Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin boğazlarla ilgili anlaşmayı ihlal ettiği iddiasını yalanladı. Rusya-Ukrayna kriziyle Türkiye'nin enerji yolları stratejisinin haklılığının ortaya çıktığını söyledi.
Japonya’nın Hiroşima kentinde temaslarda bulunun Davutoğlu Rusya’nın boğazlarla ilgili ısrarlı iddialarına yanıt verdi.
Rusya, ABD’ye ait USS Taylor savaş gemisinin 21 günden fazla Karadeniz’de kaldığını ve bunun, 1936’da imzalanan boğazlar sözleşmesinin ihlali anlamına geldiğini iddia etmişti.
Davutoğlu, iddiayı, şu sözlerle yanıtladı:
'Hiçbir zaman Montrö Anlaşması konusunda Türkiye üzerine düşeni yapmaktan geri durmadı, hem de harfiyen Montrö Anlaşmasına sadık kaldı. Bu, Karadeniz'de istikrar açısından da önemlidir, İstanbul'un ve boğazların güvenliği açısından da hayatidir.'
Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, geminin pervanelerinin bozulması sebebiyle bir süre Samsun limanında bekletildiğini ama daha sonra römorkör ile çekildiğini ve Karadeniz’de 21 günden fazla kalmadığını söylemişti.
Davutoğlu ayrıca ülkesi ve Rusya arasında bir diplomatik kriz olmadığını ve bir sorun olması durumunda her iki ülkenin bir araya gelerek problemleri aşmayı başardığını belirtti.
Davutoğlu, 1889'da Japonya sahilinde batan Ertuğrul gemisinin mürettabatının yer aldığı şehitliği ziyaret etti.
Enerji yolları krizi
Bakan Davutoğlu ayrıca Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilimin enerji yolları üzerindeki baskısına da değindi ve bu krizin, Türkiye’nin enerji politikasını haklı çıkardığını söyledi:
'Nabucco dışında TANAP ve TAP projeleri tam da bu gerekçeyle geliştirilmiş projeler… Bu konuda bazen eleştiri yönlendirenler herhalde şimdi Türkiye'nin, hükümetimizin ne kadar öngörülü bir şekilde enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda yol aldığını bir kez daha idrak edeceklerdir.'
Rusya ve Ukrayna arasında önce Rus yanlısı hükümetin devrilmesi ardından da Rusya'nın Ukrayna’ya bağlı Kırım’ı işgali ile başlayan krizde Rusya’nın Ukrayna üzerinden geçen enerji yollarında sorun yaşanıyor.
Rusya, Ukrayna’nın benzin ve doğalgaz borcunu gerekçe göstererek doğalgaz sevkiyatını kesmekle tehdit ediyor. Bu durum Ukrayna üzerlerinden geçen bu hattan beslenen Avrupa ülkelerinin enerji sorunu yaşamasına yol açabilir.
Hiroşima-Suriye
Davutoğlu, 2. Dünya Savaşı’nda nükleer bomba ile vurulan Hiroşima’da, Suriye’de yapıldığı iddia edilen kimyasal saldırılara da dikkat çekti:
'Şu anda dahi Suriye'de kimyasal silahlarla geçen sene katledilmiş çocukların zihinlerimizde uyandırdığı görüntüler var. Hala muhtemelen o kimyasal silahların etkisiyle ölmekte olan çocukların Suriye'de varoluşu, bir kez daha insanlık olarak sorumluluğumuzu önümüze getirdi. Hiroşima benzeri görüntülerin ortaya çıktığı bütün savaş suçları insanlık vicdanında yargılanmalı ve hak ettiği cezayı bulmalıdır.'
Japon mevkidaşı Kişida ile görüşmesi hakkında da bilgi veren Davutoğlu, Türk-Japon Dostluk Üniversitesi'nin kurulması, Türkiye'de, Japon Kültür Merkezi, Japonya'da Yunus Emre Kültür Merkezi açılması ve Ertuğrul filminin çekilmesi gibi birçok projenin yer aldığı iki ülkenin ilişkilerini ele alan 2 yıllık bir eylem planı üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Davutoğlu, Japonya'dan ayrılarak Meksika'ya gitti. Türk Bakan burada MIKTA (Meksika-Endonezya-Güney Kore-Türkiye-Avustralya) girişiminin Gayri Resmi Dışişleri Bakanları toplantısına katılacak.
Sonrasında da Dominik Cumhuriyeti ve Haiti'ye gidecek.
Kaynak: AA