Muhtemelen İlk Kez Okuyacağınız 27 İlginç Madde ile Ufkunuzu İki Kat Değil 27 Kat Açıyoruz!

10.09.2017 - 17:15

Zihninizin derinlerinde gezinmeyi sever misiniz?

Yeni bilgi tohumları ekmeyi, dipsiz kuyulara dalmayı?

Twitter'da uzay ve evren hakkında ilginç ve eşsiz bilgiler paylaşan Lagaribey adlı kullanıcı, verdiği bilgilerle ufkumuzu açma konusunda oldukça ısrarlı...

Serinin ilk içeriği için şuraya:

Muhtemelen Bugüne Kadar Duymadığınız 19 Enteresan Bilgiyle Ufkunuzu Kapanmamak Üzere Açıyoruz!

İkincisi için şuraya:

Çoğu Kişinin Muhtemelen Hiç Duymadığı ve Okudukça Apışıp Kalacağınız 29 Ufuk Açıcı Adım

Üçüncüsü için şuraya:

Ders Kitaplarında Kolay Kolay Rastlamayacağınız İlginç Bilgilerle Ufkunuzu Açıyoruz!

Dördüncüsü için şuraya:

Muhtemelen İlk Kez Duyacağınız 24 İlginç Madde İle Ufkunuz Kapanmamak Üzere Açılacak!

Beşincisi için şuraya:

Okudukça Apışıp Kalacağınız 28 İlginç Madde ile Ufkunuzu Kapanmamak Üzere Açıyoruz!

Altıncısı için şuraya:

Çoğu Kişinin Muhtemelen İlk Kez Duyacağı 36 Ufuk Açıcı Madde İle Beyninizi Acıtıyoruz!

Ve sonuncusu için şuraya:

Muhtemelen Duymadığınız 29 İlginç Madde ile Ufkunuzu İki Kat Değil 29 Kat Açıyoruz!

Bir önceki içeriğimizde Karanlık Madde, Sicim Teorisi ve Enerji Alanlarından bahsetmiştik.

Şimdi oradan devam edelim...

1. Ufak bir hatırlatma ile başlayalım: Sicim teorisine göre her şeyin özü titreyen çok küçük sicimlerdi.

2. Yani katı sandığımız şeyler bile çok çok küçük boyutlarda, sürekli titreyen bir tür enerji yumağından (sicimden) oluşuyordu.

3. Bu sicimlerin boyutu o kadar küçük ki, bir sicimin bir atomun büyüklüğüne oranı, bir atomun bütün Güneş Sistemi’ne olan oranına eşit!

4. Ancak teorileriyle ilgili hesapta bir sorun vardı. Çünkü evrenin 3+1 (zaman) boyutlu olarak hesaba katılması durumunda, çözüm tıkanıyordu.

5. Sicimlerden, sabun baloncuğunun zarı gibi düşünülebilecek membranlar oluşturuldu. Teoriye göre bunlar çok boyutta varlık gösteriyorlardı.

6. Çalışmalarda 4 boyuttan başka boyutların da olabileceği hesaba katıldı. 5,6,7 derken toplamda "11 boyutlu evren" çözümü sağlıyordu.

7. Bu çözüme göre bildiğimiz, yaşadığımız ya da algıladığımız 4 boyutlu (3 boyut + zaman) evrenin dışında 7 boyut daha vardı (7 katlı gök?).

8. Sağ-sol, aşağı-yukarı, ön-arka olarak bildiğimiz 3 boyut, zamanla birlikte 4 boyut vardı ama bilmediğimiz 7 boyut daha olduğu öğrenildi.

9. Akıllara hemen şu soru geldi: "Peki ama madem algıladığımızın dışında 7 boyut daha var, onları niçin algılayamıyoruz? "

10. Bilim insanlarına göre büyük patlamanın ardından bizim bildiğimiz 4 boyut, kozmik büyüklüğe erişti ama kalan 7 boyut sicim boyutunda kaldı.

11. Ancak bu 7 boyut, sicim yumakları şeklinde tüm evrene dağıldı. Yani yaşadığımız evren içinde algılayamadığımız diğer boyutlar vardı.

12. Bir boyuta gidebilmek için, daha üst bir boyuta gitmeye gerek vardı. Yani 4.boyut olan zamanda yolculuk için, 5.boyuta çıkmak gerekiyor.

13. Böylece evrenin, 11 boyuttan oluşan, tüm her şeyin birbirine bir yapıyla bağlı olduğu kabul edildi ki, bu yapı da zardı (membran).

14. 11.boyut, 1mm'nin trilyonda biri ölçüsünde 3 boyutlu dünyamızın her noktasında vardı. Yanı başımızda ama algılayamadığımız bir evren.

15. Teoriye göre bizim evren de, sicimlerden meydana gelmiş 3 boyutlu bir zardı ve 11 boyutlu hiper uzayda baloncuk gibi hareket ediyordu.

16. Sicim teorisi, kuantum(mikro) ile kütle çekim(makro) teorilerini birleştirmişti, ancak kütle çekimi tam olarak açıklayamıyordu.

17. Çünkü evrendeki 4 temel kuvvetten biri olan kütle çekim(yer çekimi), diğer kuvvetlere göre çok zayıftı ve neden olduğu bilinmiyordu.

18. Bu sorunun cevabı sicim teorisinin temellerinde arandı ve sonunda bir çözüme ulaşıldı: 'Farklı evrenler', kütleçekimini zayıflatıyordu.

19. Bir yandan algılayamadığımız 7 boyutun olduğunu öğrenmek, diğer yandan başka evrenlerin varlığını kabul etmek insanlar için zordu.

20. Ancak matematiksel denklemler ve fiziksel yorumlar, kaçınılmaz olarak açığa çıkan bu gerçeğe işaret ediyordu: 11 boyutta çoklu evrenler.

21. Fiziğin çoklu evrenler ya da paralel evrenler dediği gerçeğe, eskiler “evren içre evrenler” diye önceden işaret etmişlerdi.

22. Teoriye göre bizim dışımızda çok sayıda evren var ve bunlar da bizim evren gibi sicimlerin oluşturduğu zarlardan(membranlardan) oluşuyor.

23. Bu olayı, bir küvetteki baloncuklar gibi düşünün. çok sayıda farklı boyutlarda baloncuklar var, her bir baloncuk başka bir evren demek.

24. "Peki, kaç tane evren var?" Bu sorunun net cevabı yok, ancak teoriye göre binlerce, milyonlarca hatta sonsuz sayıda paralel evren olabilir.

25. Evrenimizde ışık hızını geçmek pratikte mümkün değil. Ancak denklemlere göre bu hız aşıldığında kütle sanallaşıyor (soyutlaşıyor).

26. Madde soyut olunca, enerji de soyut olacak, bu da o evrendeki kütle enerji tüketmeyecek, üretecek demekti (negatif entropi).

27. Bunun anlamı, zaman oku tersine işlediği için bu evrenlerde zaman tersine akabilir ya da durmuş, yani sonsuz/ebedi olabilir demek.

YORUMLAR

Leman Sadıqova

10.09.2017

Teşekkürler onedio evde oturduk bunu tartışıyoruz evde herkes farklı teoriler ortaya koyuyor şuan..az önce anneannem ışık hızını araba geçemiyor mu dedi kafalar karışık😂

Ertaç Emir Volkan

10.09.2017

Bunun gibi bilgileri okullarda ders olarak verseler, milyonlarca Tesla'mız olurdu :(

ventolin

10.09.2017

Yav şöyle 7 katlı gök falan diyorsunuz ondan sonra çomarların "Kur'an do yozoyor kordosom" laflarını biz çekiyoruz amk.

TÜM YORUMLARI OKU (26)

Muhtemelen İlk Kez Okuyacağınız 27 İlginç Madde ile Ufkunuzu İki Kat Değil 27 Kat Açıyoruz!

Serinin ilk içeriği için şuraya:

İkincisi için şuraya:

Üçüncüsü için şuraya:

Dördüncüsü için şuraya:

Beşincisi için şuraya:

Altıncısı için şuraya:

Ve sonuncusu için şuraya:

1. Ufak bir hatırlatma ile başlayalım: Sicim teorisine göre her şeyin özü titreyen çok küçük sicimlerdi.

2. Yani katı sandığımız şeyler bile çok çok küçük boyutlarda, sürekli titreyen bir tür enerji yumağından (sicimden) oluşuyordu.

3. Bu sicimlerin boyutu o kadar küçük ki, bir sicimin bir atomun büyüklüğüne oranı, bir atomun bütün Güneş Sistemi’ne olan oranına eşit!

4. Ancak teorileriyle ilgili hesapta bir sorun vardı. Çünkü evrenin 3+1 (zaman) boyutlu olarak hesaba katılması durumunda, çözüm tıkanıyordu.

5. Sicimlerden, sabun baloncuğunun zarı gibi düşünülebilecek membranlar oluşturuldu. Teoriye göre bunlar çok boyutta varlık gösteriyorlardı.

6. Çalışmalarda 4 boyuttan başka boyutların da olabileceği hesaba katıldı. 5,6,7 derken toplamda "11 boyutlu evren" çözümü sağlıyordu.

7. Bu çözüme göre bildiğimiz, yaşadığımız ya da algıladığımız 4 boyutlu (3 boyut + zaman) evrenin dışında 7 boyut daha vardı (7 katlı gök?).

8. Sağ-sol, aşağı-yukarı, ön-arka olarak bildiğimiz 3 boyut, zamanla birlikte 4 boyut vardı ama bilmediğimiz 7 boyut daha olduğu öğrenildi.

9. Akıllara hemen şu soru geldi: "Peki ama madem algıladığımızın dışında 7 boyut daha var, onları niçin algılayamıyoruz? "

10. Bilim insanlarına göre büyük patlamanın ardından bizim bildiğimiz 4 boyut, kozmik büyüklüğe erişti ama kalan 7 boyut sicim boyutunda kaldı.

11. Ancak bu 7 boyut, sicim yumakları şeklinde tüm evrene dağıldı. Yani yaşadığımız evren içinde algılayamadığımız diğer boyutlar vardı.

12. Bir boyuta gidebilmek için, daha üst bir boyuta gitmeye gerek vardı. Yani 4.boyut olan zamanda yolculuk için, 5.boyuta çıkmak gerekiyor.

13. Böylece evrenin, 11 boyuttan oluşan, tüm her şeyin birbirine bir yapıyla bağlı olduğu kabul edildi ki, bu yapı da zardı (membran).

14. 11.boyut, 1mm'nin trilyonda biri ölçüsünde 3 boyutlu dünyamızın her noktasında vardı. Yanı başımızda ama algılayamadığımız bir evren.

15. Teoriye göre bizim evren de, sicimlerden meydana gelmiş 3 boyutlu bir zardı ve 11 boyutlu hiper uzayda baloncuk gibi hareket ediyordu.

16. Sicim teorisi, kuantum(mikro) ile kütle çekim(makro) teorilerini birleştirmişti, ancak kütle çekimi tam olarak açıklayamıyordu.

17. Çünkü evrendeki 4 temel kuvvetten biri olan kütle çekim(yer çekimi), diğer kuvvetlere göre çok zayıftı ve neden olduğu bilinmiyordu.

18. Bu sorunun cevabı sicim teorisinin temellerinde arandı ve sonunda bir çözüme ulaşıldı: 'Farklı evrenler', kütleçekimini zayıflatıyordu.

19. Bir yandan algılayamadığımız 7 boyutun olduğunu öğrenmek, diğer yandan başka evrenlerin varlığını kabul etmek insanlar için zordu.

20. Ancak matematiksel denklemler ve fiziksel yorumlar, kaçınılmaz olarak açığa çıkan bu gerçeğe işaret ediyordu: 11 boyutta çoklu evrenler.

21. Fiziğin çoklu evrenler ya da paralel evrenler dediği gerçeğe, eskiler “evren içre evrenler” diye önceden işaret etmişlerdi.

22. Teoriye göre bizim dışımızda çok sayıda evren var ve bunlar da bizim evren gibi sicimlerin oluşturduğu zarlardan(membranlardan) oluşuyor.

23. Bu olayı, bir küvetteki baloncuklar gibi düşünün. çok sayıda farklı boyutlarda baloncuklar var, her bir baloncuk başka bir evren demek.

24. "Peki, kaç tane evren var?" Bu sorunun net cevabı yok, ancak teoriye göre binlerce, milyonlarca hatta sonsuz sayıda paralel evren olabilir.

25. Evrenimizde ışık hızını geçmek pratikte mümkün değil. Ancak denklemlere göre bu hız aşıldığında kütle sanallaşıyor (soyutlaşıyor).

26. Madde soyut olunca, enerji de soyut olacak, bu da o evrendeki kütle enerji tüketmeyecek, üretecek demekti (negatif entropi).

27. Bunun anlamı, zaman oku tersine işlediği için bu evrenlerde zaman tersine akabilir ya da durmuş, yani sonsuz/ebedi olabilir demek.

Popüler İçerikler