İşte Muharrem İnce'nin 50 yaş şiiri:
Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu,
Aylardan bir deli zemheri,
Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri.
Elveda bedenden bedene yollandığım günlere,
Elveda beline sarıldığım güzellere,
Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere.
Gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim,
Seni martılara emanet ettim,
Islak, yorgun, huysuz martılara…
Bektaşi tekkesinde deyiş okudum,
Okudukça sana dokundum.
Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım.
Ben Yalova'dan bir öğretmen,
50'sine yeni bastım.
Gözlerim gözlerine akmak ister,
Sen ister gizle ister göster.
Gözlerimden başka göze gitme,
Gidersen de sevme, seversen de delirtme.
Beni incitme,
Kapatma gözlerini gözlerime.
Sana derdimi kaç satırda anlatırım,
Kaç bahar dayanırım yokluğuna,
Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına.
Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım,
Yeşil dallarda kızıl kirazlarım,
Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım,
Varlığın yıldız yangınları aydınlanırım,
Yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım,
Seni 100 dilde kıskanırım.
Bu ülkeyi bir öğretmen kurdu, bir başka öğretmen umut oldu.
Bir tarafta şiirler yazıp okuyan, kendisine sorulan her soruya es vermeden takır takır cevaplayan bir insan. Diğer tarafta promter olmadan iki kelimeyi bir araya getiremeyen bir insan. Başka da sözüm yok.
bu adam bu ülkeye cidden çok fazla . bu ülke inceyi hak etmiyor malesef