Evrenin ne kadar şaşırtıcı bir yer olduğunu bir kez daha hatırlatan 20 ilginç bilimsel bilgi Cracked'in katkılarıyla sizlerle:
Evrenin ne kadar şaşırtıcı bir yer olduğunu bir kez daha hatırlatan 20 ilginç bilimsel bilgi Cracked'in katkılarıyla sizlerle:
Menekşeye kokusunu veren şey, geçici olarak koku reseptörlerinizi etkisiz hale getirerek kokuyu hemen unutmanıza neden olan iyonon adı verilen bileşikler.
Koku reseptörleri daha sonra yeniden devreye giriyor ve böylece menekşeyi tekrardan 'ilk kez' koklamış oluyorsunuz.
Non-Newtonian bir akışkan olarak tanımlanan ketçabın bu özelliğinin sebebi, bilim insanları tarafından henüz açıklığa kavuşturulmuş değil.
Bu size anlamsız geldiyse, şöyle düşünün: Yalnızca siz doğum gününüzü 22 kişiyle kıyaslamıyorsunuz, grupta sizin doğum gününüzün dahil olmadığı 231 kıyaslama yapılıyor. Bu olaya 'Doğum Günü Paradoksu' adı veriliyor.
Bu da onlara yaklaşan büyük bir canlıyı ağır çekimde hareket ediyor gibi gördükleri anlamına geliyor.
Örneğin; bir nötron yıldızına fırlatılan bir şekerleme, 3 megatonluk bir nükleer başlık kadar etki yaratırdı.
Merkür'ün yörüngesinin dış merkezliği ve gezegenin yavaş dönmesi, Güneş'in bazen ters yöne gidebileceği anlamına geliyor.
Gezegenin yüzeyinde durduğunuz takdirde, güneşin doğduğuna, sonra yine aynı noktadan battığına ve tekrar doğduğuna şahit olabilirsiniz.
Grönland ile İzlanda arasında yer alan, 3 kilometre yüksekliğindeki Danimarka Boğazı Şelalesi, dünyadaki en büyük şelale.
Su altı şelaleleri görülemiyor; ancak hafifçe renklendirilebilse muhtemelen bu fotoğraftaki gibi görünecekti.
Bu da, dinozorların dünya üzerinde olduğu zamanlarda günlerin yalnızca 23 saat olduğu anlamına geliyor!
Ancak, evrenin %68'i karanlık enerjiden, %27'si ise karanlık maddeden oluşuyor... ve ikisi de görünmez. Bu da bizim görebildiğimizin evrenin yalnızca %5'i olduğu anlamına geliyor.
Dış etkilerden yalıtılmış ortamda, atomlar hangi parçaya ait olduklarını bilmiyor ve bu ikilemi çözmek için tek bir parça oluşturuyorlar. Bu durum aslında Dünya üzerinde bir problem teşkil etmiyor, çünkü atmosferimiz parçalar arasındaki irtibatı önleyen ince bir oksidasyon tabakası yaratıyor; ancak uzayda kullanılan araç-gereçler bu olayı önlemek için plastikle kaplanıyor.
Gök bilimciler, 200.000 galaksinin yaydığı ışığın ortalamasını alarak, eğer gökyüzü tek bir renkten oluşacak olsaydı bunun açık bir bej rengi olacağını açıkladı.
Bu olaya 'saponifikasyon' adı veriliyor... Yani, sabuna dönüşüyorsunuz.
Aristoteles, Francis Bacon ve René Descartes tarafından da betimlenmiş olan bu mantığa aykırı fenomen, 1960'larda Tanzanyalı bir lise öğrencisi tarafından yeniden keşfedildiğinde 'Mpemba Etkisi' adını aldı.
Jüpiter'in ve diğer uyduların kütle çekimi, Io'nun yüzeyinin 100 metreye kadar kabarıp alçalmasına sebep oluyor. Bu da, uydunun volkanik açıdan oldukça aktif olduğu anlamına geliyor.
Yarından itibaren şu diyaloga hazır olun... -Ne içersiniz? -Latte istiyorum ama kozmik olsun.. -Anlamadım efendim nasıl ? -Onedio'da gördüm gök bilimciler diyormuş..
Daha ketçapı çalkalayınca neden syreldiğini bulamamışsınız mars'a gitmekten bahsediyonuz mk şaka mısınız bilim adamları -.-
14 o yüzden sinekleri öldüremiyoruz