Modacı Gülşah Saraçoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamasında uzun süredir takıntılı bir takipçisinin zorbalığına maruz kaldığını öne sürmüştü. Gazete Magazin’in haberine göre; Kıbrıs'ta korku dolu anlarını anlatan ünlü modacının ''Ruh hastası kanı bozuk bir manyakla uğraşıyorum'' dediği kişi iddialara yanıt verdi.
'Kıbrıs’tayken otel sahipleri gelmişti. Onlara da farklı anlatılmıştı. Sözde ben hanımefendinin orada olduğunu biliyor muşum ona pusu falan kurmuşum diye anlatılmış ikimizin ortak bir arkadaşımı vardı. O çağırdı 2-3 gün takılırız dedi. Otelde odamı ararken bir anda karşıma çıktı. Kıbrıs’a gitme planım yoktu anlık gelişti. Birkaç kişi gönderdi, barışmamızı istedi. Ben barışmak istemiyorum ben onunla mahkemeliğim. İsterseniz otelimi değiştireyim dedim. Otel yetkilileri de dedi ki ne o sana bir şey yapabilir ne de sen ona bir şey yapabilirsin. Can güvenliğim yok falan ne ya 4 yıl bana ne yaptığını anlat aslında sen…”
Bakışların, konuşma tarzın, ses tonun, seçtiğin kelimeler o kadar güven vermedi ki... Saçları beyazlamışmış, din-vatan-millet edebiyatı da yapsaydın ikna için. Hem durum sadece Kıbrıs mevzusu da değil, kadın yıllardır senin taciz ve takibinden muzdarip olduğunu söylüyor. Gülşah'ı hiç sevmem fakat bu şekilde sapığı olan birçok ünlü kadın var. Kimlerden, hangi kurumlardan cesaret aldıkları da belli. Kolay gelsin diyebilirim ancak.