Müge Anlı'nın Programındaki Aşk-ı Memnu'ya Taş Çıkartacak İlişkiler Yumağı İçeren Kayıp Bebek Olayı

Müge Anlı'nın programı birbirinden tuhaf olaylara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Son olarak Samsun'dan kaybolan 1.5 yaşındaki bebeğin bulunması için konuyu ekranlara taşıyan Müge Anlı, ortaya çıkan ilişkiler yumağı karşısında izleyicileri şoke etmeye ve bebeğin bulunması için olayın iç yüzünü araştırmaya devam ediyor.

Her şey Samsun'un Vezirköprü ilçesinden kaybolan 1.5 yaşındaki Ecrin bebeğin arama çalışmalarıyla başladı.

Yaşına rağmen yürüyebilen küçük bebek, evinin önünde tek başına oynarken kaybolmuştu. Yakın zamanda yine Karadeniz'de kaybolup ertesi sabah sağlıklı şekilde bulunan küçük çocukların üzerine Ecrin'in de bir an önce bulunması için arama kurtarma çalışmaları başladı ve konu programa taşındı.

Minik Ecrin için evlerinin önünden ormanlık alana, yakınlardaki baraja kadar çok kapsamlı bir arama çalışması yapıldı, ancak sonuç alınamadı.

Jandarma ve arama kurtarma ekiplerinin günlerce her yeri aramasına rağmen kritik zaman aşıldı. Bu da gözlerin diğer ihtimallere çevrilmesine sebep oldu.

Anne Sevcan'ın ölen eşi Cengiz'in yeğeni Deniz ile evlendiği ve çocuğa babaannelik yapan Hacer'in aslında halası olduğu ortaya çıktı.

Sevcan ve Cengiz evliyken bu ilişkinin başladığı, Deniz'in erkek kardeşi Özkan'ın Cengiz'e bu durumu aktarmasından 10 gün sonra Cengiz'in kalp krizinden öldüğü, bu ölümün ardından Sevcan ve Cengiz'in yeğeni Deniz'in evlendiği öğrenildi. Deniz'in annesi Cengiz'in kardeşi olduğu için bebeğin öz halası üvey babaannesi olmuştu.

Durumun bu kadarla da kalmadığı daha sonra ortaya çıktı.

Daha önce farklı kadınlarla uzun süreli beraberlikleri olan ve Sevcan ile de yaklaşık 6 yıldır birlikte olan 41 yaşındaki Cengiz'in ilk çocuğunun Ecrin olması, kafaları karıştırdı. Bunun dışında 16 yaşındayken kendisinden yaşça büyük olan Cengiz'e kaçan Sevcan'ın kendisinden önce de ablası Şükran'ın birkaç yıl Cengiz'le beraberliği olduğu öğrenildi.

İlişki karmaşasını özetle anlatalım.

Cengiz adlı kişi önce Şükran, sonra kardeşi Sevcan ile birlikte oluyor (Cengiz'in kardeşi İbrahim'in de Şükran'la evliliğin eşiğinden döndüğü ortaya çıktı). Cengiz'in Sevcan ile birlikteliğinden Ecrin adlı bebek doğuyor ve bebek doğduktan kısa süre sonra Sevcan'ın kardeşi Hacer'in oğlu Deniz ile ilişkisi olduğunu, Deniz'in kardeşi Özkan'dan öğrenerek kalp krizi geçiriyor. Kocasının ölümünün ardından Deniz'le evlenen Sevcan yeniden hamile kalıyor ve eşiyle hastaneye gittiği sırada üvey babaannesi ve üvey amcasıyla evde olan minik Ecrin kayboluyor.

Tüm bu ilişki karmaşasının yanında bebeğin babasının Cengiz olmayabileceği iddiaları da bu kaybın aile içinde aranması kararına destek oldu.

Arama çalışmalarından hiçbir sonuç alınmayınca ve kritik süre aşılınca çalışmalar durduruldu. İlk programlarda Deniz'le ilişkisinin Ecrin doğduktan 10 gün sonra başladığını ve bebeğin babasının Cengiz olduğundan emin olduğunu söyleyen Sevcan, daha sonra Çorlu'da yaşadıkları dönemde Cengiz'in kendisini para karşılığında başka erkeklere pazarladığını ve bebeğin babası konusunda şüpheleri olduğunu dile getirdi.

Üvey babaannesi Hacer ve Ecrin'i son gören kişi olan üvey amca Özkan'ın çelişkili ifadeleri de kafa karıştırdı.

Babaanne, minik bebeğin tüm bakımını 19 yaşındaki üvey amca Özkan'ın yaptığını söyleyince Müge Anlı tepki gösterdi. İlk ifadelerine göre Hacer Hanım ekmek yaparken oğluna Ecrin'i kapı önünde bırakmasını söylemiş, Özkan da bebeği her zaman oynadığı bahçeye bırakıp tarlaya ve ineklere bakmaya gitmişti. Bu ifadenin detayları defalarca değişti. Özkan'ın Ecrin'i traktörle gezdirdiği ve daha sonra dönüp evin önüne bıraktığı, 4.5 saat sonra da bebeğin kayıp olduğunun anlaşıldığı öğrenildi.

Tam 4.5 saat boyunca civarda dolaşan Özkan, bu sürede neler yaptığını tam olarak ifade edemiyor.

Annesi Hacer Hanım'ın da Ecrin'i bahçede göremeyince büyük tepki vermemesi, çevreye sormaya çıkmaması veya 20 haneli köyde arama sırasında kimseyle karşılaşmış olmaması şüpheleri artırıyor.

Aynı günün sabahı evde kavga çıkması, balkon camının kırılmış olması da dikkat edilen detaylardı.

O sabah evde kavga çıkmış, anne Sevcan kavga sonucu fenalaşmıştı. Kardeşler Deniz ve Özkan arasındaki ipleri koparan büyük kavganın ardından Deniz ve Sevcan hastaneye gitmişti. Evde kalan Hacer Hanım işlerine bakarken, Özkan Ecrin'le uyumuş; daha sonra da dışarı çıkmıştı. Evden çıkmadan önce balkonun çatlak olan camının da kırılması tesadüf gibi gelmedi.

Arama çalışmaları sırasında Özkan'ın traktörüyle 2 saat süreyle kaybolması ve öncesinde çevreye sorduğu bazı sorular kuşkuları artırdı.

Özkan'ın aramalar sırasında 2 saat ortadan kaybolduğu, soranlara çocuğu aramaya tek başına çıktığını söylediği öğrenildi. Bu kaybolma öncesinde çevredekilere 'bebek boğulduysa bulunduğunda üstünde parmak izi çıkar mı?', 'üstünde taciz bulguları olduğu anlaşılır mı?' gibi sorular sorduğu söylendi ve kendisi de bu soruları sorduğunu kabul etti.

Ecrin'in o sırada ilçeye hastaneye giden annesi ve üvey Babası Deniz'in ise telefonla kayıp haberini aldıktan sonra bir markete gidip uzun süre alışveriş yapması dikkat çekti.

Çift, oraya çıkan kamera görüntülerinde oldukça rahat bir şekilde marketten alışveriş yapıyor ve kayıp olan çocuk konusunda endişeli görünmüyorlar. Daha sonra taksi çağırıp köye dönüyorlar ancak 45 dakika rahat şekilde vakit geçirmelerinin sebebini mantıklı şekilde açıklayamıyorlar.

Aynı zamanda Ecrin'i en son gören kişi olan Özkan'ın da o gün yaptığı internet aramaları ortaya çıktı.

Özkan'ın o gün cinsel içerikli sitelere girdiği ve bu sitelerde de ensest kategorilerinde arama yaptığı belirlendi ve bu delil de stüdyodakileri ve izleyicileri dehşete düşürdü.

Çember daraldıkça itirafların yapılması veya küçük bebeğin ortaya çıkarılması bekleniyor.

Neredeyse iki hafta geçtiği ve henüz kimseden bebekle ilgili kaçırılma bilgisi gelmediği için umutlar azaldı. Ancak umarız bu da öncekiler gibi olmaz ve melek Ecrin en yakın zamanda sağ salim bulunur.

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
20.05.2019

Eksi sozlukte buyuk zevkle okudugum “isolde” nickli yazarin bir entrysinden bir kuple paylasiyorum, daha guzel ifade edilemezdi sanirim: “tekrar küçük yere ve paylaşılmış, hasır altı edilmiş kötülüklere dönüyorum. belirttiğim gibi, ben ne kasabaları, ne de köyleri belli başlı lokasyonlarda hatta belli başlı topluluklara ait olmadıkları müddetçe hiç sevmem. çünkü kasaba dediğimiz yer, şehirle köyün arasında bir yerlerde, ekonomisinin çoğu içsel, işi az, kadın istihdamı yerlerde, özellikle bizimki gibi mazoşist muhafazakar, yani kendi yaratmadığı bir kültürü devrişerek acı veren bir muhafazakarlık içinde kalmış toplumlarda hasetliğin, dedikodunun, fitneciliğin gırla gittiği, çok fazla boş vakitten kalan enerjinin bir alman kasabası gibi hobilerle sporla atılamadığı için sapıklığa dönüştüğü, cinsel gerilimin akşamları yakılan sobalardan çıkan is kokusu gibi havada öylece durduğu bir gayya kuyusudur.

20.05.2019

onları daha da delirten muhafazakarlık maskesi altında büyük şehirde işle güçle trafikle uğraşan insanların aklının ucundan geçmeyecek aksiyonları göze alabilirler. senin "ah benim saf masum gözlemeci teyzem" diye duygusal belgeselci gibi naif hisler beslediğin teyze, kocası namazdayken dükkanda duran akraba çocuğuyla iş pişirebilir. öğlen kahvede oyun oynayan torun torba sahibi amca gece makatına hıyar soktuğu için çocukları tarafından apar topar ilçeden uzak bir hastaneye götürülebilir. hiçbir maddi güvencesi olmayan, tek umudu bir markette asgari ücretle iş bulması için dualar ettiği oğlu olan bir kadın, oğlunun kızını taciz etmesine hatta tecavüze kadar gitmesine kaya gibi bir sükunetle göz yumabilir, çünkü ileride yatalak olunca el evine giden kızı değil oğlunun getirdiği gelin bakacaktır ona. adi bir suçlu, pek çok kasabalı tarafından korunabilir,

20.05.2019

Bu nasıl olay bunlar nasıl insanlar.Miğdem bulandı.O çok muhafazakar görünen namus bekçisi küçük izbe köylerde böyle iğrenç ortaya henüz çıkmamış ne hikayeler,ne insanlar vardır.Umarım o yavru yaşıyordur umarım.

Pasif Kullanıcı
20.05.2019

"Yetişkin bir kızı olan bir dul kadınla evlenmiştim. Babam da üvey kızımla tanışınca, ona aşık oldu ve sonunda da kandırdı ve evlendiler. Böylece babam damadım oldu. Üvey kızım da annem durumuna geldi. Karım bir oğlan doğurdu. Çocuk tabii ki babamın kayın biraderi ve üvey annemin kardeşi olarak benim dayım sayıldı, Üvey annem de bir oğlan doğurdu. Böylece kardeş sahibi oldum. Ama üvey kızımın çocuğu olduğundan, aynı zamanda da torunum sayıldı. İş bu kadarla da bitmedi. Karım annemin annesi olduğu için, benim büyük annem sayıldı. Ben de babamın babası oluyordum. Sonunda kendimin dedesi olmuştum..."

20.05.2019

Bu ne biçim hikaye böyle Hastamisin nesin ?

TÜM YORUMLARI OKU (41)