Muhtemelen Adını Hiç Duymadığınız Tarihin En İlham Verici ve Güçlü 8 Kadın Figürü

Her ne kadar tarihte birçok güçlü ve ilham verici kadın figürler karşımıza çıksa da halen bilmediğimiz birçok isim bulunuyor. Sizler için hazırladığımız bu içeriğimizde daha önce tarihte hiç duymadığınız birbirinden ilginç hayat hikayelerine sahip kadın figürleri derledik. İçeriğimizi merak ediyorsanız sizleri şöyle alalım. 👇

1. Timoklea

M.Ö. 335 yılında Büyük İskender, Yunan şehri Teb'e saldırdı. Askerler sokakları yağmaladı, evleri soydu ve şehirdeki insanlara saldırdı. Timoklea o sırada şehirdeydi ve bir grup asker tarafından saldırıya uğradı. Grubun kaptanı özellikle saldırgan ve acımasızdı, Timoklea'ya gizli bir serveti olup olmadığını sormadan önce tecavüz ettiği iddia edlildi.

Daha sonra Timoklea intikam için kaptana evinin bahçesinde saklı bir hazine olduğunu söyledi, onu dışarı çıkardı ve hazinenin kuyunun dibinde olduğunu söyledi. Kaptan içeriye bakarken Timoklea onu kuyuya itti. Kaptan ölene kadar kuyunun içine büyük taşlar attı.

Diğer askerler Timoklea'yı evinden uzaklaştırıp liderlerine götürdüler. Büyük İskender Timoklea'nın cesaretine hayran kaldı ve onu köleliğe zorlamak yerine, özgür bir kadın olarak yaşamasına izin verdi.

2. Wu Zetian

Wu Zetian, Çin tarihindeki tek kadın imparatordu. Gücünü kazanmak ve sürdürmek için politik becerilerini kullandı. Konfüçyüs, kadınları devlet yönetiminde rol almasını uygun görmedi fakat  yine de Wu Zetian, Çin toplumunda üst seviyelere yükseldi.

Wu'nun zekası ve güzelliği, onu cariyesi olarak sarayına alan İmparator Tai Tsung'u cezbetti. İmparatorun ölümünden sonra yerine oğlu Kao Tsung geçti.

Kao Tsung, babasının ölümünden önce bile Wu ile bir ilişki yaşıyordu. Yükselişinden sonra, cariyelikten ikinci eş pozisyonuna yükseldi. İmparator Kao Tsung daha sonra bir felçten öldü ve İmparatoriçe Wu, mahkemede idari görevler almaya başladı, kendisine engel teşkil edenleri ortadan kaldırdı, casusluk yaptı ve en küçük oğlunu iktidara getirdi. Oğlu 690'da istifa ettiğinde Wu, Çin imparatoru olarak taç giydi. İmparator Wu, Çin'de nitelikli bilim adamlarına hükümet pozisyonları verdi, ordunun boyutunu küçülttü, köylüler üzerindeki haksız vergileri düşürdü ve tarımsal üretimi artırdı.

3. Hypatia

Aristoteles, Platon ve Sokrates gibi klasik Yunan filozoflarını sürekli okur, biliriz. Peki ya kadın filozoflar? İskenderiyeli Hypatia bu kadın filozoflardan biridir. Büyürken, Hypatia'nın bilgin babası Theon, ona erkekler ile aynı fırsatları verme umuduyla matematik, astronomi ve felsefe öğretti. Çok geçmeden Hypatia'nın matematik ve felsefe öğrettiği kendi öğrencileri oldu.

O zamanlar İskenderiye bir Hristiyan şehrine dönüşüyordu ve Pagan Hypatia, Hristiyanlar tarafından dini eğitim önünde bir engel olarak görülüyordu.

Çalışmalarına son derece bağlı olan Hypatia, hiç evlenmedi ve hayatı boyunca bekar kaldı.  M.S. 415 yılının Mart ayında, Hypatia, bir Hıristiyan keşiş tarafından saldırıya uğradı, çırılçıplak soyuldu, şehirde sürüklendi ve dövüldü. Ölümünden sonra, birçok bilim insanı ve sanatçı, Hypatia'nın öldürülmesini ve İskenderiye'nin Hristiyanlaştırılmasını entelektüelliğin ve sanatın ölümü olarak görerek İskenderiye'yi terk etti.

4. Ching Shih

Ching Shih, gelmiş geçmiş en başarılı korsanlardan biriydi. 1775'te Çin'in Guangdong eyaletinin kıyısında doğan Ching, bir seks işçisi olarak çalışmaya başladı. Bir gün, Zheng Yi adında kötü şöhretli bir korsanla tanıştı. Zheng, Ching ile evlenmek istedi ve o da kabul etti.

Ching Güney Çin Denizi'nde faaliyet gösteren 70 bin korsanın komutan oldu. Filosu balıkçı köylerine, pazarlara, kasabalara ve şehirlere saldırdı. Değerli malları çalıp şehrin kıyı şeridinde finans merkezleri kurdular.

Değerli malları çalıp şehrin kıyı şeridinde finans merkezleri kurdular. Ching'in yağmalanan kaynakların değerini hesaplayan bir muhasebecisi bile vardı.  Çinli yetkililer, Kızıl Bayrak Filosunu durduramıyorlardı fakat sonunda bir anlaşmaya vardılar. Ching, hayatının geri kalanını Guangzhou'da geçirdi ve bir kumarhane çalıştırarak yaşamına devam etti.

5. Sophie Blanchard

Jean-Pierre Blanchard 18.yüzyılın sonlarına doğru muhteşem balon gösterileriyle Avrupa çapında tanınan ünlü bir akrobattı. Ancak 1808 yılının Şubat ayında bir gösteri sırasında kalp krizi geçirdi ve on metreden düştü, ağır yaralarından dolayı bir yıl sonra öldü. Sophie Blanchard eşinin ölümü sonrası onun yerini alarak fantastik gösterilere devam etti ve dünyanın en ünlü akrobatlarından biri oldu.  Sophie balonla gökyüzüne yükselir ve ışıltılı gösteriler yaratan bir dizi havai fişek patlatırdı.

İmparator Napolyon, Sophie'nin performanslarının büyük bir hayranıydı ve onu Marie-Louise ile evliliğini kutlarken Champs de Mars'ın üzerinden uçmaya davet etti. Ancak Sophie'nin kariyeri istediği gibi sonlanmadı.

6 Temmuz 1819'da Paris'teki Tivoli Bahçeleri'nin üzerinde havaya yükselirken havai fişeklerden çıkan kıvılcım yangına neden oldu. Sophie, Rue de Provence binalarının üzerinde sürüklendi, bir çatıya çarptı ve yere düştü.  Bu düşüş ölümcül oldu ve Fransa birkaç gün boyunca efsanevi bir sanatçının kaybının yasını tuttu.

6. Sonya Golden Hand

Sonya, 19.yüzyılın ortalarında Rus İmparatorluğu'nun Varşova bölgesinde doğdu. Çocukken bile yaramazlık yapmayı severdi. Sık sık mağazalardan eşya çalardı, hatta bir kez kitap çaldığı için okuldan atıldı.

Büyüyüp güzel bir kadına dönüştüğünde, Rus İmparatorluğu'nun aristokrasisini büyüleyerek hayatına yön verdi. Üst sınıfın zengin bir üyesi kılığında büyük şehirlere gelir ve karşılaştığı adamları kandırırdı. O kadar güzeldi ki, erkekler bazen ona isteyerek eşyalarını ve paralarını verirdi.

Sonya kısa sürede Rus İmparatorluğu'nun suç dünyasında bir efsane haline geldi. Ünü 1880'lerde önemli ölçüde arttı ve 'Vorovskoi Mir' yani Rusya'nın Hırsızlar Dünyası'na kabul edilen tek kadındı. Ama Sonya sonsuza kadar adaletten kaçamadı. 1895 yılında yakalandı ve Sahalin Adası'na ağır çalışma ve köleliğe mahkûm edildi. Bir kaçış girişimi sırasında yorgunluktan yere yığıldı ve kısa süre sonra öldü.

7. Lyudmila Pavlichenko

Lyudmila Pavlichenko 1916 yılında bir Ukrayna köyünde doğdu. Çocukken, komşularından birinin tüfek yetenekleri hakkında övündüğünü duydu, bu yüzden yerel atış kulübüne katılmaya ve kızların da atışta başarılı olabileceğini kanıtlamaya karar verdi. Mükemmel bir koordinasyon, kararlılık, görme ve sabır dengesine sahipti.

Almanlar 1941 yılında Sovyetler Birliği'ni işgal ettiğinde, yeteneklerini savaşta için kullanmak istedi. Sovyet keskin nişancılarının sadece iki haftalık bir yaşam beklentisi vardı, ancak Lyudmila asla düşman tarafından ele geçirilmedi veya yaralanmadı.

Askerlik kariyerine başladığı andan itibaren tüm beklentileri aştı, Odessa Kuşatması ve Sivastopol Kuşatması sırasında yüzlerce Nazi'yi vurdu.  Çok geçmeden Lyudmila, Sovyet Ordusunun en ölümcül askerlerinden biri olarak müthiş bir üne sahip oldu. Ancak 1942 yılında bir şarapnel parçası ile vurulduğunda kariyeri sona erdi. Savaşamayacak durumda olmasına rağmen, Lyudmila Kızıl Ordu için diğer keskin nişancıları eğiterek savaşa yardım etmeye devam etti.  Bugüne kadar Lyudmila, tarihteki kadın keskin nişancılar arasında en yüksek adam öldürme sayısına sahip.

8. Dorothy Lawrence

Dorothy Lawrence, İngiltere'de Birinci Dünya Savaşı'nda erkek kılığına girerek İngiliz ordusunda savaşan ilk kadındı. 1915'te vücudu bir korse ile düzleştirilmiş, saçları tamamen kesilmiş ve ten rengi koyulaşmış olan Lawrence, gazetecilik işini bırakıp cepheye gitmeye karar verdi.  Lawrence, kılık değiştirmenin hiçbir detayından kaçınmadı; bir askerden üniforma ödünç aldı, askerlerden ona nasıl erkeksi yürümeyi öğretmelerini istedi.

Orduda 10 gün gibi kısa bir süre hizmet ettikten sonra, Lawrence hastalandı ve kötüleşen semptomlar nedeniyle kimliğini baş çavuşa açıklamaya karar verdi.

Askeri tutuklama ile İngiltere'ye döndükten sonra casus olarak sorguya çekildi ve savaş esiri olarak kabul edildi; ayrıca kılık değiştirmiş bir asker olarak yaşadıklarını gazetede muhabir olarak yazmamaya yemin etti. Fakat 1919'da Lawrence, İngiltere'nin isteklerine karşı, eleştirel ilgiye rağmen Sapper Dorothy Lawrence: The Only English Woman Soldier yazısını yayınladı. Daha sonra Lawrence, çaresizlik içinde bir doktora, kilise koruyucusunun çocukken ona tecavüz ettiğini söyledi, daha sonra akıl hastanesine gönderildi ve 1964'teki ölümüne kadar burada kaldı.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir. 👇

Okurken Tüylerinizin Diken Diken Olacağı Tarihin En Yetenekli ve Güçlü Kadın Figürleri
Hikayeleri ve Başarılarıyla Binlerce Kadına İlham Olan Güçlü Türk Kadınları
Dünya Düzenine Karşı Çıkarak Tarihin Akışını Değiştiren 17 Kadın

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!