Bugün açıklanan enflasyon verileri ile en son Mart 2002'de yüzde 65 görülen enflasyon sonrasında en yüksek oran görüldü. Üretici fiyatları endeksinde görülen yükseliş ise 3 hanenin üzerinde seyretmeye devam ederken, sebze meyvenin geçen yıllarda bol olduğu Türkiye'de, geçmişte Avrupa'da bu ürünlerin pahalılığını tanımlamak için kullanılan 'tek tek' satılıyor söylemi bizde de gerçeğe dönerken, tek sebze fiyatının neredeyse geçen yılki kilo fiyatlarına erişmesi ise dikkat çekti.
Domatesin kilosu TÜİK verilerinde Mart enflasyon madde sepetinde 13 lira olarak görülürken, sadece 7 ay önce 2021 Ağustos ayında 4,16 olarak görünüyor.
Patlıcanın kilosu görselde 30 TL olarak görülürken, TÜİK'te bu ay yaklaşık 22 TL olan sebze Temmuz 2021'de 4 TL bile değilmiş.
Salatalık bu ay TÜİK sepetinde 17 lira 10 kuruş, geçen yaz başında ise 3 lira 60 kuruş fiyatla bulunuyor.
Sivri biber ise geçen yıl bu ayda 12 lira 8 kuruş olurken, bu ay 22 lira 76 kuruş olmuş.
Antalya Ticaret Borsası'nın açıkladığı fiyat endekslerinde domates, geçen yılın Mart ayına göre (yıllık) % 191.76’lık artış gösterdi. Bu artış, son yedi yılın Mart ayı, açık ara, yükseliş rekoru oldu.
Mart ayı itibariyle yıllık gerçekleşmelerde sebze miktar endeksindeki % -8.95’lik azalışa karşılık fiyat endeksi % 143.14 artış gösterdi. Bu artış, son yedi yılın en yüksek Mart ayı artışı oldu. Meyve miktar endeksindeki yıllık % 32.98’lik artışa karşılık fiyat endeksi % 26.91’lik artış gösterdi.
Bir önceki aya göre (aylık) domates işlem miktar endeksi, Mart ayında % 14.99 artış gösterirken işlem fiyatı endeksi ise aylık % 33.01’lik artış gösterdi. Son dört yılın Mart ayları endekslerinde ortalama değişimler yaşandı. Bir önceki aya göre (aylık) sebze işlem miktar endeksi, Mart ayında % 16.70 artış gösterirken işlem fiyat endeksi aylık % 10.87’lik artış gösterdi.
Bilecik’te bir manav, ürünlerin fiyat etiketlerinin üzerine isimleri yerine ‘maalesef’ yazdı. Manav Metin Önder, fiyatlardaki artışın kendileri ile alakalı olmadığını anlatmak için böyle bir yöntem uyguladığını söyledi.
Basında bas bas bağırın ihracatta uçuyoruz rekor kırıyoruz diye. Ama hiç demeyin ne üretiyorsak hepsini dışarı satıyoruz, iç pazara mal bırakmıyoruz, sonra sattığın malı yetiremeyip, dışarıdan ithal ediyorsun. çiftçiye mazotu en yüksek fiyattan satıyorsun, gübreyi ilacı dışarıdan alıyorsun. Devletin arazilerini üviversitelere verip boş boş bekletiyorsun. Millet kafasına göre zam yaparken ağzını ayırıp, lafta göz dağı ver. Hep saçma sapan, cahil cüheyla işler. Önce evini (iç pazarı) doyur, daha sonra fazlasını dışarı sat. Bütün o aracılara yasa ile beraber kar yüzdesi belirle ve sabitle. Bütün o marketlerden ve onlara üretim yapan fabrilkalardan maliyet raporlarını iste, bak bakalım o sebze meyve ve diğer ürünler uçuyor mu? senin de işine geliyor çünkü fiyatlar arttıkça vergi oranı da artıyor cebine para giriyor. Ne kadar gelişmiş bir ülke olursan ol, tarım yoksa hiç bir şeyde başarılı olamazsın. Örnek; ABD, ÇİN, KANADA, RUSYA, HOLLANDA...