Modern Hayattan Vazgeçip Gerçek Bir Robinson Crusoe Hayatı Yaşayan İrlandalı Adamın Hikayesi

Mark Boyle adındaki bu İrlandalı adam, elektrik kullanmayalı 3 yıldan fazla oluyor. Teknoloji ve modern zaman lükslerinden tamamen uzakta yaşanan bu Robinson Crusoe hayatının tüm detaylarını sizler için DailyMail'den derledik.

Mark, bu ilkel yaşam kararını 2016 yılının Aralık ayında verdi.

"Başlangıç noktam tamamen elektrik ve enerji kullanımından kopmak olmuştu ama sonraları her şeyi çok daha uç bir seviyeye çıkarttım.

Bilgisayarımı tamamen kapattım, tüm internet hesaplarımı kapattım, kredi kartlarımı iptal ettirdim, elektronik tüm eşyalarımdan kurtuldum."

Mark kendi yiyeceğini kendi yetiştiriyor ya da avlıyor. Kendine yabani rezene otlarından ve balık kemiğinden diş macunu yapıyor, bitkilerden sabun elde edip tüm her şeyi bununla yıkıyor.

Yaşadığı yer ise ağaç kütüklerinden yapılmış bir dağ evi.

38 yaşındaki Mark bu yaşam tarzını seçtiğinde kız arkadaşı onunla gelmeyi denemiş fakat sonraları bu hayata katlanamayınca eski hayatına geri dönmüş.

Mark, "Eve Giden Yol: Teknolojiden Uzak Bir Hayat" adlı bir kitap da yazdı.

Mark herhangi bir saat ya da elektronik cihaz kullanmadığı için, hava karardıktan bir süre sonra yatıyor ve sabah aydınlandığında da kalkıyor.

"Odun kesmeye bir başladım mı durduramıyorum. En çok sevdiğim şeylerden biri... Saatlerce odun kesebilirim."

Mark, aklını kaybetmiş ve toplumdan kaçmış bir kişi de değil... Aksine, işletme ve pazarlama konusunda yüksek lisansı var. Çalıştığı dönemde organik bir yiyecek markasının yöneticiliğini yapıyordu. Pahalı tatillere gidiyor ve sosyal medyayı aktif olarak kullanıyordu.

"Yaşadığımız hayatın bu gezegene yaptıklarını görmekten bıkmıştım, sanayi ve kapitalizm dünyadaki yaşamı siliyor, ormanlar yok oluyor, okyanuslar plastik ile dolu"

Mark, önceleri kahve içmeyi ve tutkunu olduğu Manchester United'ı takip etmeyi özlemiş fakat sonradan buna da alışmış.

'Aslında rahatlık sandığımız herşey kendi stresini de beraberinde getiriyor. Cevaplanması gereken e-postalar, koşturulması gereken işler... kimsenin durup bir çiçeği koklamaya bile vakti yok.'

"Mesele bir şeylerden vazgeçmek değildi aslında, önemli olan yeniden kendimi bulmak ve bilincimi kazanmaktı."

Mark kendine turşu, komposto, reçel gibi yiyecekler yapıyor. Ayrıca şarap ve yabani ot birası da yapıyor.

Sürekli olarak yeni ağaçlar dikiyor, yeni meyve ve sebzeler yetiştirmekle meşgul oluyor.

Işığa ihtiyaç duyduğunda ise yine kendi yaptığı mumları kullanıyor. Ayrıca küçük dağ evinin tuvaleti de dışarıda.

Mark'ın 'yapması gereken' hiçbir şey yok. Yaptığı her şeyi tercih ettiği için, tercih ettiği zamanda yapıyor.

Balık tutmak istediği zaman ise yakınlardaki göle bisikleti ile ulaşıyor.

Evi ise tüm ihtiyaçlarını giderecek kadar büyük ve bir o kadar da küçük ve basit.

Kitabında ise ona tercih ettiği yaşamda eşlik edemeyen, hayatının aşkı 'Kristy'den de bahsetmiş.

Müzisyen kız arkadaşı, bir turneye çıkarken 'Bir daha asla geri gelmeyeceğim, bu hayat bana göre değil' demiş ve sözünde de durmuş.

Anlattığına göre Mark, daha önce hiç para kullanmadan 2 yıl yaşamayı denemiş bunun hakkında bir kitap da yazmıştı. Bir seferinde de Gandhi'ye özenip Yeni Delhi'ye yürüyecekti fakat Fransa'dan ileri gidememişti.

Şimdi ise bu hayatı denediğini, ve başarısız olursa her şeye tekrar başlayabileceğini söylüyor...

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
YORUMLAR
18.05.2019

Her şeye tekrar başlamak. Bu o kadar kolay mı gerçekten?

18.05.2019

Paran varsa kolay.

19.05.2019

yaşamı güzel hoş doğadasın organik yaşam mis gibi ama yapayalnız nereye kadar gideceksin sabah uyanıyorsun yalnız gece yatıyorsun yine yalnız tek başına nereye kadar yaşayabilir ki bir insan

19.05.2019

Bankada ömrünün sonuna yetecek kadar parası olduğuna kalıbımı basarım .doğal hayatmış elektrik yokmuş ....Son fotoğrafda mobilya ve aksesuarlar sanki mudo conceptten alınmış gibi duruyor. Kitabıda yazmış. Olay budur...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ