Günümüzde birçok hastalık antibiyotikler sağlasında kolayca geçse de, bir zamanlar insanlar bu sağlık mucizesi ilaçlara sahip değildi ve geleneksel yöntemler kullanıyordu. Bugün bir gün dönmemiz gerekebilecek 4 yönteme bakacağız.
Günümüzde birçok hastalık antibiyotikler sağlasında kolayca geçse de, bir zamanlar insanlar bu sağlık mucizesi ilaçlara sahip değildi ve geleneksel yöntemler kullanıyordu. Bugün bir gün dönmemiz gerekebilecek 4 yönteme bakacağız.
Ancak bunların icadından önce, doktorlar veya şifacılar, hastaların acısını hafifletmek için bıçaklardan sülüklere ve hatta bala kadar her şeyi kullandı.
Bu, toplumumuzun bu tür eski tedavi ve şifalara geri dönmek zorunda kalabileceği anlamına geliyor.
Bu, enfeksiyonların tedavisini çok daha zorlaştırır.
Tarihsel olarak bilinçli kan alma olarak da bilinen kan alma, M.Ö bin civarında eski Mısır'da ortaya çıktı ve hala kullanılmaktadır. Antik çağlardan 1940'lara kadar birçok hastalık için kan almanın önerildiği görülmüştür.
Enfeksiyonların vücutta fazla kanın bir sonucu olarak ortaya çıktığı düşünüldüğünden, vücuttaki dengesizliği gidermek için hastadan kan alınırdı.
Bazı kimyasal elementler veya doğal kimyasal bileşikler, özellikle açık yaralar veya frengi için enfeksiyonlarla savaşmak üzere tedavi olarak kullanılmıştır. 14. yüzyıldan 1910-1920 yıllarına kadar cıva, frengi tedavisinde kullanıldı. Ancak bu uygulama, ciddi yan etkilere neden olabiliyordu.
Bunlardan biri olan kinin, sıtmayı tedavi etmek için kullanılmıştır. Bunun için geçmişte, kinchona ağacının kabuğu ince bir toza çevrilir, suyla karıştırılır ve hastaya içecek olarak verilirdi.
Sumerler, yaraları tedavi etmek için balı kullanıyordu. Balın şeker içeriği, bakteri hücrelerini susuz bırakabilirken, asidik yapısı bakteri büyümesini engeller. Bal ayrıca bakteriyi öldüren bir enzim içerir.
Bu bal, diğer bal türlerinden daha fazla antibakteriyel özelliklere sahiptir.