Dört bir yandan yapay zeka teknolojisine dair haberlerle çevrildiğimiz günümüzde, sanmayın ki otomotiv sektöründe olay, adını en çok duyduğumuz Tesla ile sınırlı. Dev otomobil üreticileri bu esnada ne yapmakta derseniz eğer, cevabı sizi biraz büyüleyebilir.
Geçtiğimiz haftalarda Cenevre otomobil fuarında tanıtımı yapılan bazı birbirinden acayip işlere birlikte bakalım; Business Insider'dan derledik.
100 kilometrelik bir menzili olan tasarımın mühendisliği Airbus'la birlikte Italdesign'a ait.
Pop.Up'ı gerçekten trafikte görmek mümkün olacak mı bilemiyoruz; ancak Airbus'ın dikey kalkış yapabilen araçlarla ilgili uzun zamandır projeleri olduğunu ve bu konuda çalıştığını biliyorduk.
Sedric, Cenevre Motor Show'un bir başka dikkat çekeni oldu. Otomobilin yapay zekası kendi kendine park yeri bulabiliyor, çocuklarınızı belirlediğiniz bir varış noktasında kendi kendine bırakabiliyor, belirlediğiniz bir yere sizin adınıza paketlerinizi yükletmek üzere gidebiliyor.
Sürücüsüz bir araç bu; ama canınız istediğinde bizzat kullanabilme imkanınız da düşünülmüş.
Bu iki kişilik otomobil ise motosikletlere alternatif olarak, manevra kabiliyeti çok yüksek olacak biçimde tasarlanmış.
Konseptte kullanılan teknoloji tekerleklerin manevra kabiliyetini araç için mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarıyor.
Yukarıdakiler kadar 'uzay gemisine' benzemiyor açıkçası; geniş, kalıplı ve ağır görünüyor.
Aracın ön paneli tamamen yeni neslin kullanım alışkanlıklarına göre tasarlanmış. Aynı zamanda elektrikli; ve 20 dakikadan az bir sürede %50'den fazla şarj olabiliyor. 250 km'ye kadar sürat yapabiliyor.
Gerçekten bu otomobilin içerisinde bahçe var. Bonzailer ve kırmızı turplarıyla.
Tinder benzeri bir aplikasyon yardımıyla (tabii tam olarak Tinder sayılmaz), aracınızı kimlerle paylaşmak istediğinizi seçip eleyebiliyorsunuz.
Şimdilik sürücüsüz ve elektrikli olduğunu biliyoruz. Honda henüz çok detaylı bilgi paylaşımında bulunmadı.
Tanıtımda belirtildiğine göre, araç 'kişinin duygu durumuna uygun' bir sürüş deneyimi sağlayan yapay zeka teknolojisi barındırıyor. Ancak dediğimiz gibi, henüz teknolojik detayları açıklanmış değil.
Aslında Hippimobile, Volksvagen'ın klasik minibüsünün daha teknolojik versiyonu. Şöyle ki, tek şarjla 440 km'ye yakın (270 mil) yol yapabiliyor.
Ayrıca aracı akıllı telefonunuzla açıp kilitleyebiliyorsunuz.
Volkswagen'in aracı tamamen otonom hareket edebilmesi için gerekli ve yeterli sayıda radar, uyarı sistemi, kamera ve sensörle donatılmış.
Honda'nın NeuV'sine benzeyen Yui, hem arabanız, hem kişisel asistanınız işlevi görmek üzere dizayn edilmiş. O gün için yapılacaklar listenizi hatırlatabiliyor, ve dikkatinizin dağıldığını algıladığı noktada sizinle sözlü iletişim kurarak tetikte kalmanızı sağlıyor.
Çok göz alıcı, hem spor hem de alımlı bir dış tasarımdan söz etmek mümkün.
Otomobilde Nissan, ProPilot adını verdiği sistemi kullanmış. Yüksek hızda bile güvenli bir sürücüsüz kullanım deneyimi sağlayan sistem yine ön panelden manuel olarak da kontrol edilebiliyor.
Aracın 5 metreküpe kadar genişleyebilen hacme sahip bagajının yanında, en az 7 kişinin oturabildiği 3 sıra koltuğu bulunuyor.
Ve sadece sürücü için değil.
Citroen, aracın sağlam ve güven verici dış görünüşünü biraz renklendirmiş.
Bir üstteki fotoğrafta dikkat ettiyseniz, yan aynaların yerinde kameralar var. Bu kameralar, aracın yanlardan aldığı görüntüyü direkt olarak dikiz aynasına aktarıyor.
Madem ki araç kendi kendini kullanabiliyor, o halde aracın içinde ufak bir ev konforu yaratmamanız için ne sebep olabilir?
Bu otomobillerin normal şehir içi trafiğinde 'sıradan' hale geldiğini görmemiz belki de hepimizin tahmininden kısa sürecek.
Ne düşünüyorsunuz?
Buna bilim diyoruz. Bilim sihirlidir. Bilim güzeldir. Bilimi sevin. Bilim gibi olun.
çokta teknolojik olmasın sinyalini önceden versin yeter, sene oldu 2017 hala o sinyal kolunun ne işe yaradığını bilmeyen angutlar var.
Gelişen teknolojiye sokayım. Ne çirkin, ne tipsiz araba yapıyorlar.