Almanya'nın tarihinde bavul dolusu para ile ekmek alındığı bilinir.
Son yıllarda da hiperenflasyonla boğuşan Venezuela parasından 2008'de 3, 2018'de de 5 sıfır silerken, birçok kişi de paranın hiçbir değeri kalmadığı için yiyecek ve içecek gibi ürünleri takas yolu ile temin ediyor.
Gürses, T24'teki yazısında, 2009 sonu itibarıyla emisyon hacminde (Merkez Bankası'nca piyasaya verilen kâğıt para) yüzde 57 oranında olan 200 ve 100 liralık banknotların 2022 yılı Mart ayı sonunda 253 milyar TL'lik hacimde 200 TL'lik banknotların yüzde 42, 100 TL'lik banknotların da eklenmesiyle yüzde 88 oranında olduğunu belirtti. Gürses'in sosyal medyada da yorumlara neden olan yazısında şu şekilde devam etti:
2001 krizi sonrası uygulanan programla enflasyonu hızla düşüren Türkiye, 2005 yılında hayata geçirdiği para reformu ile enflasyonla şişen banknotları bırakıp, parasından 6 sıfır atarak 'Yeni Türk Lirası'nı' dolaşıma sokmuştu. 4 yıllık sürelik uyum sürecinden sonra da 2009 başından itibaren yeniden 'Türk Lirası'na' dönülmüştü.
2009 aralık ayı sonunda dolaşımdaki kâğıt paraların yüzde 16'sı 200'lük banknot, yüzde 41'i ise 100'lük banknotlardan oluşuyordu. 50'lik kupür ise yüzde 29'unu oluşturuyordu. En büyük iki banknot kupürünün toplamı, toplam emisyonun yüzde 56'si ediyordu.
2009'dan 2022'ye gelindiğinde, birikimli enflasyondan hareketle, 2009'da 200'lük banknotla alınan bir ürünü aynı miktarda almak için 2022 martında 1048 TL ödüyoruz. Bunun anlamı 5 adet 200'lük ve bir adet 50'lik banknot demek. 100'lük banknotla ödemek istersek; 10 adet 100'lük ve bir adet 50'lik.
2009 yılında tek bir banknotla işimizi gördüğümüz bir ödeme işleminden bahsediyoruz. Bugün 500'lük banknot dolaşıma çıkarılmış olsaydı bile 2 adet 500'lük, 1 adet 50'lik banknotla işimizi görecektik.
2009'da 5 TL ile 2 kg ekmek alınabilirken, Mart 2022'de 1 kg ekmek için 10 TL'lik banknottan fazlası gerekiyor (TÜİK sepetinde 12,80 TL).
Aşağıdaki tabloda da yer alıyor ki; 2009'da değer olarak payı yüzde 29 olan 50'lik banknot kupürünün payı 2022'de yüzde 8'e gerilemiş. Daha fazla yüksek kupürlü banknot kullanımı söz konusu.
Yanıtım evet, ne yazık ki. Bu tercihe kalmış bir durum da değil; toplum patlayan enflasyon nedeniyle daha büyük kupür kullanıyorsa ihtiyaç ve zorunluluk haline gelir. Hele ki dolarizasyonun, hem enflasyonun dörtte biri seviyede tutulan faizlerle ve dövize endeksli mevduat tanıtımlarının yapılarak teşvik edildiği yerde, büyük kupür çıkarmayan otorite vatandaşın cebinde daha fazla döviz taşımasını teşvik eder.
Bu da ilk aşamada 500'lük banknot kupürü olacaktır. Mart 2022 sonu itibariyle dolaşımdaki kâğıt paraların oranları şöyle: 200'lük kupür yüzde 42, 100'lük kupür yüzde 46, 50'lik kupür yüzde 8.
Emisyon uzmanı merkez bankacılar, en büyük kupürün emisyon içindeki payının yüzde 50'yi geçmesi halinde yeni bir büyük kupürün dolaşıma çıkarılmasının bir zorunluluk olduğunu not ediyorlar.
Yukarıdaki grafikten de görüldüğü gibi; 2018'deki başkanlık rejimine geçiş, enflasyondaki patlamadan sonra hızla paradaki erimeyi ve daha yüksek banknot kullanımını da patlatmış. Haziran 2018'de yüzde 25 olan 200'lük banknot kupürünün payı Mart 2022'de yüzde 42'ye yükselmiş durumda. İlk ihraç edildiği yıl sonunda yüzde 16 olan payı 10 yılda 10 puan artan 200'lük banknot, 2018'den 2022'ye 4 yılı dolmadan 18 puanlık bir pay artışı göstermiş.
Türkiye 70'li yılların sonundan 2002'ye kadar yüksek enflasyon içinde milyonluk kupürleri bastı. 2005'te parasından 6 sıfır atan ve istikrara kavuşturan ülke, şimdi yine o eski yola giriyor.