Bazı bilim insanlarına göre insanlığın bu şekilleri ölçüm kolaylığı adına böylesine oranlarla kullandığını söylemek de zor değildir. Peki insanlığın hayal gücünde yarattığı bu şekillerin doğada yansıması olmadığını düşünmek ne kadar doğru?Neredeyse mükemmel bir dörtgen biçiminde ana kısımdan ayrılan bu aysberg devasa bir bıçakla kesilmiş gibiydi. Ayrıca sadece kenar ve köşeleri değil yüzeyi de bir masa gibi dümdüzdü.Böyle bir örnekle daha önce pek karşılaşılmamıştı.Düzgün bir yamuğu andıran biçimi ve pürüzsüz yüzeyiyle dikkat çekiyordu. Uzun zaman önce bu son biçimini alan buz adasının ardından Larsen C buzulunun onu takip etmesi birkaç sebebe bağlanabilir.Biz en kuvvetli tezi irdeleyelim.1940 yılından bu yana her on yılda 0.5 santigrat derece ısınan Larsen C buzulunda olduğu gibi küresel ısınma buzullardaki ayrışmayı hızlandırarak bir anlamda kırılmalar yaratabiliyor. Bu kırılmalar da örnekteki gibi biçimlerin ortaya çıkmasına yol açıyor.Daha doğrusu kaynağının insanın doğaya olan yaklaşımı olduğu şüpheli. Sebebi her ne olursa olsun bu tip ekstrem durumlar bölgede çalışan araştırmacıları endişelendirmeye devam ediyor ve küresel etkileri de düşünüldüğünde kısa sürede çözüm üretmemizi şart kılıyor.
Aysberg?
Bıçakla kesilmiş gibiyse zaten bıçakla kesilmiştir!