Mobil oyunculuk her geçen gün daha da büyümeye devam ediyor ve her yaştan insan tarafından da büyük bir ilgi görüyor. Ancak oyun oynamak için mobil cihazları tercih eden oyuncuların çektiği bazı çileler de adeta cehennem azabından farksız.
Mobil oyunculuk her geçen gün daha da büyümeye devam ediyor ve her yaştan insan tarafından da büyük bir ilgi görüyor. Ancak oyun oynamak için mobil cihazları tercih eden oyuncuların çektiği bazı çileler de adeta cehennem azabından farksız.
Mobil oyunlar her geçen gün grafiksel ve oynanış bağlamında daha da gelişiyor. Bu da haliyle cihazlara daha fazla yük binmesi demek. Maç aralarında mola verip telefonunu buzluğa koyan insan tanıyorum ben.
Yolculuğu geçirmek için en iyi yöntemlerden biri oyun oynamak ancak bazı problemler de yok değil. Sürekli hareket eden bir şeyin içinde nasıl kafanızı oyuna verebilirsiniz bilemiyoruz. En ufak bir frende ön cama yapışmak da cabası.
Oturarak veya ayakta seyahat edin hiç fark etmez. Oyun oynuyorsanız yanınızda oturan yaşlı teyzeden tutun da aynı yere tutunduğunuz ilkokul çocuğuna kadar herkesin gözü oyununuzun üzerindedir.
Mobil oyunlar geliştikçe haliyle tükettikleri güç de artıyor. Burada da devreye powerbank cihazları giriyor. Sahi, bunlar olmadan önce biz ne yapıyormuşuz değil mi?
Oynadığınız mobil oyun online ise vay halinize. İnternet paketiniz asla yetmez. Sonra operatörlerin bedava internet kazandıran kampanyalarını fellik fellik arayıp durursunuz. Acınızı paylaşıyoruz.
Şarjınızı deli gibi tüketen mobil oyunlar sizi prize yapışık yaşamaya da mahkum eder. Bir mobil oyuncuyu şüphesiz en çok mutlu eden şey ise yatağının prizin yakınında olmasıdır.
Bunu duymayan bir mobil oyun tutkunu olduğunu sanmıyoruz. Ancak söyleyenler de kimi zaman biraz haklı gibi sanki.
Yani ne diyebiliriz ki, alışınca oluyor. Çok da bir çaba harcamıyoruz bunun için. Ancak bu soruyu her duyduğumuzda övgü olarak kabul ediyoruz bilin isteriz.
Elleriniz birazcık bile nemli olsa o parmaklar ekranda istediğiniz gibi hareket etmez. Özellikle rekabetçi oyunlarda büyük bir problem olan bu sorun için özel olarak üretilmiş parmağa geçirilen aparatlar bile satılıyor.
Bir sandık mı açacaksın, 2 saat bekle. Bir yapı mı kuracaksın, 3 gün sonra görüşürüz diyen mobil oyunlar canından bezdirir insanı. Bekleme sürelerine takılmadan oyun oynamanın tek yolu ise elbette para vermektir.
Öyle reklamlar var ki insana bu grafikler, bu oynanış gerçek olamaz dedirtiyor. Ancak mobil oyuncular çok iyi bilir ki bir şey gerçek olamayacak kadar güzelse gerçek değildir.
Finale çok yakınsınız, heyecan dorukta fakat o da ne? Aylardır tek kelime etmediğiniz arkadaşınızın sizi arayası tutmuş. Meşgule alsan bir dert kesin aramaya devam edecek, açsan kesin kaybedeceksin. İçimiz şimdiden sıkıldı.
Konsol ve PC'nin aksine mobil cihazlarımızı çok rahat yatağa götürebiliyoruz. Bu da uykudan önce 'son bir el daha' oyun oynamamıza imkan veriyor ancak o son el asla son olmuyor. Sonra bir bakmışız gün ışımaya başlamış. Geçmiş olsun, tüm gün yarı uyur yarı uyanık gezeceksiniz.
Mobilde oyun oynayana da gamer denmez be =) Neyse casual gamer diyelim.. Şu mobil oyun sektörü 1983'de ki oyun krizi gibi bir krize mobil sektörde sebep olacak ama ne zaman bilmiyorum =)
Ne dertler var be...
Pek telefondan oyun oynamıyorum ama belki birgün lazım olur diye 1-2 tane indiriyorum mesela oyun 400 mb ama bana 1 gb yer sildirtiyo falan bazende 1 gb oyun indiriyorum 2 gb oyun içi indirne istiyor bence buda sorun