Buz saçaklarının suyun altında gerçekleşen haline, İngilizcede “brinicle” deniliyor. Kelimenin Türkçe karşılığı henüz yok ama, su altı buz saçağı demek doğru bir tanım olabilir. Bu ilginç buz saçakları, aşırı soğuk bir tuzlu su akıntısının okyanusa ulaşması sonrasında oluşuyor.
Volkanik duman bulutların, çok büyük miktarda elektriksel yük ve statik ürettiği biliniyordu fakat görünene kadar bu durumu bilim insanları da tahmin etmiyordu. Nadir bazı durumlarda, bu duman bulutlarının içinde çok vahşi şimşek fırtınaları oluşabiliyor.
Küçükken 'Gökkuşağı' gördüğünde sevinen bir milletiz biz fakat bunlar bambaşka. Fotoğrafta görülen rengarenk şekiller, atmosferdeki elektrik yükünün boşalması sonucu ortaya çıkıyor.
Bir önceki resimde gökkuşağından bahsederken, bunu atlasak olmazdı.Çok yüksekteki bulutlarda bulunan buz kristallerinden yansıyan ışık, ortaya bu görüntüyü çıkarıyor. Ama aslında gökkuşağı alevlerinin ne ateşle, ne de gökkuşağıyla alakası var. Yalnızca rengarenk olmaları ve alevler gibi değişken şekilleri olması sebebiyle bu isimle anılıyorlar.
Tamam tamam, rengarenk olanlarını hepimiz gördük, hava atmaya gerek yok. Bembeyaz olanından gördün mü ondan haber ver! Beyaz gökkuşağı , sisin içinde görülen bir doğa olayı. Sisin içindeki yoğunluk çok fazla odluğu için ışık yansımıyor. Bu yüzden de gökkuşağını oluşturan renkler çok soluk, beyaza yakın renklerde görülebiliyor.
Hep gökkuşağı olmaz biraz daha özelleri de lazım ama dimi? Aykuşakları, güneşten değil de ayın yüzeyinden yansıyan ışıklar sayesinde ortaya çıkan, bir çeşit gökkuşağına verilen isim. Ayın yüzeyinden yansıyan ışığın çok az olması sebebiyle, aykuşakları da oldukça solgun bir doğa olayı olarak karşımıza çıkıyor.
Biz havadan olanından korkuyorken yaradan neleri veriyor.Alevlerden oluşan hortumlara, ateş anaforları deniliyor. Aşırı sıcaklık ve türbülanslı rüzgarlar çıktığı zaman oluşuyorlar.
Her genç kızın hayalidir şelale altında öpüşmek. Resimden de anlaşılacağı gibi ilkokulda öğrendiğimiz 'Belirtili İsim Tamlaması' çok ama çok önemli. Catatumbo yıldırımları, yalnızca Venezuela’nın Catatumbo nehrinde görülen, korkunç bir doğa olayı. Fırtına bulutlarının girdap oluşturması sonrası ortaya çıkan bu görüntü, yılın 160 gecesi, günde 10’ar saat ve saatte 280 kez görülebiliyor.
Bu kadar güzel bir görüntünün neden oluştuğunun bilinmemesi oldukça garip. Sabah sefası bulutları o kadar nadirlerdir ki, neden ortaya çıktıklarını araştıracak fırsat olmamıştır ve bu bulutların neden ortaya çıktığı hala bilinmiyor. Avustralya’daki Burketown adlı küçük kasabada, sonbaharda görüyorlar.
Bu seferki de gökkuşağı ama biraz değişik. Aslında baya bi değişik. Optik bir olay olan ışık halkası, tıpkı bir gökkuşağı gibi oluşur ve bir haleye benzer. Yağmur damlalarının arasındaki havanın oluşturduğu ışık tünelleri, ışığı geri yansıttığında ortaya çıkar
Suyun üzerinde oluşan vortekslere su hortumu denilir. Ancak girdap suyu emmez ve hortum sadece, yoğunluk sebebiyle ortaya çıkan sudan oluşur
En ilgi çekicilerinden biri de Büyük Kanyon Bulutları. Lens şeklindeki bu bulutlar, nemli hava bir dağın üzerinden geçtiği sırada ortaya çıkıyor. Bulut bu geçiş sırasında katman katman oluyor. Garip bir şekli olduğu için bu bulutlar bazen UFO zannedilebiliyor.
Bu dağda gezinti yaparken kaymaz taban ayakkabı giymekte yarar var mazallah. Yüksek dağlarda görülebilen uzun ve ince şekilleri olan, sertleşmiş karlara penitente deniliyor. Bu kadar yüksekte olunca, güneş ışınları buzu eritmeksizin, direkt olarak suya çeviriyor. Bazı alanlarda suyun buhara dönüşmesi daha hızlı şekilde gerçekleşiyor. Böylece düz kar yüzeyinde bir takım çökmeler yaşanıyor. Bu çökmeler sonrasında, işte bu ince uzun kar şekilleri ortaya çıkıyor.
Tatlı görünebilir ama aldanmamak gerekir. Süper hücre fırtınası, en nadir ortaya çıkan ve en tehlikeli fırtına türlerinden birisi olarak biliniyor. Tıpkı diğer fırtınalar gibi oluşuyorlar. Ancak dikey olarak yukarı yönlü hava akımının oluşması sebebiyle, kaybolmaları çok daha uzun sürüyor.
Çiçek deyip geçmemek gerekiyor, onlarda çok 'içli' varlıklarmış.Fotoğraftaki görüntü bitkilerin köklerinde bulunan özlerin donması, bitkinin gövdesinden dışarı çıkması ve sonra da genişlemesi ile ortaya çıkıyor. Daha sonra sular çatlakların içinden çekiliyor ve havayla temas ederek donuyor. Sonrasında da ortaya ilginç şekiller çıkıyor.
Atmosferde oluşan bu fenomen, güneşin belli bir yükseklik ve açıya ulaşması sonrasında, buz kristallerinin ışığı daha parlak göstermesi sonrasında ortaya çıkıyor.
Bir nevi dışlanmış bulut memecikleri de diyebiliriz. Bir bulutun altından beliren bu bulut keseciklerine mammatus bulutları deniliyor. Bulutun nem oranı, havadaki nem oranından farklı olunca, ağır olanlar aşağı sarkıyor.
Sıcağı makbul ama ne yapalım, elimizde bunlar var. Bazen büyük kar parçaları ve içindeki bazı başka maddeler, rüzgarla savruluyor ve birikebiliyor. Ancak ortadaki kısım zayıf kalıyor ve rüzgar yüzünden düşüyor. Böylece ortaya donut şeklinde, ortası boş kar birikintileri çıkıyor.
Küçüklüğümüzden beri 'Çoban Yıldızı' olarak keklendiğimiz Venüs'ün Dünya'mız üzerine olumlu etkilerinden biri.Gökyüzünde görülen pembeliğe bu isim veriliyor. Dünyamızın gölgesi yarı saydam atmosfere düştüğünde, Dünya’nın gölgesi tekrardan üzerine yansımış oluyor.
Sona kalan resmimin ise gördükleriniz arasında en çekingen olanı. Dünyalılar olarak biz onu sadece bir kere kaydedebildik. Bu ilginç fenomen yalnızca 2009 yılında, Yeni Zelanda’da görüldü. Neden ve nasıl ortaya çıktıkları konusunda elimizde pek bir bilgi yok. Ama bu yine de görüntüye uzun uzun bakıp, doğa ananın ne kadar başarılı bir sanatçı olduğunu takdir etmemize engel değil.