Müge Anlı ile Tatlı Sert programında yine çok şaşırtıcı ve dramatik bir hikaye yer alıyor. Ancak bu, belki de diğerlerine göre film senaryolarını aratmayacak cinsten. Fahire Kara'nın hikayesi, ibadet etmek için gittiği Mekke'de başlıyor...
Müge Anlı ile Tatlı Sert programında yine çok şaşırtıcı ve dramatik bir hikaye yer alıyor. Ancak bu, belki de diğerlerine göre film senaryolarını aratmayacak cinsten. Fahire Kara'nın hikayesi, ibadet etmek için gittiği Mekke'de başlıyor...
Bu arada Fahire Hanım'ın Türkiye'de henüz bebekken bıraktığı iki kızı da var. Kızlar, annelerinin öldüğüne hiç inanmıyor ve 26 yıl sonra gelen bir takım duyumlar doğrultusunda annelerini aramaya karar veriyorlar. Bunun üzerine Müge Anlı'ya başvuruyorlar.
Mina'da şeytan taşlamaya giden müslümanlar, gidiş-geliş ayrımı yapılmadığı için geçişte bulunan tünelde sıkıştı ve büyük bir izdiham yaşandı. Bunun sonucu olarak 447'si Türk vatandaşı olmak üzere tam 1426 kişi hayatını kaybetti.
Fahire Hanım, bu izdiham sırasında yaralı olarak bulunmuş. Arap bir erkek de onu bulup tedavi etmiş ve ardından evine kapatmış. Belediye işçisi olduğu söylenen bu kişi, tam 6 yıl boyunca Fahire Hanım'ın evden çıkmasına izin vermemiş. Ve bu zoraki ilişki sonucu Fahire Hanım'ın üç çocuğu daha dünyaya gelmiş.
Hacıların yoğun olarak ziyaret ettiği bölgelerde hediyelik eşya satışı yapmaya başlamış Fahire Hanım. Bu arada adam da kendi işinden ayrılmış, sadece Fahire Hanım'ı çalıştırmaya başlamış. Bu fotoğraf da onu gördüğünü iddia eden görgü tanıklarının tesadüfen çektiği bir fotoğraf.
Kimisi sadece dinlemiş, kimisi onu kaçırmaya bile çalışmış. Ancak Suudi Arabistan'dan bir kadını kaçırmanın yasalara göre idama kadar giden cezaları var. Bazı zamanlar da kendisi korkmuş Fahire Hanım, yardım için buluşacağı insanların yanına bile gidememiş.
Tüm bu hikayeyi de farklı farklı insanların anlattıklarından öğreniyoruz. Yani birbirini tanımayan insanlar, Fahire Hanım ile igili aynı şeyleri anlatıyor ve Müge Anlı da bu parçaları birleştiriyor. Çünkü zaten bunların hepsini Fahire Hanım kendisi anlatmış onlara. Hatta tam olarak: 'Ben Batman Beşiriliyim. Adım Fahire. 1990 yılındaki faciada eşimi kaybettim. Yaralanmıştım. Bir adam beni bulup iyileştirdi sonra gitmeme izin vermedi. Bana eşimin öldüğünü söyledi. Beni hapsetti. Evlendim. Burada 3 çocuğum var. Beni burada tutuyorlar” dediği iddia ediliyor.
Evet, Fahire Hanım'ın kocası böyle düşünüyor. Olsa olsa ölmüştür diyor ancak kendi rızası dışında alıkonulmuş olma ihtimalini pek değil hiç aklından geçirmiyor. Bu da işin ayrı bir dramatik boyutu.
Bu arada eşi Abdurrahman Kara'nın Fahire Hanım'dan sonra 6 evlilik yaptığını da hatırlatalım.
6 evlilik yap, hala kaçırılan kadının namusunu güt. Davar.
cumhuriyet'e ve Atatürk'e ne kadar çok şey borçlu olduğumuzun kanıtı.
Bu kadın çıksa gelse eski eşi namusunu temizlemek adına öldürür! Çünki o şerefsiz 6 kere evlenir ama kadın ya ölmeli ya da alıkonulsa bile...kaçırılsa bile evlenmemeli! Başımıza ne geliyorsa bu aşırı dinci cahillerden geliyor