Ekrem İmamoğlu’nun mektubunda şu ifadeler yer aldı:
'Sevgili MUHARREM İNCE Başkanım,
Beni, ailemi ve arkadaşlarımı büyük siyasi operasyonun, hukuksuzlukların, acımasız kuşatmalar ile yürütülen düşman hukuku uygulamalarının her anında yalnız bırakmadın ve GÜÇ verdin. Tarihimizin en kritik kavşaklarından birinde Genel Başkanım Sayın ÖZGÜR ÖZEL’in güçlü daveti ile tekrar baba ocağına CHP’ye dönüş kararınızı çok kıymetli ve önemli buluyorum. İÇ CEPHE TAHKİMİ amasız, fakatsız ve pazarlık yapmadan ayrıştırmadan olur. Bunu, ülke, millet ve saygı duyduğunuz kurumsal değerlere tutkulu şahsiyetinizle gösterdiniz. Ne mutlu ki hiç bir makam ve mevki beklemeksizin attığınız bu adımın, bir ve birlikte müreffeh TÜRKİYE mücadelemiz için heyecan verici olduğunu belirtmek isterim. TÜRKİYEMİZ için ulusal ve uluslararası çok zor mücadelelerin, güçlü, kararlı ve azimle yürütülmesi şarttır.
Bu tarihî dönemde: CHP, İÇ CEPHE TAHKİMİ amasız, fakatsız olmalıdır.
MUHALEFET, İÇ CEPHE TAHKİMİ millî menfaat ve prensiplere karşı, demokrasi ile hukuka aykırı ne varsa birlikte tepki vermek, karşı durmakla olmalıdır.
MİLLETİMİZ, DEVLETİMİZ adına İÇ CEPHE TAHKİMİ dışlanmadan, düşmanlaştırmadan, bireysel ve siyasî menfaat gözetmeden, istikbal ile istiklalimiz için bir ve birlikte inşa edilmelidir.”
yılan adam döndü dolandı geri geldi..
El sıkışanların ikisi de konuşurken halkın hoşuna gidecek cümleler kurma ustası ancak iş icraata gelince ne yapacağı belli olmayan, ilkeleri eğri tipler.
eski ulusalcı günlerine dönüyorlar emine ülker tarhan nur serteri süheyl batumuda çağırın tam olsun