Kaddafi’nin oğullarından Seyfülislam yakın geçmişte yönetimin en etkin isimlerinden biri olarak sivrildi. Kaddafi’nin ikinci eşinden doğan çocuklarının en büyüğü olan Seyfülislam, Libya hükümetinin reformcu yüzü olarak görülüyordu.
Eğitimini İngiltere’de tamamlayan 1972 doğumlu Seyfülislam 2000 ile 2011 yılları arasında ülkesiyle Batı’nın yakınlaşmasında da önemli bir rol oynadı. Ancak 2011 yılı başında Libya’nın doğusundaki Bingazi kentinde rejim karşıtı gösterilerin patlak vermesiyle her şey değişti.
Halk ayaklanmasında gösterileri şiddet kullanarak bastıran Seyfülislam Kaddafi işlediği iddia edilen savaş suçları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da aranıyordu.
Kaddafi rejimi Mart ayında NATO’nun askeri müdahalesiyle karşı karşıya kaldığında Seyfülislam Batı’ya meydan okudu: “Fransızlar ya da Avrupalılar Libyalılar ile konuşmalı. İki gün önce sokaklarda, meydanlarda yürüyen binlerce kişiyi gördünüz. Bu Libya’nın gerçek yüzü. Onlar gerçek Libyalılar. İsyancılara destek vermek istiyorlarsa, bırakın versinler. Ancak size şunu söylüyorum; kaybedeceksiniz ve biz kazanacağız.”
Seyfülislam Mart 2011’de euronews’e verdiği özel röportajda babası Muammer Kaddafi’nin 2007 seçimlerinde dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye kampanyası için mali destek sağladığını açıklaması gündeme bomba gibi düştü: “Sarkozy öncelikle, kendisine seçim kampanyası için verdiğimiz paraları bize geri ödemeli. Kampanyasını biz finanse ettik. Detaylar bizde mevcut ve her şeyi açıklamaya hazırız. O ‘soytarı’dan yapmasını istediğimiz ilk şey Libya halkının parasını geri ödemesi.”
İsyancılar başkent Trablus’a yaklaştığında Seyfülislam terörist olarak nitelendirdiği bu gruplara karşı sonuna kadar savaşacaklarını belirtti: “Yaptığımız tüm fedakarlıklardan ve oğullarımızın, kardeşlerimizin ve arkadaşlarımızın şehit olmasının ardından hiç kimse savaşmaya son vereceğimizi düşünmesin. Bunu unutun.”
Seyfülislam bu sözlerinden üç ay sonra 19 Kasım 2011’de Libya’nın güneyinde yakalandı. Bir ay önce Ekim 2011’de de babası Muammer Kaddafi memleketi Sirte’de yakalanmış ve isyancı güçler tarafından linç edilerek öldürülmüştü.
Euro News | Fotoğraflar: Reuters