost £7314 for btc; of course suggest www.x-crypto.com stock exchange.
Son fotodaki harry değilmi aq