Mucize Gibi! 10 Bin Metreden Düşmesine Rağmen Hayatta Kalan Kabin Görevlisi: Vesna Vulovic

Sırbistan'da doğan Vesna Vulovic, İngilizcesini geliştirmek için Londra'da okuduktan sonra seyahat etmeyi ne kadar sevdiğinin farkına vardı.

Ama bu hikayenin sonunda başına geleceklerde elbette haberi yoktu. Korkunç olay sonrası hayatta kalarak Sovyetler Birliği'nde tanınan bir 'Sovyet Kahramanı' haline gelecekti. Ayrıca, benzer bir durumu yaşayan birçok kişi gibi, bir uçağın düşmesine sebep olan terör saldırısından kurtulan tek kişi olduğu için suçlamalara maruz kalacaktı. İnanması güç olan dayanıklılığı ve şansı, onu Guinness'in dünya rekorları kitabına sokarak bugüne kadar hala kırılmamış bir rekor kıracaktı.

Her şey nasıl başladı?

Vesna’nın hayat hikayesine devam edelim... Vesna, Belgrad'daki evine döndüğünde, uçuş görevlisi üniforması giyen arkadaşını gördü, arkadaşının çok güzel göründüğünü düşünüyordu ve o gün Londra’da konaklayacak olması da ilgisini çekmişti. Seyahat etmeye olan sevgisi ve sunduğu olanaklar göz önüne alındığında, uçuş görevlisi olma düşüncesi onu cezbediyordu. 1971 yılında Yugoslavya ulusal bayraklı havayolu JAT Airways'e girme fırsatı yakaladı ve mülakatlara gitti. Düşük tansiyonu olduğu için tıbbi muayeneyi geçme olasılığı düşüktü ama çabası ve isteği herkes tarafından fark edildi ve işe alındı.

26 Ocak 1972

Sadece 8 ay geçtikten ve dünyayı gezdikten sonra, Stockholm'den Belgrad'a uçan JAT 367 sefer sayılı uçuşuna atandı. Daha önceki bir mürettebattan devralmaya hazır ikincil bir mürettebatın parçasıydı ve aslında o uçakta görevli olmaması gerekiyordu. Vesna adında başka bir hostes ile karıştırılmıştı ama yine de uçağa binecekti. Vesna, olanları anlatırken mürettebat arasındaki atmosferin gergin olduğunu net bir şekilde hatırlıyordu ve şunları söyledi “Herkes ailesi için bir şeyler satın almak istedi nedense... bu yüzden onlarla beraber ben de alışverişe gittim. Hepsi sanki öleceklerini biliyor gibiydiler. ‘’ Pilotun durumuyla ilgili ise “kaptan 24 saat boyunca odasına kapamıştı kendini” diye konuşuluyordu. Sanki başına gelecekleri hissediyor gibiydi.

14:30'da gecikmiş bir McDonnell Douglas DC-9 uçağı, yakıt ikmali yapmak ve ekipleri değiştirmek için Kopenhag Havaalanına indi.

Yolcuların ayrıca uçağı terk etmelerine ve havalimanı çevresinde alışveriş yapmalarına, daha sonra uçağa binerek yolculuklarına devam etmelerine izin verildi. Ama tek bir kişi alışveriş dahi yapmamıştı. 367 sefer sayılı uçak Kopenhag'dan 15:15'te kalktı ve 45 dakika sonra 16:01'de bagaj bölmesinde bir bagaj bombası patladı. Uçak, bomba patladığı andan itibaren tam anlamıyla paramparça olduğu için pilotlar dahi hiç kimse hiç bir müdahalede bulunamadı.

Bomba, kabinin anında basınçsız hale gelmesine ve uçaktan çıkan mürettebatın hayatlarını kaybetmelerine sebep oldu.

Şans eseri Vesna, uçağın geri kalanından koparken bir yemek arabası ile gövdenin arkasına asılı kalmıştı. Gövde, Vesna ile birlikte jetin seyir yüksekliğinden yere doğru düştü. Uçak, Çekoslovakya'nın Srbska-Kamenice köyüne düşmüş, hem ağaçlık hem de karlı bir bölgeye çarparak, çarpma hafiflemişti. Bu inanılmaz olay sonrası, Bruno Honke adında yerel bir köylü, enkazın yere çarpmasına tanık olduktan sonra Vesna’yı buldu. Kurtarılan herhangi birini bulmayı asla ummuyordu ama kan revan içinde kalmış hostesin hala nefes aldığını ve şiddetli bir şekilde ağrı çektiğini gördü. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunda bir sıhhiyeydi (doktor) ve hastaneye götürülene kadar adam hostesi hayatta tutmayı başardı.

Hastane ve tedavi süreci

Hastaneye yetiştirildikten sonra doktorlar Vesna’nın kafatasının kırıldığını ve kanama olduğunu, birkaç kaburga kemiğinin, leğen kemiğinin, her iki bacağının, üç omurunun kırılmış olduğunu bir omurunun ise tamamen parçalanmış olduğunu tespit etti. Hayatta kalmayı başarmasının bir mucize olduğunu düşünen doktorlar, yere çarpmayla oluşan patlamadan, kabin basıncının ve aynı zamanda tansiyonunun düşmesiyle kurtulduğunu tespit ettiler. 2008'deki bir röportajında, “Kimse benden bu kadar uzun yaşamamı beklemiyordu” dedi çünkü doktorlar Vesna’nın bilincinin açık olmasına bile şaşırmışlardır. Bu olaydan sadece 10 ay sonra yürüme yetisini yeniden kazandı. Birkaç ameliyat geçirdikten ve 16 aydan fazla süren iyileşme süresinden sonra, hayat boyu topallayacaktı ve kalıcı olarak bükülmüş omurgaya sahip olacaktı. Ama en önemlisi hayatta olmasıydı tabii ki.

Kazadan bir gün sonra bir Hırvat milliyetçisi İsveç gazetesini aradı ve uçağı düşürenin kendisi olduğunu iddia etti.

Ne yazık ki hiçbir tutuklama yapılmadı ancak Çekoslovak sivil havacılık otoritesi evrak çantası bombası teorisini destekledi. Hırvat milliyetçileri, Yugoslav askeri ve sivil personeline karşı 128'den fazla terör saldırısı gerçekleştirmişti. Vesna’ya karşı bir saldırı olmaması içinse, Vesna uzun süre hastanede gözetim altında tutuldu.

Daha sonra;

Neyse ki Vesna için bu yaşananlar onu uçağa binmekten korkutmadı ve 1972'de uçuş görevlisi olarak görevine devam etme konusundaki isteğini dile getirdi. Ama artık Sovyetler Birliği'nde ün kazanmıştı ve hatta Srbska Kamenice'nin fahri vatandaşı bile yapıldı. Ün kazanması, onun tekrar uçağa binmesi potansiyel olarak yolcuları korkutabileceği için havayolu tedirgin oldu, bunun yerine ticaret sözleşmelerini müzakere eden bir masa başı işi verilecekti. Hayatının son yıllarını, Belgrad'da harap bir apartman dairesinde, aylık 300 Euro emekli maaşı ile yaşayarak geçirdi. Kaza hakkında ise şu sözleri sarf etti:

'Kazayı ne zaman düşünsem, hayatta kaldığım için ciddi bir suçluluk duygusu yaşıyorum ve ağlıyorum... belki de hiç kurtulmasaydım daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum' dedi.

Bozulan psikolojisiyle başa çıkmanın bir yolu olarak dindar bir Ortodoks olmaya karar verdi.

Bu olaydan sağ çıkmasının onu şanslı ve iyimser düşünceye ittiğini ve yaptığı her şeyden bu olaydan çıktığı gibi sağ salim çıkabileceğini düşünüyordu.

2016 yılının Aralık ayında Vesna arkadaşlarının hiçbir telefonuna çıkmayınca herkes onu merak etti.

23 Aralık'ta evine çilingir çağırıldı ve  Vesnas'ın evinin kapısını açmaya çalıştılar. O gün evinde Vesna’nın cesedini buldu. Ölüm nedeni bilinmemekle birlikte arkadaşları, kalp rahatsızlığı olduğunu ileri sürdüler. Bugüne kadar Vesna Vulovic, Guinness dünya rekorları kitabı tarafından, 1972'deki düşüşünden bu yana kırılmayan bir rekor olan “paraşütsüz olarak en yüksek mesafeden düşen ve hayatta kalan insan” olarak tanınıyor.

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
14.12.2020

4400 metreden paraşütü açılmadığı için yere çakılan ama bir karınca yuvasına düştüğü için duran kalbi karınca ısırıklarıyla yaşanan şok sonrası tekrar çalışmaya başlayan bir kadının (Joan Murray) efsanesi vardı bir de.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ