Muhafazakâr Bir Aileye ve Cemaate Bağlı Olmama Rağmen Eşcinsel Bir Kadın Oluşumun Hikâyesi

Uzun zamandır kendime dahi açıklamadan bilgisizce geçirdiğim yıllardan sonra eşcinsel olduğumu fark etmem, 2017 yılının kasım ayında lise arkadaşıma olan hislerimle apar topar gelişti. O arkadaşım da eşcinseldi ve bunu bize açıklamıştı, en çok tepki beklediği ben tepki vermemiştim; çünkü içimde bir yerlerde bu duyguyu barındırıyordum. 

Size muhafazakâr bir aileden gelmeme ve bir cemaate bağlı olmama rağmen, nasıl cesurca tercihlerimin peşinden gittiğimi anlatmak istiyorum...

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, 12 yaşlarından itibaren çok net hissettiğim duygunun eşcinsellik olduğunu kendim de yıllar sonra fark ettim.

Eşcinsel olduğunu açıklayan arkadaşımla daha sık görüşüp, daha fazla anı paylaştıktan sonra ondan hoşlandığımı fark ettim ve aynı duyguları onun da hissettiğini öğrendim. Derken ilişkimiz başladı. Aileme ve çevremdekilere bu duyguyu anlamayacaklarını bildiğim için yaklaşık 1 yıl boyunca açıklamadım.

Bağlı olduğum cemaat ise çıkarsızca Allah'ı sevmeyi ve tasavvufu anlayıp yaşatmayı öğütlüyordu.

İnsanları her zaman hoşnut etmeye çabalayan, kendi isteklerini ve düşüncelerini görmezden gelebilen biri olarak sanırım insanları üzmek istememiştim. Daha sonra sevdiğim kadından ve hislerimizden emin oluşum bu hayatı kabullenmeme sebep oldu. 1 yıl sonra anneme açıkladım ve açıklamayla birlikte bana doğru koşmayı sabırsızlıkla bekleyen sorunlara, başla emri vermiş oldum.

Yaklaşık 7-8 yıldır gittiğim cemaate, ilişkim başladığında da gitmeye devam ediyordum.

Bir insanı sevmekle, Allah'a olan inancın ve yaşamın bir alakası olmadığını düşünerek tasavvufa olan ilgim hala sürüyordu.Hayatımda bir ilişkiden ve onun sebep olduğu gizemden başka bir değişiklik olmamıştı. Annem öğrendikten sonra, 'Bunu kabul etmiyorum, konu kapandı!' diyerek beni dinlememiş; konuyu kendi bencilliği ile kapatmıştı. 'Kızım bu bir hastalık ve ben senin yanındayım, seni doktora götüreceğim.' deme ihtimali bile bana daha cana yakın gelecekti. Ama o, kendi fikrini önemseyerek benim hayatımı görmezden gelmeyi, beni kısıtlayarak sevgilimle görüşmemizi engellemeyi hatta gerekirse beni zorla evlendirerek bu sorunu kapatabileceğini düşünmüştü.

Annemden sonra birkaç ay içinde tüm ailem öğrendi...

Aylarca annemin kısıtlamaları ve evde yaşanan kavgalarla mücadele ettim. Sevgilimle aram muazzam olduğu için ilişkimden kaynaklanan sorunlar bana büyük gelmiyor, sabır duyularak aşılan ufak sorunlar halinde kafamın içinde yer alıyordu. Yaşadığım kısıtlamalara dayanamayıp sevgilimle üç gün içinde ev tuttuk ve yuvamızı kurduk. Ailemin haberi yoktu. Tüm ailem her şeyi eve bıraktığım mektupla öğrenmişti. Mektupla evden ayrılmamın ardından, sessiz geçen bir aydan sonra en büyük kavga olayını o gece yaşadım!

Nisan 2018'de gücüme güç katıp, sadece hayatım için yaşayacağıma söz verdim...

Dediğim gibi, mektupla evden ayrılışımdan sonra sessiz geçen bir ayın ardından, en büyük kavgayı o gece yaşadım. Tüm aile oradaydık. Çoğu eşcinsel olduğumu bilmiyor, sadece çekirdek ailem biliyordu ve akrabalarımızı toplama sebepleri de onların yanında açıklayamadan, baskıya dayanamayıp eve dönme zorunluluğu hissedeceğimi düşünmeleriydi. Düşündükleri şey olmadı ve ilk 5 dakika içinde herkese eşcinsel olduğumu açıklamıştım. O cümleden sonraki özgürlüğümü burada size hissettiremem ama ne kadar güzel olduğunu hayatınızda bir kez olsun yaşayarak tatmanızı gönülden isterim.

O gece şiddet, hakaret, küfürler ve aşağılamalar yaşadım...

Hiçbiri umurumda olmadı, çünkü karşımda bana hakaret eden insanların içinde ahlaksızlık yapanlar, karısını aldatanlar, yalan söyleyenler ve türlü yanlışı olan insanlar vardı. Onlar gibi kötü kalpli olup, onların hatalarını ve yanlışlarını bir bir ortaya dökemedim. Karşımda benim ve sevgilimin ahlaksızlığına, Müslümanlığına ve dinine hakaretler eden 'çok Müslüman ve ahlaklı' insanlar, bizim üzerimizden kendi Müslümanlıklarını yüceltiyorlardı.

Başlarda ilişkimize tek bir kelime söylemeyen en yakın arkadaşımız da o gece hakaret edenlerle birlik olup, bize karşı çıktı!

Bu süreçte ailem tarafından söylenen 'Farklı ahlaksızlıklar yapsaydın, onları duysaydık yine de bunu duymasaydık. Değişemiyorsanız, bu sapkınlığınızı bırakamıyorsanız ölün daha iyi. Senin gibi bir çocuğum olsun istemiyorum. Böyle bir çocuğum olmasını istemiyorum...' gibi cümleler işittim. 'O kurduğunuz eve gideceğine burada hastalıktan öl, yatalak ol; bir köşede yat daha iyi!' gibi dileklerde bulundular...

Bunları duymak beni daha çok güçlendirdi, "Bu zihniyetteki insanlar için kendimi iyi ki yok saymamışım, ilişkimi kalbimden geldiği gibi yaşamışım." dedim.

İnsanın cinsiyeti, dini, ırkı, cinsel yönelimi ne olursa olsun; gerçekten insansa geri kalan her şey önemini yitirmelidir. Ben de hayatımın bundan sonraki zamanlarında hayatıma, insanı insan için seven, fikirlerini ve inançlarını değiştirmeye çalışmayan ve saygı duyan insanlar almaya karar verdim. Gerçekten temiz kalpli insanlarla yoluma devam edecektim...

Peki, bağlı olduğum cemaatle bu süreçte neler yaşadım ?

'Yaratılanların hepsini Yaradan'dan ötürü kabul eden ve sevenler', beni eşcinsel olduğum ve bir kadını sevdiğim için tabii ki dışladı. Yanlış yolda olduğumu, hatalar yaptığımı tekrarladılar. Ne yaşadığımı veya hissettiğimi bir an olsun bana sormadılar. 'İnsanların günahına, hatalarına bakarak davranışlarınızı değiştirip, şekillendirmeyin. Çok büyük hataları, ahlaksızlıkları olanları dahi yargılamayın, kalbini bilemeyiz.' diyenler beni kabul etmedi.Bu sebeple cemaatle olan ilişkim de sessiz sedasız kapandı. Ne bir kızgınlığım ne de kırgınlığım var, yine insanların kendi doğruları ve kendi ahlak çemberindeki hayatları... Buna karışma veya yorum yapma isteğim artık hiç yok.

Yasal olmayan ve çoğu insanın hoş görmediği, kabullenmediği evliliğimde neler yaşıyorum peki?

Her yeni günde sevdiğiniz insana olan duygularınızın artması ve daha da güzelleşiyor olması kesinlikle çok güzel bir duygu. Onca zorluğa ve sorunlara rağmen ayakta kalan ve ilişkisi için büyük emek veren, sabır gösteren iki kadın olarak ilişkimizden gayet mutluluk duyuyoruz. Bu sevginin bir ömür sürmesini diliyorum ve istiyorum. Ve en önemlisi de bu geçen zamana ve olayları düşündüğümde şu anki durumuma bakıyorum ve evet o zorluklar keşke yaşanmasaydı diyorum. Ama yine de gerçekten değecek bir insanı çıkarmış Allah karşıma...

Onca insanın tepkisini en çok sevgilim aldı, en çok o suçlandı.

Çünkü tüm çevrem beni çok doğru, çok iyi insan olarak tanıyor ve görüyordu. Tabii eşcinsel olduğumu duyana kadar... Onu duydukları an 22 yıldır var olan benliğimin ve varlığımın hiçbir önemi kalmadı. 'Hata yapan insan' olarak ve o kadından etkilenip değişen kişi olarak kaldım hafızalarında.

Nefret ve öfke kendi seçimimizdir. Sevgi ise, kalbimizden gelen ve her insanda kendiliğinden oluşan katkısız duygudur. Ne olur o duyguya sahip çıkalım.

Sizlere bunları anlatmamın tek sebebi, kendi doğrularımıza ve düşüncelerimize, hatta sınırlarımıza uymayan insanları da sevmemiz gerektiği gerçeğidir. Homofobik olmak insanın kendi seçimidir. Bu yolu, bu düşünceyi seçmeden saygı ve sevgiyle farklılıklara ve değişikliklere rağmen bir aradaysak o zaman aile, arkadaş, dost ve insan olabiliriz. Hepimizin bir ömür insan olması ve iyi insanlar yetiştirmesi dileğiyle...

Ve...

İlişkimizin başladığı an, 'Ben bir farklılık göremiyorum, kalbimiz yeter!' diyen canım sevgilim, senin kalbine ve insanlığına ilk günden beri hayranım ve çok seviyorum. Bana kattığın düşünceler ve duygular için de ayrıca minnettarım. Ne olursa olsun hayatımda yer almanı isterim... İyi ki varsın.

Popüler İçerikler

TikTok Akımı Facia İle Bitti: 15 Yaşındaki Çocuk Cinsel Organını Yaktı!
Kendisini ‘Cinsel Terapist’ Olarak Tanıtan Buse Aydın’ın Yetkisi Yokmuş!
Tiryakinim’i Bayhan'dan Daha İyi Söyleyebileceğine Kanaat Getiren Yeliz Yeşilmen Performansıyla Topa Tutuldu
YORUMLAR
14.09.2018

şereften yoksun, tamamen algı oluşturmaya yönelik, kutsal kavramların içi boşaltılıp itibarsızlaştırma üzerine kurgulanmış büyük bir yalan makaleden ibaret okuduklarım. yorum yapılacak bir çok yönü var makalenin lakin baştan sona kurgu olduğu için gerek duymuyorum. sizler insanların inançlarının getirdiği değerlere karşın bir sapkınlığı masumlaştırıp dini kavramları aşağılayacak kadar zavallısınız.

14.09.2018

Çok eminsiniz bakın şöyle demeniz gerekiyor; Yaşadığınızı söylediklerinizi desteklemiyor,kabul etmiyorum.Benim ahlak ve insanlığıma uymuyor.Baştan sona kurguysa sana göre yorum bile yapmaya tenezzül etmez direk çıkarsınız buradan.He tabii çıkmak istemiyorsanız usulüne uygunca yorum yapar fikrinizi belirtirsiniz.Şereften yoksun olduğunu,sapkın olduğunu söyleyecek kadar insanlıktan yoksun olduğunuzu düşünüyorum bende,teşekkürler :) Şereften yoksunluk,sapkınlık,zavallılık bunlar değildir bana göre.Size göre öyleyse buyurun kendi hayatınızı kendiniz yaşayıp ona göre insanlarla muhattap olun Size uygunsuzsa hiç muhattap olmayın.

24.09.2018

Muhafazakar eşcinsel ne aq şeriatçı komünist gibi :))

Yav Bu kadar şerefsizliik olmaz ya gaylık lezbiyenlik güzel gibi gösterilip üstüne bide alkış emojisi koyuyosunuz Ulan milletin ahlakını asıl siz bozdunuz

TÜM YORUMLARI OKU (78)