Modern İnsanın "Derdini Seveyim Kardeşim" Dedirten En Önemli 13 Problemi

Modern hayat, yaşamlarımızı kolaylaştırırken hiç farkettirmeden de büyük zorluklar katıyor. Bunlardan bazıları gerçekten sınav gibiyken bazıları ise şımarıklıktan başka bir şey değil. Her iki şekile de bizi kendisi alıştırdı. Belki de biz bu saçmalıklara meyilliydik, bilemiyorum. 

Keşke köylerden hiç çıkmayıp basit hayatlarımızı yaşamaya devam edebilseydik. Buyrun size modern insanın en büyük 13 derdi:

1. Telefon şarjının hemencecik bitmesi ve hayattan kopuş...

Akıllı telefonlar çıkmadan önce böyle bir derdimiz yoktu hatırlarsanız. Giderek çok daha akıllı ve çok daha fonksiyonlu olan bu cihazların ayakta kalma süresi elbette kısaldı. Öyle bir kaptırdık ki kendimizi, telefonun şarjı bitince bitkisel hayata girmiş gibi oluyoruz.

2. Macchiato'nun içinde çok fazla süt olması ile başlayan keyifsizlik...

Biz güne başlamadan kahve içen insanlar değildik, sonradan böyle olduk. Hızla açılan kahve zincirleri sayesinde sanki yıllardır kahve müptelasıymış gibi davranmamızın tarihi çok eskilere dayanmıyor. Haliyle bir kahvenin içinde bulunan orantısız malzeme de bu 'modern' alışkanlıklarda can sıkan bir şey.

3. Vizelerin bir türlü kalkmaması, cepte yığılı para varken bir türlü diyar diyar dolaşamamak...

Bir kere her şeyden önce sınırların ve vize uygulamasının başından beri gereksiz olduğu konusunda anlaşalım. Seyahat etmek ya da yeni yerler görmek istemek bir özgürlüktür, engellenemez. Ancak modern insan, vizeler kalktığı anda ulaşım, konaklama ve daha bir dolu şeyi çözeceğini düşünür. Bu saçma problem kalktığı anda dünyayı gezebilme imkanı olan kişi sayısı o kadar az ki. Ona göre bir işiniz de olacak aynı zamanda. Zaman, para ve imkanlarının da olması lazım, sadece vizesizlik değil.

4. Kinoalı salatanın içinden kinoa çıkmaması ile gelen iştah kaçması...

Sağlıklı beslenmeye çalışırken yeni olan her şeye çok çabuk alışmak gibi bir huyumuz var. Sonuçta vaadedilen bir ürünün içinden istenilen şeyin çıkmaması bir sorun, evet. Ancak kinoasızlık da kimseyi öldürmez.

5. Sosyal medya hesapları üzerinden oluşturulan gönderilerde yeterli "layk", "fav" alınamaması ile gelen depresyon...

Hepimizin sanal karakterler oluşturarak daldığımız sosyal mecralar neredeyse bizim için bir paralel evren. Rahatça (tam da rahat sayılmaz ya neyse) yazdığımız fikirlerin, komikliklerin beğenilmemesi insanın canını nasıl sıkıyor di mi? İnanılmaz ama gerçek!

6. Şifresiz Wifi arayışı ve full çektirmeye çalışmakla gelen daraltı...

Bir yerde elinde telefon ya da laptop bulunan birisinin deli tavuk gibi dolaştığını görürseniz, muhtemelen wifi kapsamına girmeye çalışan bir zavallıdır.

7. Tuvaletteyken çok önemli bir anda sensörlü lambanın sönmesi ile zıplamaya başlamak...

Bir insanın en çaresiz olduğu anlardan bir tanesi de budur herhalde. İşletmelerin tasarruflu olsun diye yaptığı bu uygulama, içeride bulunan insanın binbir şekile girmesine sebep olmaktan başka bi işe yaramıyor.

8. Karşı cinsten elektrik alınamaması sonucu trafoların devreye girmesi...

Modern hayatın televizyonlar sayesinde kazandığı yeni bir beğenmeme tanımı: Elektrik alamamak. Kimse senin şununu beğenmedim, bununu beğenmedim demiyor da elektrik alamadığını söylüyor. Dürüstlük kaybı ile nezaket arasında gidip gelen bir acayip çizgi.

9. Kişi başına çok fazla araba düşmesi sebebiyle oluşan trafik çilesi...

Eskiden araba almak gerçekten zordu Şimdi bankaların paraya olan aşkından ötürü tüketiciye bin takla atarak verdikleri krediler sayesinde her isteyen araba alabiliyor neredeyse. Bu sayede devasa trafik kuyrukları ve kalp krizleri yaşanıyor. Metrobüstekilerin şanssızlığını ise hiç tartışmayalım, o bambaşka bir konu.

10. Kariyer yapmaya kasmak yüzünden heba olup giden koca bir hayat...

Herkesin derdi hep 'En' olabilmek. En başarılı, en tanınan, en çok para kazanan... Bunları yapmak içinse zaman lazım, hatta hayatının neredeyse çoğu lazım. Haliyle yaşanması gereken o huzurlu zaman dilimleri kanatlanıp uçuyor. Bye bye gençlik...

11. Modayı takip etmek zorunluluğu ve rüküşlükle yaftalanma korkusunun getirdiği tedirginlik...

Moda denilen şey bir sektör; para kazanmaya odaklı. Yalnız modern insan için bu bir tercih değil, zorunluluk. Çünkü iş yerinde yöneticiniz öyle giyinmenizi ister, sevdiklerinizin karşısına rüküş çıkmak istemezsiniz. Nolacak sanki rahat rahat giyinsek?

12. Organik ürünün peşine takılıp sağlık kovalayan koca bir ömür...

Organik denilen şeyler aslında olması gereken ürünler. Yani bir lütuf değil, bir normallik. Öyle bir durumdayız ki neredeyse plastik leğeni yiyip bunun normal olduğunu söyleyeceğiz çünkü iyi olanı bulamıyoruz. Sağlığımızı koruycaz diye peşinden koştuğumuz organik şeyler ise çok pahalı. Ne alaka?

13. Watsapp'ın son görülmesi ile kararan hayatlar, dağılan yuvalar...

Arkadaşlar dinimiz imanımız teknoloji oldu farkındaysanız.Mutluluğu teknoloji sayesinde yaşayıp delirmenin eşiğine yine onun sayesinde gelmek iki ucu boklu değnek. Bu sorunları hayatımıza biz kattık, dikkatinizi çekerim.

Bu kadar modernleşecek ne vardı?

Popüler İçerikler

Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR

o değilde kinoalı salatayı ilk kez duyuyorum

17.06.2016

ben Kinoa'yı da ilk kez duyuyorum.

17.06.2016

Bir insan son görülmesini gizliyorsa kesin bir iş çeviriyordur :)

17.06.2016

Kesinlikle katılıyorum

17.06.2016

Galeri bi yana, o son resim bi yana asdfghjkl

TÜM YORUMLARI OKU (30)