İZMİR (AA) - HALİL ŞAHİN - Türkiye ve Yunanistan arasında, 30 Ocak 1923'te imzalanan sözleşme uyarınca gerçekleştirilen nüfus mübadelesinin anıları, 98. yılında tazeliğini koruyor.
Yaklaşık bir asır önce yaşanan göçle ana vatana dönen mübadillerin pek çoğu bugün hayatta olmasa da geride bıraktıkları anılar ve fotoğraflar çocuklara, torunlara aktarılıyor.
Yunanistan'da güvenle yaşama imkanı kalmayınca mübadele kapsamında Türkiye'ye dönen yüz binlerce kişi Adana, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mersin, Samsun ve Tekirdağ'a yerleştirildi.
Gemilerle günler süren zorlu yolculuklar yapan mübadiller, yüzyıllarca yaşadıkları topraklardan yanlarına sadece taşıyabilecekleri kadar eşya alarak ayrıldı.
Mübadiller, ana vatanda yeni bir hayata başlarken yaşadıklarını da hafızalarında sakladı.
- 'Türkleri Balkanlar'da ve adalarda istemiyorlardı'
Ailesinin bir bölümü mübadele sözleşmesi kapsamında Girit'ten İzmir'e gelen Uluslararası Giritliler ve Mübadiller Federasyonu Genel Başkanı Zafer Yusuf Güzelkasap, AA muhabirine, mübadele yıllarında yaşananları anlattı.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından Yunanistan'daki Türklerin huzur ve güven içinde yaşamlarını sürdürme şanslarının kalmadığını dile getiren Güzelkasap, o dönemde soydaşlara baskının arttığını, çok sayıda Türk'ün öldürüldüğünü, bu nedenle göçmek zorunda kalındığını ifade etti.
Güzelkasap, 'Evladıfatihan' ve 'akıncı torunu' dediği mübadillerin birçoğunun bugün yaşamadığını ancak onların anlattıklarının nesilden nesle aktarıldığını belirterek 'Türkleri Balkanlar'da ve adalarda istemiyorlardı. Bunun için ellerinden geleni, en şiddetli şekilde yaptılar. Balkan Harbi'yle beraber orada sorunlar başlamıştı ama önce mücadele edildi. Saldırıları püskürttüler ama sonunda çok artınca dönmek zorunda kaldılar. Benim ailemin de bir tarafı 1900'lülerin başında göçmen olarak gelmiştir, kendi rızasıyla kaçmak zorunda kalmıştır. Kaçamayanlar, imkanları olmayanlar mübadelede devlet tarafından getirilmiştir.' diye konuştu.
Selanik ve Girit'ten kalkan gemilerin 6-10 gün süren yolculuklar sonrasında İzmir'e ulaştığını aktaran Güzelkasap, şöyle devam etti:
'Mübadele sürecinde 3 binden fazla kişi öldü. Gemilerde insanların gözünün yaşına bakılmadı, hasta da olsa 'sonra gitsin' ya da 'kalsın' denmemiştir ya da hamileye 'beklesin' denmemiştir, zorla bindirilmişlerdi. Zaten binmeseler daha büyük tehlikeli vardı. Yollarda vefat edenler oldu. Güzel olaylar da oldu gemide. Gemiye binen bir hamile mübadil, doğumu vapurda yaptı. Kemal Kurul adındaki kişi vapurda dünya geldiği için hüviyetinin doğum yeri kısmında 'Vapurda' yazardı. Bir süre önce vefat etti. Aramızda sembol olmuştur.'
Zafer Yusuf Güzelkasap, mübadelede Batı Trakya'nın muaf tutulduğunu, onun dışındaki bölgelerden yaklaşık 500 bin Türk'ün göç ettiğini belirterek mübadillerin dinlerinden ve milliyetlerinde vazgeçmemek için 400 yıl yaşadıkları toprakları terk ettiğini söyledi.
Mübadillerin tüm varlıklarını geride bırakmaları ve büyük bir savaştan yeni çıkmış bir ülkeye gelmeleri nedeniyle burada da ekonomik sıkıntılarla mücadele ettiklerini vurgulayan Güzelkasap, 'Bu, çok büyük bir fedakarlık, özveridir. Her şeyinizi orada bırakıp buraya geliyorsunuz, burada sıfırdan başlıyorsunuz ama dönüp de arkanıza bakmıyorsunuz. Çünkü bizim insanımız milletine ve dinine bağlıdır. En büyük hemşehrimiz olan Ata'mıza da minnettardır, çünkü onun sayesinde oradan kurtulduğunu bilir.' ifadelerini kullandı.
- İzmir'e mübadele anıtı talebi
Güzelkasap, İzmir'de çok sayıda mübadil ailenin bulunduğunu belirterek 'Mübadeleye dikkati çekmek, onu gelecek kuşaklara aktarmak, tekrar yaşanmaması adına hafızalarda tutmak önemli, İzmir'de mübadelenin unutulmaması için daha fazla önemli işlerin yapılması lazım. Bu manada bir projemiz var üzerinde çalıştığımız. Bu insanlar gemilerle gelmiştir, dolayısıyla denizin kıyısında, kentin tanınan meydanı Atatürk Meydanı'nda bir mübadele anıtı yapılmasını istiyoruz.' dedi.