Muhteşem Dizi Fargo'dan Aynı Muhteşemlikte 19 Nefis Replik

Fargo ilk sezonuyla kendine oldukça sağlam bir hayran kitlesi toplamış olan bir dizi. İkinci sezonuyla bu başarıyı sürdürüp sürdüremeyeceği düşünülen, tıpkı True Detective gibi tüm oyuncu kadrosunu değiştirip farklı bir konuyla karşımıza çıkan diziyi True Detective'den farklı kılansa konular arasında bağlantı olması, bu nedenle bazı karakterleri ilk sezondan bilmemiz. Bununla birlikte dizi beklentileri fazlasıyla karşıladı, hatta çoğu kişiye göre ilk sezondan bile daha nefis bir sezonla devam etmekte.

Oyuncu kadrosunun muazzamlığından tutun, senaryoya ve atmosfere kadar nefis bir başyapıt olma yolunda ilerleyen bu dizinin ikinci sezonundan akıl dolu replikleri derleyelim dedik.

1. "Bir anlaşma her zaman savaştan daha iyidir."

2.

Joe Bulo: 'Sen iyi bir kadınsın, kocanı da tanımak isterdim.'

Floyd Gerhardt: 'Hayır, kocam seni tanıştığınız an oracıkta öldürürdü. O yüzden karısıyla konuştuğun için mutlu ol.'

3. "Denizden gelen hiçbir şeye güvenme." / "Evrimsel açıdan bakarsak biz de denizden geldik."

4.

Mike Milligan: 'Bu küçük çaplı bir mucize, değil mi? Dünyanın bugünkü haline rağmen, yani herkes günden güne kafayı yerken, kışın ortasında, oldukça ıssız bir yolda, iki adam sakin ve mantıklı bir şekilde konuşuyor.'

5.

Floyd: 'Deden her şeye sıfırdan başladı, başlarda ayakkabı parlatırken sonrasında kocaman bir imparatorluk kurdu. İşte babanı da tam bu zamanda başa geçirdi, öncesinde değil.'

Dodd: 'Hikayeyi biliyorum, anne.'

Floyd: 'Bilmiyorsun. Eğer biliyor olsaydın, tum bunların sadece küçük bir parçası olduğunu da bilirdin. İmparatorluk budur; kız evlattan da, erkek evlattan da üstündür.'

6.

Lou: 'Yoldan çıktık.'

Betsy: 'Sen ve ben mi?'

Lou: 'Hayır, tüm insanlık. Eskiden doğruyu yanlıştan ayırt edebilirdik; dürüstlük denen, ahlak denen bir şey vardı. Şimdiyse...'

7. "Önemli olan ne yapmak istediğin değil, ne yaptığın."

8. "Camus der ki: Sonunda öleceğimizi bilmemiz hayatı kötü bir şaka yapıyor."

9.

Lou Solverson: 'Vurulan oğlanların veya mayına basıp bacakları kopanların bir bakışı vardır. Çamurun içinde yatar, ayağa kalkmaya çalışırlar. Çünkü daha hissetmemiştir. Beyni henüz gerçeği algılayamamıştır, yani çoktan öldüğünü. Ama biz görürüz, ve yalan söyleriz. Deriz ki; 'Kıpırdama, iyi olacaksın'. Eğer savaşa gitmiş olsaydın, o bakışı bilirdin. Anlıyor musun, sen ve Peggy. Sizde de o bakış var. Sizi neyin beklediğinden en ufak haberiniz yok.'

10.

Joe Bulo: 'Tarihin de Almanya örneğinde gösterdiği gibi, insanlar kolay kolay ikna olup teslim olmuyor. Ancak öldürmekse her zaman işe yarar.'

11.

Dodd Gerhardt: 'O burda olmamalı.'

Floyd Gerhardt: 'Yeterince büyüdü, kalmasını ben söyledim.'

Dodd: 'O bir kız!'

Floyd: 'Ve kızlar büyüyerek kadın olup erkeklerin altını değiştiriyor.'

12.

Dodd: 'Ailen için kazanırsın, kendin için değil.'

Rye: 'Öyle. Ama en büyüğümüz sensin, sonra Bear. Yani taht bana kalmayacak, ayak işlerini yaptırdığın çocuk dışında ne olabilirim?'

Dodd: 'Sen bir Gerhardt'sın.'

Rye: Bu Jüpiter'in Plüton'a 'Hey, üzülme, sen de gezegensin' demesi gibi.

13.

Bear: 'Hesap verme günü gelecek, ağabey. Tüm ruhlar yaptıklarının hesabını vermeye çağrılacak. Nihayetinde, hak ettiğimiz şeyi alırız.'

Dodd: 'Kendini kandırmaya devam et.'

14.

Mike Milligan: 'Bana gelirsek, ben bir optimistim. Yani bu durumda, kıyamet kopuyormuş gibi düşünmedim. Bence bu fırsatın kapıyı çalma sesi.'

15. "Amaç sana zulmedenleri öldürmekse, kimin önce gittiği ne fark eder?"

16.

Floyd Gerhardt: 'Belki bana baktığında sadece yaşlı bir kadın görüyorsundur. Doğru, 61 yaşındayım zaten. 6 çocuk doğurdum, 3 düşük yaptım. Çocuklarımdan ikisi şuan burada, ikisi ölü doğdu. İlk oğlum Elron Kore'de öldürüldü, keskin nişancının teki kafasının yarısını uçurdu. Demek istediğim; sırf yaşlı bir kadınım diye sırtım pek, karnım yumuşak sanma. Buraya geldim çünkü barış savaştan iyidir. Ama şüphen olmasın, bizim olanı kanımızın son damlasına kadar savunacağız.'

17. "İnsanların kapıyı kilitlemediği bir dünyada yaşamak istiyorum."

18.

Mike Milligan: 'İronik bir şekilde, astronomide 'devrim' sözcüğünün anlamı 'eski haline dönen göksel cisim'dir. Bunu biliyor muydun? Düşününce çok komik, dünyamızda aynı sözcüğün değişim anlamına geldiği göz önünde bulundurulursa.'

19.

Lou Solverson: 'Demek istediğim şu; iki çift ayakkabım var. Biri kışlık, biri yazlık. Gereğinden fazlasına sahip olmamıza gerek yok. Bu fetih ihtiyacı, sahip olunması gerekmeyen şeylere sahip olmaya çalışmak...'

Mike Milligan: 'İnsanlar gibi mi?'

Lou: 'O da bir örnek. Ama yerler de. Olaylarını yatıştırabileceğimize inandığımız. Bu bir sorun, değil mi? Çözüm değil.'

Mike: 'Kapitalizm bir sorun mu diyorsun?'

Lou: 'Hayır, hırs. Bunu hayat memat meselesi haline getirmek.'

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!