'Burun deliklerimiz gün boyu vardiya usulüyle çalışıyorlar. Buna nazal döngü deniyor. Günün belli bir döneminde bir burun deliği daha fazla hava alır, diğeri dinlenmeye çekilir. Birkaç saat sonra roller değişir. Yani burun delikleriniz nefesi paylaşarak alıyorlar. Biri çalışırken diğeri kendini yeniliyor.
Peki bu neden bu kadar önemli? Çünkü nefes almak sadece havayı içeri çekmek değil, bunu ağzımızla da yapabilirdik. Burun havayı filtreliyor, nemlendiriyor, ısıtıyor ve akciğerlere ideal koşullarda yolluyor. İki burun deliği de bu işi tek bir delikten daha iyi başarıyor.
Ama iş burada da bitmiyor. Her burun deliği dünyayı farklı kokluyor. Mesela daha kapalı olan burun deliği, kokuları yavaşça çektiği için yavaş çözünen kokuları daha iyi algılamamızı sağlar. Daha açık olan burun deliği ise hızlı akan havayla hızlı çözünen kokuları çok daha iyi algılar. Yani kokuları tek bir koku dalgasıyla değil, aslında iki farklı perspektiften alıyor ve beyin bu bilgileri birleştiriyor. Bu da daha zengin ve daha detaylı bir koku algısı demek.
Üstelik iki burun deliği bize koku yönünü bulma avantajını da sağlıyor. Yani aralarındaki mesafe çok küçük olsa bile sinir sistemimiz bunu analiz edebiliyor. Ve size bir bonus bilgi daha: Soğuk algınlığında çoğunlukla bir burun deliğimiz tıkanır. Çünkü tıkanan deliğin içi ısınır ve virüsleri yok eder. Yani bu bir savunma mekanizması. İkincisi de açık kalmak zorunda çünkü nefes almanız da gerekiyor.'
Kısacası iki burun deliği kesinlikle gereksiz bir şey değil, sürekli nöbet değişimi yapan bir ekip gibi çalışıyorlarmış.
İki burun deliğinin gereksiz olduğu iddiasına karşılık mı böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duymuş?