Herkesin aynı dizileri önermesinden sıkılmadın mı? İşte sana fırsat, karantina günlerini birbirinden kaliteli ve yüksek puanlı dizilerle geçirebilirsin.
Herkesin aynı dizileri önermesinden sıkılmadın mı? İşte sana fırsat, karantina günlerini birbirinden kaliteli ve yüksek puanlı dizilerle geçirebilirsin.
17 yaşındaki Rue’nun hikayesi anlatılıyor... Zendaya’nın hayat verdiği Rue’nun anlattığı hikayeler; seks, kimlik arayışı, travma, sosyal medya, uyuşturucu, aşk ve arkadaşlık gibi temaları ele alıyor.
Kingdom, hanedanlığı etkisi altına alan salgından kurtarmaya çalışan bir prensin, kötülüğe karşı açtığı savaşı konu ediyor. Güney Kore’de hüküm süren bir krallık, yozlaşma ve açlık karşısında diz çökmek zorunda kalır. Krallığın başına gelen felaketler yalnızca bununla da sınırlı değildir. Bulaştığı insanı canavara dönüştüren bir salgın hızla yayılmaktadır. Ölen kral ve diğer insanlar, salgının etkisi ile canavar olarak dirilir. Haksız yere ihanetle suçlanan veliaht prens, babasının başına gelenleri öğrenmek hanedanlığa doğru yola koyulur. Prens, halkını kurtarıp salgının tüm ülkeye yayılmasını engellemek için karşısında bulunan yeni türdeki düşmanlarla mücadele etmek zorundadır.
1945 yılında yaşayan, evli bir savaş hemşiresi olan Claire Randall; gizemli bir şekilde 1743 yılına yolculuk eder ve romantik bir İskoç savaşçısı olan Jamie Fraser ile evlenmek zorunda kalır. Claire zamanla Jamie’ye bir şeyler hissetmeye başlayacak ve iki farklı zamandan, iki farklı erkek arasında kalacaktır.
Aşk, bilim kurgu, tarih ve maceranın tek bir hikayede buluşması olarak tanımlanan Outlander; Diana Gabaldon’ın aynı isimli çoksatan kitabından uyarlandı.
New York’ta yaşayan, dünyanın en büyük medya şirketlerinden birini yöneten Logan Roy ve dört çocuğunun hikayesi; para, güç, siyaset ve aile değerleri ekseninde ele alınıyor.
Bette Davis ve Joan Crawford… Bu iki isim belki de Hollywood dünyasının en çok çekişen iki kadın oyuncusu. Öyle ki, her ikisi de 1930 ve 1950 yıllarına dek yüzlerce sinema filminde başrolde oynamışlar; ancak hiçbir zaman yan yana gelmemişler. Yıllarca gazete ve dergilere birbirlerinin hakkında ağza alınmayacak sözler sarf etmişler. Ancak sonunda kaderin bir cilvesi olsa gerek “What Ever Happened to Baby Jane” filminde başrolleri paylaşma kararı almışlardır. Ancak bu filmin çekim süreci oldukça sancılı geçer. Hatta bir rivayete göre; Bette Davis, What Ever Happened to Baby Jane filmindeki oyunculuğundan ötürü Oscara aday olur. Buna çok içerlenen Joan Crawford, diğer Oscar adaylarını tek tek arayarak onlara ödül aldıkları takdirde Oscar heykelciğini kendisinin almasını önerir. Sonunda Oscarı başka bir oyuncu kazanır ve Joan Crawford onun yerine gidip heykeli alır…
New York'ta yaşanan, karmaşık bir hikayeye sahip hayali bir cinayet davasının derinlemesine araştırıldığı sekiz bölümden oluşacan bir mini dizidir. Bir kızı öldürmekle suçlanan Nasir Khan isimli Pakistanlı bir vatandaşın, soruşturma ve dava süreci işlenecektir.
Jeff Winger, genç bir avukattır. Ancak diplomasının sahte olduğu ortaya çıkınca Jeff’in avukatlık lisansı iptal edilir. Avukatlık lisansını tekrar kazanmak isteyen Jeff, bunun için sorunsuz bir şekilde mezun olabileceğini düşündüğü Greendale’a gider. Jeff bambaşka amaçlarla geldiği okulda kendisini farklı nedenlerle Greendale'de sıkışan uyumsuz bir grubun lideri olarak bulur.
Reynholm Industries şirketinin bodrum katında IT departmanında çalışmakta olan Roy ve Moss iki asosyal karakterlerdir. Gayet eğlenceli bir çalışma ortamları olan Roy ve Moss, şirketin üst katlarında çalışan beyaz yakaları pek sevmemekte. Roy ve Moss’un başına yönetici olarak bilgisayardan hiç anlamayan, fakat kendisini bir bilgisayar dahisi olarak gösteren Jen gelir ve kahramanların keyfini kaçırır. İlerleyen zamanlarda Jen’in aslında bilgisayardan hiç anlamayan sıradan bir insan olduğunu anlarlar ve onu da sistemlerine dahil ederler.
1870'li yıllarda Güney Dakota bölgesinde geçen hikayede, küçük bir madenci kampı olarak kurulan bir yerleşim yerinin giderek büyüyerek adeta bir kent haline gelmesi işlenirken, kapitalizmin gelişimine de eleştirel bir bakış atılıyor.
Earn Marks; Princeton Üniersitesi’nden atılan, saati beş dolarlık bir işte çalışan ve hayatını iyileştirebilmek için fırsat arayan biridir. Ailesiyle arası pek iyi değildir. Sevgilisiyle olan ilişkisinden doğan bir kız çocuğu vardır. Bir gün iş arkadaşı kendisine bir video klip izletir. Videodaki kişi internette popüler hale gelmeye başlayan bir rapçi olan Paper Boi’dir. Earn klibi ilk izlediğinde şaşırır; çünkü Paper Boi aslında kuzeni Alfred Miles’tır. Daha sonrasında soluğu senelerdir görüşmediği kuzeninin yanında alır. Earn’ün amacı kuzeni Alfred’in menajerliği yaparak para kazanabilmektir. Alfred ilk başlarda bu duruma sıcak bakmasa da, Earn kendisini kuzenine kabul ettirmeyi başaracaktır.
Polislerin yozlaşmış ve çarpık bir biçimde kitleleşmiş olmasından yola çıkan hikâyede bir polis baskınıyla tüm hikâye başlıyor. Ardından ise beklenmeyen olayların yaşanacak olması polis memurlarını şoka sokarak olayın daha büyük bir çembere yayılmasını sağlayacaktır.__Tabi tamamı bunun ortaya çıkmasını istemez. Hepsi olayın üstünün örtülmesinde ve delillerin karartılmasında hemfikirdir. Yalnızca Steve Arnott hariç. Kendisi olayın örtülmemesi gerektiğini düşündüğünde ise tan anlamıyla bir kör dövüş başlar.
The Newsroom gece haberlerini hazırlayan ve sunan insanların kamera arkasında kalan yaşamlarını gözler önüne seriyor. Bir haber sunucusuna, haber programının yapımcısına ve haber program ekibine odaklanan dizi bir yandan şirketle ilgili ve ticari engellerle uğraşırken diğer taraftan iyi haberleri Don Kişotvari bir tavırla hazırlayıp sunmaya çalışan insanların hikayesini anlatıyor.
İnsanı kendisine hayran bırakan mimarisi ve çoğunlukla nezih semtleri, etrafını çevreleyen yemyeşil alanları ile Oxford, tam da yaşanılacak yerdir. Gelgelelim, insanın bulunduğu her yerde olduğu gibi “kötülük” burada da kendini göstermektedir. 15 yaşında genç bir lise öğrencisi kız, son olarak Pazar sabahı bir otobüs durağında görüldükten sonra kayıplara karışır. Kızı bulmak için gösterilen çabalar bir türlü sonuç vermez. Zira kızın otobüs durağından önce nereye gittiği ve kimlerle görüştüğü belli değildir. Buna eldeki delil yetersizliği de eklenince soruşturmayı yürüten komiser Fred Thursday‘in durumdan hoşnutsuzluğu had safhaya ulaşır. Tek amacı genç kızı bulmak olan Thursday, yalnızca kendini düşünen insanların ortasında sıkışıp kalmışken, geçici tayin ile gelen genç polis memuru Endeavour Morse‘la tanışır. Bu gençteki cevheri fark eder ve Morse’la birlikte genç kızın akıbetini araştırmak üzere çalışmalarına hız verir.
Aile şirketinden ayrılıp kendine yeni bir hayat kurmak isteyen Michael, babasının hesaplarda sahtecilik suçuyla tutuklanmasının ardından bu planını gerçekleştiremez ve Orange County'de kalıp, birbirinden garip aile bireylerine ellerindeki ile nasıl yaşayabileceklerini öğretmek zorunda kalır.
Curb Your Enthusiasm, her şeye sahip olan bir adamın başına gelen olayları konu ediyor. Larry David, bir insanın mutlu olabileceği her şeye sahip. Sevgi dolu bir eş, iyi arkadaşlar, başarılı bir kariyer ve harika bir ev. Peki onun hayatında yanlış giden ne olabilir ki?
Fleabag, Londra'da tek başına ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadının hikayesini konu ediyor. Dizide, 30'lu yaşlarındaki kadının aşk, aile ve iş hayatında yaşadığı gündelik olaylar ele alınıyor.
Her şehrin kendi sırları vardır... Cumhruyet’in kuruluşundan 400 yıl sonra, Roma bir milyon insanın yaşadığı kozmopolit bir başkent, hızla büyüyen imparatorluğun merkez üssü ve dünyadaki en zengin şehirlerinden biriydi. Cumhuriyet, tek bir adamın mutlak gücü eline geçirmeden, paylaşılan iktidar ve şiddetli kişisel rekabet ilkeleri üzerine kurulmuştu.
Küçük bir kasabada Laura Palmer isimli genç bir kız öldürülür. Kendi halinde, sessiz sakin bir yerleşim yeri gibi görünen bu kasaba, aslında hiç de göründüğü gibi değildir. FBI Ajanı Dale Cooper cinayeti araştırmak üzere, kasabaya gönderilir.
2517 yılında Serenity isimli bir uzay gemisinde görevli dokuz kişinin maceralarını anlatan Firefly, unutulmayan bilimkurgu serilerinden biri. Serenity gemisinin kaptanı ve mürettebatın bir kısmı iç savaşta kaybeden askerlerdendir. Bu askerler, galaksi hükümetinin hükmedemediği yerlerdeki yasa dışı işlerle uğraşan birer uzay kovboyudur aslında.
Yıl:1942- Yer:Toccoa Kampı. 101.Hava gücü ve 506.Alay gönüllülerinin işi hiç de kolay olmayacaktı. Onlar eğitildiler, ter döktüler, çalıştılar, planladılar ve her şeyi en baştan aldılar. Düşman hattının gerisinde ve çıkartma gününde içgüdülerine,misyonlarını yerine getireceklerine inanmak zorundalardı. Kendine güven, yanındaki silah arkadaşına güven... O kişi paraşütçü kardeşin olduğu sürece.
Band of Brothers'ı mı kimse duymamış?
Band of Brothers, Firefly, Twin Peaks, The Newsroom, Rome, Arrested Development, bu dizileri duymayanların ya dizi dünyası Netflix'ten ibarettir ya 20 yaş altıdır bu iki kritere sahip olmayıp yine duymadılarsa işitme testi yaptırsınlar :d
Duymadiginiz derken ? Siz hedef kitlenizin fizibilitesini nasil yapiyorsunuz ? Burasi kizlar soruyor com mu ?